3. Bölüm

97 9 0
                                    

Hayır yani nasıl birdenbire bunu söyleyebilidi?!

Carinne'in yüzü beklenmedik sözler karşısında kızardı. Elbette ondan hoşlanıyordu ve onu övmek de kasıtlıydı. Yine de bu, ona itiraf ettiği anlamına gelmiyordu! Onunla sadece arkadaş olmaya çalışmıştı. Şu anda onun hayat arkadaşı olamayacak gibi görünüyor.

'Söylediğim şey ona itiraf gibi görünmüş olmalı!'

Şu an nasıl göründüğünü hayal edebiliyordu.

Yanakları kırmızıya dönmüş, konuşamadığı için utanmıştı. Söylemeye gerek yok, kesinlikle aşık bir kadın gibi görünüyordu. Hızla atan kalbini sakinleştirmeye çalışsa da, sanki biri kalbindeki ateşi tutuşturmaya devam ediyormuş gibi kolay kolay sakinleşemedi.

Bu sırada Archen kaşlarını kaldırdı. Daha fazla yanlış anlaşılma olmadan birşeyler söylemesi gerekiyordu.

"Hayır,yani demek istediğim..."

"Yalan söyledin ve şimdi benle eğleniyormusun?

Bunları söyledikten sonra ona bakan gözleri dahada çok soğudu.

Görünüşü Carrine'i tedirgin etmişti.

Carinne'in şu ana kadar yaptıkları yüzünden miydi? Bu yüzden mi onu hemen reddetti? Ona hafifçe cevap verirse, düşmanca görülecekti. Ayrıca mahvolan ilk izlenimini de düzeltememişti.

Acilen bir açıklamaya ihtiyacı vardı.

Oturduğu yerden kalkıp elini hayır anlamında salladığında, Carinne onu ikna etmek için ağzını açtı... ama tekrar kapattı.

Hayır! senden hoşlanmıyorum!' pancar kırmızısı yanaklarıyla, sanki onunla dalga geçtiğini itiraf ediyor gibi olacaktı.

Aksine, 'Aynen öyle, senden hoşlanıyorum!' doğrusnu gerekirse, Carinne zaten önceden Dük Lucas'a itirafta bulunmuştu, bu yüzden Archen ona inanmayacaktı.

Artık tek bir çıkış yolu bile kalmamıştı...

İşleri batırdığını kabul etme sürecindeyken, aniden bir şey düşündü.

'Durum zaten böyleyken birşey denemekten zarar gelmez herhalde...?'

Bu durumda en iyi çözüm ona gerçeği dürüstçe söylemek olabilirdi. Cesaretsiz bir kadın gibi görünse de, onunla alay etmenin yanlış anlaşılmasını önleyebilirdi. Carinne öyle düşünürken gözlerini sımsıkı kapatıp açtı.

Evet, artık işler bu hale geldiğine göre ona açıkça söylemesi gerekiyordu.

“Gerçektem... Şaka yapmıyorum, ciddiyim. Senden hoşlanıyorum."

Etraf daha da sessizleşti...

Soğuk olan ortam daha çok soğudu. Carinne onun sakin ifadesini görünce sessiz kaldı ve cevabı duyunca baş ağrısı çektiğini hissetti.

"Ciddi olsan bile seninle ilgilenmiyorum"

Doğal olarak cevap verirkenki tonu kararlı ve monotondu. Tereddüt etmeden açıkça konuştu.

Bu sözler onu incitmişti..

Bir diğer değişle yarasına tuz basmıştı.

Hareket edemedi. Bu bir itiraftı ve tepkisi soğuktu. Hiçbir şey düşünmeden gökyüzüne odaklanmıştı. Carinne resmen şok olmuştu.

Utanmak yerine çok resmi bir soru sormuştu.

"Söyleyecek başka birşeyin varmı?"

Daha ne söyleyebilirdi ki?
Ağzını sımsıkı kapattı.

Erkek Başrölün Hastalıklı Yardımcısı Benim tipim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin