/10/

86 23 1
                                    

Elimde ki telefonu derin bir iç çekişle yanıma bıraktıktan sonra Soobin hakkında düşünmeye başladım. Her gece istisnasız sadece ismini bildiğim bu çocuğu düşünüyordum. Bana bir yandan iyi geliyor. Bir yandan da acı çekmeme neden oluyordu. Bir türlü anlayamıyordum. Davranışlarını anlamaya çalıştıkça kafayı yiyordum. Onun bana hissettirdiği sıcaklık hissini kimsede bulamıyordum.

Kendimi anlayamazken onun beni anlamasını umut ediyordum. Bakışlarını düşündüğüm her an kalbimde tanıdık bir takım duygular gün yüzüne çıkmaya başlıyordu. Bu duygular beni esir alırken tek yapabildiğim onun beni bırakmamasını beklemekti. Beni sevmesine gerek yoktu. Orada olduğunu bilmem benim için yeterliydi.

Yavaş adımlarla balkona doğru ilerledim. Gecenin sessizliği içerisinde sahile bakıyordum. O eşsiz dalgalara bakıyordum. Mavilikleri oldum olası sevmiştim. Dalgaların her kıyıya vuruşunda kalbimde tarif edilemez sızılar uyanıyordu. İlacımı içmek için odaya döndüğüm sırada bir kağıt parçası dikkatimi çekti. Kağıdın üzerinde yanık izleri vardı. Ne kadar çabalanırsa çabalansın yanmamış duruyordu. Bu kağıdı kimin düşürdüğünü merak ettim. Çünkü daha bugün eve temizlik için birilerini çağırmıştım.

Ve o an onu gördüm. Bizi gördüm. Kalbim çok hızlı atıyordu. Nefesim daralıyordu. Bana ne oluyordu? Fotoğrafta Soobinle ben vardım. Birbirimize oldukça yakın duruyorduk. Ama ben neden hatırlamıyordum. Neden? Gözyaşlarım istemsiz düşmeye başlarken arkada ki notu gördüm. " Seni her zaman seveceğim, sevgilim. Tüm yıldızların bizimle olması dileğiyle."

Nefesim kesiliyordu. Bilmeye ihtiyacım vardı. Tüm bunların ne anlama geldiğini öğrenmeye ihtiyacım vardı. Başım dönüyordu. Kusmak istiyordum. Tarif edilemez bir acı duyuyordum. Fotoğrafa uzun uzun baktım. Hatırlamaya ihtiyacım vardı. Tam şu an ne olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı. Kendime sürekli soruyordum. Tüm bunların suçlusu ben miydim? Ne olmuştu da geçmişi hatırlayamıyordum. Ve o an aklıma gelen düşünceyle çizim defterime doğru koştum.

Soobin, bana ne olduğunu hatırlayacağım. Çizimlerimden bahsetmiştin. Eminim, burada saklı. Lütfen, hatırlamama izin ver. Çizimlerin her birine göz attım. Umudum tükenirken son bir çizim dikkatimi çekti.

Bu sendin değil mi, Soobin? Sürekli kaçtığımdan bahsediyordun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sendin değil mi, Soobin? Sürekli kaçtığımdan bahsediyordun. Seni terk ettiğimi söyleyip duruyordun. Neden bahsettiğini anlayamıyordum. Ama şimdi anlamaya başlıyorum. Çünkü hissediyorum. Bu resmi çizerken duyduğum acıyı, çaresizliği hissediyorum.

Hatırlıyorum, Soobin.

O soğuk gece de seni nasıl terk ettiğimi. Benden geriye kalan şeyin ise bir resim ve veda mektubu olduğunu hatırlıyorum. Asla unutamadığım tek gece olduğunu hatırlıyorum. Mektupta seni ne kadar sevdiğimden bahsettiğimi hatırlıyorum. Tüm bunları hatırlıyorum.

Haklıymışsın Soobin, hatırlamam gerekiyormuş. Seni, nasıl terk ettiğimi hatırlamamam gerekiyormuş. Gecenin o sessizliğinde nasıl bağırdığını hatırlamamam gerekiyormuş. Sana, elveda demeden gittiğimi hatırlamamam gerekiyormuş.


Genç adam göz yaşları içerisinde elinde tuttuğu resme bakarken arkadan yaklaşan yaşlı adamı fark etmemişti. Yaşlı adam ise kulağına şu sözlere fısıldadı.

" Hepsini hatırlamak ister misin? Onunla geçirdiğin her bir anıyı hatırlamak istediğine emin misin?"

" Evet. Ona sahip olduğum her bir anıyı geri istiyorum."

"Öyleyse, dileğini gerçekleştirebilirim. Ama unutma. Bunun bir bedeli olacak. Çünkü evren, bir düzen ile işler. Bu düzen bozulduğunda tüm oyun sona erer. Yapmam gereken ise bu düzeni bozmadan dileğini gerçekleştirmek. Ve aynı o genç adama da dediğim gibi tüm bunları göze almaya hazır mısın?"

" Onun için her şeyi yapamaya hazırım."

Son Şans |YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin