1.bölüm

101 11 10
                                    


(Not:bu hikaye başka bir ülke hatta başka bir gezegende evrende geçmektedir. o yüzden hem eskilerden hem şimdiki zamandan eklediğim şeyler var fakat gelişmiş ve şimdiki zamana göre yazılmış bir krallık hikayesidir. İyi okumalar dilerim)

Hızlı hareketlerle gardiyanın bana vurmasını engelledim ve hançerimi boğazına dayadım.

-aferim sera iyi iş çıkardın bu günlük yeterli.

Hançerimi çektim ve koydum sonrada saraya doğru gittim.

Odama gittiğimde annem yatakta oturuyordu ve yanına masmavi
Bir elbise vardı eteği yerlere kadar kabarık ve tüllü bir elbise.
Omuzlarımdan dökülen tülleri vardı ve işlemeleri olan koyu mavi bir korsesi vardı.

-bu ne?
-akşamki balo için.
-balo mu?
-evet her yıl yaptığımız balo soyluların katıldığı.

Unutmuştum evet. Bence saçma neden balo yapıyoruz ki hem arasında sevmediklerimiz var.
Hatta çoğunu tanımıyoruz bile!

-Gülseyi gönderiyorum birazdan sana yardım edecek.
-tamam.
      
                              ■■■

Gülsenin yardımıyla elbiseyi giydim.
Korseyi sıktıkça sıktılar..

-Gülse! Sıkmasanız mı acaba artık,yoksa öleceğim.
-üzgünüm efendim hemen bağlıyorum.

Korsenin iplerini bağlayıp bu seferde saçlarımı yapmaya başladılar.
Bal köpüğü rengi saçlarım belime geliyordu. Saçlarımı dalgalı yapıp öndeki tutamları arkada topladılar.

Aynaya baktığımda tıpkı bir melek gibi gözüküyordum. Saçlarım,gözlerim ve bedenim herşey o kadar güzeldiki.
Tül eldivenler ellerimde çok güzel duruyorlardı.
Bana yaptıkları hafif makyaj kehriban rengi gözlerimi ortaya çıkartmıştı.

                          ■■■

Uzun merdivenin başına geldiğimde tüm gözler bana döndü.
Derin bir nefes aldım ve yavaş yavaş indim .
İnsanlarla konuşmaya tek tek hal hatır sormaya başladım.
En son gittiğim masada bir adam beni oğluyla tanıştırdı.
Oğlunun ismi albert idi.
Albert elimi tuttu ve minik bir öpücük bıraktı ve sohbet etmeye başladık.

-biraz bahçeye çıkmak ister misiniz prenses?
-olur. Burada bunalmıştım zaten.
Dük albert ile bahçeye çıktık ve beyaz gül bahçesinin orda durduk

-böyle balolar çok güzel olmalı ben çok severim.
-pek sayılmaz. Ben kalabalıktan hoşlanmam.
-Aslında bende hiç hoşlanmam. Çok gereksiz.

Ne diyor bu adam? Az önce "ben çok severim." Dememişmiydi?
İğrenç bir kız düşürme tekniği.

-Anlıyorum dük Albert.
-Bana Albert de lütfen. Bende sana sera diyeceğim.
-Hayır.
-Pardon?anlayamadım.
-Bana prenses sera ya da efendim demeniz daha uygun. Bana sera diyemezsin.
-Neden.
(Yazardan albert a not:kaplunbağ deden :D neyse evet komik değildi devam edelim)
-Çünkü siz ve ben aynı seviyede degiliz.

Yüzünde iğrenir gibi bir ifade oluştu.

-Ben bir düküm. Aynı zamanda erkeğim her halükar da üstünüm senden "sera".

-Sana bana sera dememeni emrediyorum hatırlatırım.Rica etmiyorum.

-YETER! Ben bir düküm benim olmanı istiyorsam öyle olur! Ve istiyorum. Olacaksın da zaten!

Dudaklarıma doğru yaklaştı sertçe kolumu tuttu. Yaklaşmasıyla suratına yumruğu geçirmem bir oldu.
Suratına geçirdiğim yumrukla acı bir çığlık attı ve sendeledi.

-Seni küçük!
-SAKIN CÜRET ETME!

Yüzüne bir daha geçirdim ve ordan koşarak uzaklaştım ve nefes almak için bir yerde durdum durduğum yer yasak ormanı görüyordu.
Yasak orman yıllar önce büyük dikenli teller ile çevrelenmiş ve girilmesi yasaklanmıştı "yasak bölge" olarak geçiyordu.

Yıllar önce hiç görmediğimiz bir bölgeydi araştırmaya karar verdiğimizde bir ekip gönderdik ve sonra bir tane daha. Fakat 2. Ve 1. Ekibi bulmaları için gitti sonra onları bulmaları için bir ekip daha , sonra bir tane daha fakat kimse dönmedi.
Ve babam yani kral büyük ve dikenli teller ile etrafını kapattı.
O ıssız korkutucu ormanı izlerken içimde bir ürperti vardı.
Burdan bile derinliklerine düşmüş gibi hissettim fakat merak da ediyordum.
O sırada pek de uzağımız da olmayan ormanda bir kaç ağaç devrildi.
Bu durum kaşlarımı çatmama sebep oldu.
Hava yağmurlu veya kötü değildi ve ülkedeki tüm ağaçlar salıklıydı. Yani yıkılmalarına imkan yoktu.
Bana göre orada bir yaşam olabilirdi. Bizim krallığımızın içindeki başka bir krallık.
Bu düşünce gülmemi sağladı.
Kafamdaki rahatsız edici düşüncelerden kurtulup saraya geri döndüm ve odama çıktım.
Annem tedirgin bir şekilde odama girdi
Ve ne olduğunu sordu bende herşeyi anlattım. Annem buna çok sinirlendi ve halledeceğini söyleyip hızla odadan çıktı.

                          ■■■
(Bu bölüm kısa oldu farkındayım ama bir dahaki bölümü uzun yapacağım)

yasak krallıkWhere stories live. Discover now