31.

2.1K 210 60
                                    

Üzerimi yine jiminin yardımıyla giyinmistim. Yatakta öylece oturmuş aynadan kendime bakıyordum.

Simsiyahtım. Pembe yanarak ölmüştü yerine küllerinden doğan bir siyah gelmişti yarım bir şekilde...

Göz altlarım morarmış,gözlerim kanlanmış bir şekilde ne kadar iğrenç gözüktüğüme bakıyordum.

Sadece güzel olan elimdeki dövmeydi onu da kıyafetim kapatıyordu.

Alt kattan Jimin'in bana bağırmasıyla yataktan tutunarak kalktım. Ardından yavaş adımlarla odamın kapısına doğru gittim ki zaten kapıyı jimin açmıştı.

Beni ayakta görünce hemen koluma girmişti,koridora çıkıp yavaş yavaş merdivenlere geldik.

Günlük rutindi bu artık, yavaş adımlarla merdiveni indikten sonra beni koltuğa oturtturup üzerime montumu giydiriyordu.

"Yoruldum"

"Bekle,hemen getiriyorum tamam mı ? "

Baş sallamamla tekerlekli sandalyemi yanıma getirmişti yavaşca oturup kapıya doğru sürdüm.

İlkten bana yemek yedirmeye çalışsada en sonunda vazgeçmişti. Sonunda evden çıkabilmiştik.

Bazen Hoseok hyung arabasıyla bizi almaya geliyordu ama ben binmek istemiyordum bu yüzden genelde yürüyorduk.

Okul yakın olduğu için sorun olmuyordu benim için,hava almak biraz olsun iyi geliyordu.

Yoldakilerin dikkatini çekmek istemediğim için kapşonumu elim yardımıyla neredeyse burnuma gelecek kadar önüme çektim

Jimin alışmıştı böyle yapmama yada bilmiyorum uğraşmak istemiyordu artık  .

Sonunda okula gelmiştik neyseki benim asansörle çıkmama izin veriyorlardı benimle birlikte jimin de çıkıyordu doğrusu onunda çok hoşuna gidiyordu bu dururum.

Asansöre binip dördüncü kata basmıştık yavaş yavaş çıkıyordu asansör bende kapşonumu daha da aşağıya çekmeye çalışmıştım ama gelmiyordu.

Sınıftakiler genelde dalga geçiyorlardı onun yokluğunu yüzüme vuruyorlardı, benim ise elimden sadece oturmak geliyordu.

Sevdiğim adamı bekliyordum sıramızda, elimden başka hiçbir şey gelmiyordu çünkü.

Jimin'in beni arkamdan ittirmesi yardımıyla sınıfa girmiştik. Beni kendi sıramın önüne bırakıp kendi sırasına gitmişti.

Çantamı da benim sırama bırakmıştı tekerlekli sandalyeden dikkatli kalkmalıydım hiç düşüp de dikkatleri üzerime çekmek istemiyordum.

Bu yüzden kapşonumu bir sürelik kafamdan çıkardım ki sıramda bir bedenin oturmasını görmeyi hiç beklemiyordum .

Sanki başımdan kaynar sular dökülüyordu, bizim sıramıza asla biri oturamazdı. Herkes biliyordu bunu çünkü geçen biri oturmaya kalkınca ortalığı birbirine katmıştım.

Sıradan yardım alarak ayağa kalktığımda tam ona bağıracaktım ki tanıdık iki çift gözle karşılaştım.

Ama o kadar da yabancı bakıyordu bu gözler bana...

Göz yaşlarım çoktan akmaya baslarken bedenim titriyordu.

Daha fazla kendimi tutamamla jungkook'un kucağına düştüm.

Jungkook'a hemen sarılıp başımı boynuna gömdüm ve kokusunu doya doya içime çektim.

Ama bir anda ellerimin bedeninden ayrılmasıyla kendimi yerde bulacağımı hiçbir şekilde düşünmemiştim.

"Sen kimsin !"

Çaresizce ona bakıyordum beni hatırlamamıştı. Sınıftakiler bu halime gülüyordu, gülünecek bir haldeydim gerçekten.

Yerden kalkmaya çalışıyordum ama desteksiz hiçbir şekilde kalkmam söz konusu bile degildi.

"S-sen"

"N-ne, ben kimim "

Belki de şimdi hatırlamıştır diye umutla bakmaya başlamıştım.

"Yangını çıkaran,sensin "

"Ne"

Yangını çıkaran sensin yani beni böyle mi hatırlıyordu veya böyle mi anlatmışlardı. Ben yangını çıkarmamıştım ki, ben canımdan daha çok sevdiğim kişiye bunu yapar mıydım ?

Kendimi de öldürürdüm ben bunu yaparken.

Kıyafetimin iki yanından tutup sertçe havaya kaldırdı ardından sırtımı sertçe duvarla buluşturdu. Acıyle inlerken gözyaşlarımla ona baktım.

Bir zamanlar aşkla bakan gözleri şimdi nefretten ibaretti.

Neden ?

Neden diye sordum kendime. Ne yaptım ben ona.

Jimin bizi ayırmaya çalışıyordu ama Jungkook kıyafetimi bırakmıyordu, sanki gözlerimizin konuşmasını istiyordu

Veya nefretini böyle kusuyordu...

Sağ elimi yüzüne çıkarıp yanağını sevdim istemsizce ne kadar özlemiştim. Gözlerim boynuna kaydı ama hiçbir şey yoktu...

Bir umut koluna baktım dövmemizi görmek için, oradaydı... Çok güzel duruyordu, oradan öpmek istiyordum.

En sonunda beni bırakmasıyla sürtüne sürtüne yere düştüm. Ayaklarımı ellerimle kendime çekip kafamı bacaklarıma gömdüm. Gerçek dünyadan soyutlanıp kendi siyah dünyama çekildim bir süre.

Unutmuştu beni...

...

Çok saçma oldu gibime geliyor sizce iyi miydi ?

NE KADAR COK OY VE YORUM GELİRSE OKADAR HİZLİ YENİ BOLUM GELİR 🧚‍♀️

Hello kitty & Spiderman |TaekookWhere stories live. Discover now