Üç

8.3K 839 1.8K
                                    

Selammm

Lutfen oy vermeyi unutmayinizz!!!

___________________________________________

Minho'dan

Tamam, bekliyordum. Ama yine de bir anda söyleyince garip olmuştum.

Ona Karina'yla kendisi arasında olan arkadaşlık ilişkisi hakkında sorular soruyordum, o da cevaplıyordu. Bazen konu çok farklı yerlere gidiyordu ve Jisung heyecanlı bir şekilde konuyla ilgili anılarını anlatıyordu. Bazen anlatırken gülme krizine giriyordu. Tabii ben de kendimi gülmekten alıkoyamıyordum.

O anılarını anlatırken hem onu dinliyordum hem de yüzünü inceliyordum. Yüzü gerçekten göz alıcıydı. Şekilli dolgun dudakları, küçük ama yüzüne çok yakışan toprak rengi gözleri, sincabı andıran tombul yanakları, bembeyaz dişleri ve yüzünü süsleyen yanağındaki küçük ben. Hepsi yüzüne çok yakışmıştı. Oldukça güzel bir çocuktu, ayrıca pijamalarının içinde komik ve tatlı duruyordu.

Anılarını dinlemek eğlenceliydi. Genelde kendini rezil ettiği anılarını anlatıyordu ve anlatırken yanakları allanıyordu. Ben de onun bu hâline gülüp daha çok kızarmasına neden oluyordum. Bir insan neden ortaokulda okulun duvarlarına Fenerbahçe Galatasaray'ı kucakladı yazar ki?

"Kusura bakma hyung, bazen kendimi kaptırıp saçma sapan şeyler anlatıyorum. Böyle şeylerle kafanı şişirmek istemem."

Gülmesini bitirince söylemişti bunu.

"O kadar da sıkıcı değil. Aptalca olsa dinlemezdim zaten"

Jisung buna karşılık sadece sıcak bir gülümseme sunmuştu bana. Okuldan geldiğim için yorulmuştum. Tüm gün koridorda Yeonjun'u yakalamaya çalıştığım için bacaklarım ağrıyordu. Soobin hyunga borcum var, ona Yeonjun'u ayarlayacağıma söz vermiştim. Ama gerizekalı Yeon ayaklarını götüne vura vura kaçıyordu. Sanki kurt kovalıyor anasını satayım, bir şey konuşacaktım sadece. Kafamı dağıtmak için saçlarımı karıştırdım. Sanki saçlarımı dağıtınca kafam da dağılıyormuş gibi hissettiriyordu bana.

"Eh, hyung.."

Ona baktığımda saçımı göstererek bir şey işaret etmeye çalışıyordu. Kafamı 'ne oldu?' anlamında sallayınca tekrar ağzında bir şeyler gevelemeye başladı.

"Hyung, şey.. saçın şey olmuş biraz.. üstünde.."

Yine bir şey anlamayınca bu sefer Jisung yerinden doğrulup biraz dizlerinin üstüne oturup kendini bana doğru eğdi. Elini saçıma attı ve saçımdaki uyumu bozan tutamları düzeltti. O an o kadar yakındık ki her nefes verdiğinde yüzüme çarpıyordu nefesi. Bir dakika, bu çocuk gay değil mi? Napıyo lan bu benim üstümde? Elimle göğsünden bastırıp sert olacak bir şekilde ittim. Jisung neye uğradığını şaşırmıştı. Bana öylece bakıyordu.

"Yardımına muhtaç değilim. Kendim de yapabilirdim, senin iğrenç ellerine ihtiyacım yok. Midemi bulandırıyorsun."

Anlık hızlıca ve panikle söylediğim bu sözlerin karşısında Jisung'un yüzündeki gülümseme tamamiyle solduğunda başını biraz eğdi ve elleriyle oynamaya başladı. Sesi kısık çıksa da konuşmaya başladı.

Keko - MinSungWhere stories live. Discover now