____________________
Malum günün üzerinden 1 hafta geçmişti Çetin pek lafını etmese de, ne olduğunu açıklamamı eminim ki istiyordu, ona yazmaya da utanıyordum. Abimler de yoktu yine her zaman olduğu gibi. Oflaya puflaya yatağımda dönüyordum, ders çalışmak? Yok be benlik değildi o ama mecburdum, aman canım sonra da çalışırdım ben ona nolcak.
Telefonuma düşen bildirim sesiyle Avına atılan çita gibi zıpladım ay aşkolar benim yiğidomdan gelmişti mesaj eheheheh
--
ÇETO'M; Atlas mahalleye gelmek ister misin? Kahvenin ordayız.
Yavrum sen iste ben cehennemin dibine kadar gelirim yazmak istesem de daha masum cevaplar lazımdı bana.
Atlas; çok iyi olur çetin abi sıkılıyordum bende.
Çok geçmeden cevap geldi ama beni şaşırtan asıl şey son cümleleriydi.
ÇETO'M Tamam gel ama üzerine düzgün bişeyler giy, düzgün derken normal yani dar olmayan şeyler falan yani senin için diyorum rahat edemezsin sen.
Ya he he hadi ordan kimi kandırıyor kesin kıskanıyordu beni, içimde yatan Pelinsuyu kullanarak piçlik yapmak istesem de yapmayacak ona uyacak ve uslu bir çocuk olduğumu gösterecektim, yataktan kalkıp hemen üzerime bişeyler geçirerek dışarıya çıktım, resim çekip Çetin'e gönderdim.
Atlas; İyi mi böyle çetin abi?
Çetin mesajı okudu ama bir süre cevap vermedi işi vardı herhalde, arada bir yazıyor gözükse de hala bir cevap gelmemişti oflayarak etrafımda dönmeye başladım, elinde mükemmel bir telefon M.ö 19 zamanlarında kalma gibi yavaş yazıyordu, en sonunda bildirim sesi düşünce baktım ve 30 dakikanın sonunda yazdığı iki kelimeyle resmen intihar edecektim, lan bu kaç dakikadır bunu mu yazıyordu diye çığlık atıp ses kaydı alarak ona atmak istiyordum
ÇETO'M; Tamam gel
Telefonu cebime sıkıştırıp sert adımlarla kahvenin olduğu sokağa ilerledim, etrafa bakınmayı ihmal etmedim her zaman olduğu gibi yine top oynayan çocuklar çekirdek çitleyip orta yere atan teyzeler pencere arkasından dikizleyen azgın kızlar klâsik Türk kültürü herhalde bu.
Kahve'nin olduğu sokağa girince Mustafa abiyi gördüm koşarak yanına gidip selam verdim.
"Selamın aleyküm Abi." Gülümseyerek ona baktım.
"Hayırdır ula, ne koşuyon tazı gibi." Ulan Allah'ın selamı böyle mi alınırdı be? İnsan bir Aleyküm selam falan derdi, neyse buna takılmayacaktım. "Sana yetişmek için koşturdum biraz abi." Gülümseyip saçlarımı karıştırdı, ulan dağıtmayın şu saçlarımı özenle yapıyorum ben onları.
YOU ARE READING
MAHALLEMİN ÇİÇEĞİ
FanfictionAtlas Mahalleye taşınan sevimli konuşkan bir çocuktu. Çetin ise mahallenin abisiydi, herşey ondan sorulurdu. Saygı görür saygı bekler, görmezse de zorla göstertirdi. Beklemediği bişey oldu hemde hiç beklemediği. Gördüğü küçük kelebeğe aşık oldu. K...