19

17.4K 1.8K 810
                                    

Bölümün yarısı düz yazı, yarısı texting, haberiniz olsun. İyi okumalar! Xx

+++++

Telefona neredeyse 20 dakika boyunca boş boş bakmış ve Taehyung'un mesajlarını idrak etmeye çalışmıştım.

Kapının önünde kalakalmıştım. Kalkıp odama geçmeye mecalim yoktu.

Sırtımın arkasında kalan kapımın çalınmasıyla birlikte istemsizce irkildim.

"Jungkook? Lütfen kapıyı açar mısın?" Kapının dışından gelen sesi algılamaya çalıştım. Taehyung sanmıştım kapı ilk çaldığı anda. Ama o değildi.

Telefonu cebime tıkıştırıp zeminden destek alarak kendimi ayağa çekmeyi başardım.

Kapının gözünden dışarıya baktığımda,Taehyung'un eve attığı o çocuğu gördüm.

"Ben, Taehyung'un çocukluk arkadaşıyım. Lütfen bir aç kapıyı, bak yanlış anlaşılma yaşandı. Açıklamama izin ver. O çok üzgün şu an."

Dakikalar önce evine baskın yapar gibi girerken bağırdığım o enerjinin yüzde biri bile yoktu şimdi. Yazdığı mesajlarla tüm enerjim emilip alınmıştı.

Kapıyı yavaşça açıp geri çekildim.

"Merhaba, Jungkook. Bak bu aptal senden hoşlanıyordu ve bana her şeyi anlattı. Beni buraya çağırırken de, seni kıskandırmak için yapacağını söyledi."

"Ne..." diye fısıldadım.

"Kıskandığını ve onunla ilgilenip ilgilenmediğini görmek istedi. Kapıya geleceğine emindi, ama her şey bir anda tepetaklak oldu. Bak, o... Hayatı boyunca tek bir tokat yedi, o da onu terk edip giden annesi tarafındandı. Ve ikincisi az önce-" dedi ve duraksadı.

Parmak uçlarımla şakaklarımı ovuşturup gözlerimi yumdum. İkincisini de az önce ben atmıştım. Ona annesini hatırlatmış olmalıydım. Kahretsin...

"Ben... Tanrım... Ama bana neler yazdı! Ben ben nereden bilebilirdim ki?!"

"Haklısın. Kahretsin sen de haklısın. Bilemezdin, çünkü benim şapşal arkadaşım aşktan meşkten zerre anlamaz. İlk kez birinden hoşlandı, ona o kadar taktik versem de kendi kafasına estiği gibi davrandı."

Ellerimle saçlarımı karıştırıp onları hunharca dağıttım. "Çekip gitti Jungkook. Bir daha buraya uğramayacağını söyledi, eşyalarını bile sonradan aldıracağını söyledi, beni bile beklemeden çıkıp gitti."

Blöf yapmamıştı. Gerçekten de taşınacaktı...

"Ben gerçekleri bilmen gerektiği için geldim. Eğer sen de ondan gerçekten hoşlanıyorsan elini tut onun. Cidden sana ihtiyacı var."

Gözlerim dolu dolu olurken, burnumda derin bir sızı belirdi. Kelimeler boğazıma düğümlendi kaldı. Nefes almak bile ağır geldi.

"Sen iyi misin? Hayır bak ağlama, gel istersen onu arayalım. Benim telefonlarıma cevap vermiyor, peşinden gittim ama aracına bile binmeden taksiye atlayıp gitti. Ve ben de geri döndüm, sen ara açar belki?"

"Teşekkür ederim, hoşçakal." diye fısıldadım ve kapıyı tek bir kelime daha etmeden kapattım.

×

01.23


deli komşu jungkook:

twhyunf|
üzgünüm|
bwn hgweçekten çok üzgünüm|
tokat için özür diöerim taehyubg|
aptalsın!|
ben de apralım sen de wptalsınnn|
hoşlanıyorun lan senden deemk bu kadar mı zordu?|

CRAZY IN LUV • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now