•Mother

277 19 18
                                    

Alexander son zamanlarda çok gergindi kimseyle konuşmuyor sadece gözetleyip gidiyordu. Artık onunla konuşmam lazımdı.

Kapısını çaldım ama ses gelmemişti ben de içeriye girdim. Karşımdaki manzarayı görünce şaşkınlıkla ona baktım o da kaşlarını çatıp bana bakıyordu.

"Ne yapıyorsun sen?" dediğimde elindeki kıyafetleri çantasına koymaya devam etti. Bana bakmadan konuşuyordu.

"Gidiyorum."

Ona yaklaşıp çantaya baktım. Durduk yere nereye gidiyordu üstelik neden gidiyordu?

"Nereye gidiyorsun hem neden gidiyorsun ne oldu Alex?"

Derin bir nefes alıp çantasını koluna taktı ve bana baktı. Biraz boy farkımız olduğundan dolayı kafasını eğmek durumunda kalıyordu.

"Bak bu çok garip tamam mı? Yani seni tehlikeye atamam işte şimdi daha fazla soru sorma da gideyim."

Kapıya yaklaştığında onu durdurdum. Bıkkın bir şekilde bana baktı "Diana çekil önümden." dedi sesi yorgundu.

"Nereye gidiyorsun?" bu sefer kaşları çatılmış sinirli taraf bendim.

Beni kenara itip merdivenlere döndü.

O sırada telefonu ile uğraşıyordu. Peşinden giderken önüne Peter ve Tony çıktı bu sefer onlar şaşkınlıkla ona bakıyordu.

"Nereye?" diye sordu Tony ben de yetmiştim. Alexander telefonu kapatıp onlara baktı ben hepsinden önce konuştum.

"Gidiyormuş."

Peter şaşkınlıkla bize bakarken "Ne!?" diye ince bir ses çıkardı.

"Bakın her şey için teşekkür ederim ama gitmeliyim."

Tony Alexander'ı tutup kendine çekti sonra bana ve Peter'a döndü "Siz odanıza gidin benim Alexander ile konuşmam lazım." dedi.

~

Peter'ın odasında oturuyorduk daha doğrusu Peter tavanda asılı duruyordu. Tony ve Alexander konuşalım diyeli yarım saat olmuştu.

Ya Tony onu yollamışsa kardeşimi bırakmazdım.

"Sakin ol artık koltuğu parçalayacak gibisin."

Peter'ın sesi ile koltuğun kumaşını sıktığımı fark ettim ve ellerimi gevşettim.

"Özür dilerim." diye kafamı salladığım sırada Peter gülümsedi ve yere inip yanıma oturdu.

Kolunu bana uzatıp beni kendine çekti "Özür dilemene gerek yok." ben de ona sarıldım. Aile işlerim çok karışıktı ama en azından Peter vardı.

Peter saçlarıma öpücük kondurdu "Neden bu kadar endişelisin?"

Ona bakmadan konuşmaya başladım şimdi ona bakarsam ağlayabilirdim çünkü.

"Ya Tony ona engel olamazsa?"

~

Alexander Brock

Tony'nin odasında oturmuş tüm Avengerlar bana bakıyordu.

Natasha yanıma oturdu elini dizime koyup bana bakmaya çalıştı "Neyin var Alexander?" gerçek bir anne gibiydi. Asla tanımadığım veya sahip olamadığım anne gibi değil.

Bucky'de endişeli duruyordu. Hepsi endişeliydi ama nedenini söylersem kızarlar mıydı?

"Ben kalamam. Kalırsam Sharon beni devamlı tehdit edecek."

Artık içimde tutmazdım haftalardır tehdit ediliyordum zaten belki büyüklerin yardımı olursa halledebilirdim.

"Sharon seni tehdit mi ediyor?" Bucky'nin sesi ile yere eğdiğim kafamı kaldırıp ona baktım.

"Ne zamandan beri?" Zemo'nun sorusuna yanıt verdim "Birkaç hafta-"

"Birkaç hafta mı? O manyak gelip kızımı alabilirdi bize neden söylemedin?"

Bucky'nin ani çıkışı ile Zemo elindeki içki bardağını salladı "En azından kızı götürmek için dönmedi." dedi.

"Bunu nereden biliyorsun sen?"

"Sakin ol asker! Ben senin hakkında her şeyi bilirim unuttun mu?"

Natasha konuşmayı bitirmek için dikkati üzerine çekti "Sharon sadece ezilmiş bir şeyleri başarmak isteyen küçük bir kız. Hallederiz."

İşte bu Black Widow. Yelena ve Natasha korkusuzlardı.

Yelena masaya yaslandı "Sharon'u bitirip bu işe son verelim ve tutsak ettiği çocukları ailelerine verelim."

"Tıpkı Dreykov'a yaptığımız gibi."

Ailelere kavuşturmak mı? Belki bu saye de ben de ailemi bulurdum. Gayet mantıklıydı.

~

•Diana Barnes•

Plana göre hareket ediyorduk. Alexander sayesinde Sharon'a ulaştık ve şimdi o ona geri döndüğümü sanıyordu.

Issız bir sokakta Sharon'ın gelmesini bekliyordum.

"Bu işi hiç sevmedim."

Kulaklıktan gelen Peter'ın sesi ile gözlerimi devirdim. Zaten bizi izliyorlardı bu kadar tepki göstermesi saçmaydı.

"Başka planınız varsa ortaya sunun Bay Parker."

Zemo her zaman olduğu gibiydi.

"Biz bu işten çok mutlu değiliz ya Peter?"

Wanda düşüncelerini dile getirdiğinde çok konuşmaya başladıklarını düşündüm.

Zaten bir şey olması mümkün değildi. Boşuna korkuyorlardı bence.

"Eğer istersen-" Pietro tam konuşmaya başlamıştı ki Natasha araya girdi "Yeter! Susun artık göreve odaklanırsanız sorun olmaz." demişti.

O da gergin olduğu için böyle sertti.

"Üstelik sesiniz tam bir baş ağrısı."

Yelena'nın ağır rus aksanlı sesini duyduğumda dediği ile gülümsedim. Bir süre sonra o da yanıma geldi. Beni anneme onun ve Alexander'ın getirdiği düşünülecek şekilde plan yapmıştık.

"Hazır mısın?" dediğinde kafamı salladım.

"Geliyor."

Pietro'nun sesi ile yaslandığım duvardan kalkıp çantamı sırtıma taktım.

Ve oradaydı yanında Alexander ile bize doğru geliyordu beni görünce gülümsedi ve sarıldı. Zorla da olsa sarılmak zorunda kaldım.

"Zorla sarılmadı ise bir şey bilmiyorum."

Evet Zemo zorla sarıldım.

"Tekrar hosgeldin kızım. Seni evinde görmek  çok güzel."

"Hı hı."

Sonra Yelena'ya dondü "Yerini hatırlaman güzel Widow." dedi ve Alexander ile beni kolları altına aldı.

"Çocuklarım ile tekrar bir aradayız. Hadi gidelim Harry ve Victoria bizi bekliyor."

Umarım Avengers bizi kaybetmez.

Spider Web || Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin