Bir kaç saat sonra ben artemis tuba ve felix büyük salonda artemis ve Tubanın anne ve babasıyla oturuyorduk. Herkesin önünde birer fincan çay vardı. Herkes sessizdi taki hüüpp diye bir çay sesi duymadan önce. Birdenbire hepimiz aynı yöne baktık. Tuba elindeki çay fincanıyla Dehşet içinde hepimize bir bakış attı. Artemisse pislik bir şekilde gülüyordu. Dirseğimle onu dürtüm. Bu pek işe yaramadı ama biraz daha gizlemesini sağladı. "Pardon" Dedi tuba ve kral öksürerek tüm dikkati kendine çekti. "Eğer daha iyiyseniz bize neler olduğunu anlatsanız iyi olur çocuklar." Kraliçe elini kralın omzuna koyarak gülümsedi. Derin bir nefes aldım, vücudum buz kesmişti ve stresten midem ağrıyordu. Öksürerek boğazımı temizledim ve öne doğru eğilerek masaya dirseklerimi koydum. "Öncelikle ben geçmişte olanları bilmiyordum ve felix de öyle hepsi için ailem adına özür dilerim. Kesinlikle hatalı olduklarını kabul ediyorum ve olay da..." Boğazım düğümlendi sanki ağlayacak gibiydim ve konuşamadım. Ama artemis imdadıma yetişti Masanın altından kimse göremeyeceği şekilde elini dizime koydu. O an sanki dokunduğu yerler alev almış gibiydi Elini dizimden biraz daha yukarı ya doğru sürükledi ve sanki tüm vücudum alev aldı. Artemis benim aksime çok sakin ve ciddi bir sesle konuşmaya başladı. "Sera ya ben anlattım öğrenir öğrenmez hemen babasının yanına gitti ve resmen ayaklanma başlattı. Sonra da onu zindana attılar ve biz onu kurtarıp buraya geldik kısaca. Sizin için de sakıncası yoksa tabi." Bunlar ne kadar gururumu okşamış olsada bacağımın iyice üst kısmına çıkmış olan eli bacağımın iç tarafını okşuyordu ve bu beni çığlık atmaya zorluyordu. Herşeyi birden unutmuştum vücudum sanki alev alıyordu. Utançtan ölmek üzereydim. Ailesi Karşımdaydı ve kardeşlerimiz yanımızda oturuyordu. Artemis ise pis pis gülümsüyordu. Kralın sesiyle kendime geldim. "Bu doğru mu?" Bana dediğini anlamam kısa sürdü. Hemen boğazımı temizledim ve konuştum. "Evet efendim." "Takdire şayan bir davranış. Saygım arttı." Kral ve kraliçe çok içten bir şekilde gülümsedi. "Burda kalmamızın bir mahsuru var mı?" "Hayır hayır kesinlikle yok. Herkese açığız canım." Kraliçe çok nazik ve iyi bir insandı ince sesi aynı zamanda da çok olgundu. Siyah saçları dağınık bir topuz şeklindeydi fakat yinede oğlunun bacağımdaki elinin stresi hayla üstümdeydi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
