KALBİMDEKİ AY TUTULMASI[Aşkın Gece Rengi Serisi1]

24.SENSİZ OLAMIYORUM

" Evet, Mihrimah ay ve güneş demek. " neden bu kadar şaşkın ve donuk bir ifadeyle sorduğunu anlamamıştım.

" Sen de Mimar Sinan' ı sever misin?" Doktor' un sorusu üzerine irislerime kilitlediği anlamlandıramadığım bakışlarını zorda olsa benden ayırabilmişti.

"Mimar Sinan' ı ilk, 7 yaşım da Mimarinin Devleri diye babamın yurtdışından getirdiği bir kitapta keşfetmiştim. Şimdi, onun gibi büyük bir mimar olmak istediğim için, mimarım ama şuan yönetmem gereken bir şirket olduğu için mimarlık hayallerim beklemek zorun da. Sevdiği kadını ve rivayetlerini de hayatını araştırırken görmüştüm. "

Batın' ın ağzından dökülen kelimeler içime işliyordu. O mimarlık... mesleğini yapmak istiyordu ama şirketi yönetmek zorundaydı. Hep başkaları için yaşamak zorun da kalmıştı... şuan olduğu gibi.

" O da olur evlat. Zaman ne gösterir bilinmez. Mihrimah' ı çok sevdim arada ziyaretime gelin. " dediğin de ona tebessüm ederek baktım.

Ben de ona ısınmıştım. Batın ayağa kalktığında doktor' un elini samimiyetle sıkmıştı.

" Olur. Anlattıklarınız için sağ olun. " dedikten sonra elini çekmişti.

Batın' ı hiç bir zaman anlayamasam da şuan tuhaf davrandığını görebiliyordum. Odadan çıktığımızdan beri donmuş gibiydi. Bir garip davranıyordu.

Önüne diktiği sabit bakışları oynamazken, sürekli bir şey düşünüyor gibi boşluğa bakıyordu. Arada çok kısa anlığına bakışlarını yüzüm de hissediyordum.

Babası hakkın da birşeyler düşünüyor olmalıydı. Doktor' un anlattıkları beni de etkilemişti. İskender denen adam neyin peşinde?

Bir adamı öldürmek için bu kadar uğraşacak... Daha 12 yaşındaki bir çocuğu yıllarca öldürmek için gölgesi olmasına sebep olacak şey ne? Sebebi ne olursa olsun bunların açıklaması olamazdı... Bunu anlayamazdım!

En azından depo' ya getirdikleri adam' ın söylediklerinin bu sayede doğru olduğunu öğrenmiştik. Asıl kilit ise ilk vurulandı. Her şey dönüp dolaşıp ona geliyordu. O çözülmedikçe hiç bir şey gün yüzüne çıkmayacaktı.

Alt kata indiğimiz de Cem beyaz önlükler içinde bize doğru yürüyordu. Batın' a pansumanımı değiştirmek istiyorum diyerek peşine takılmıştım ama asıl istediğim ise onun yarasını baktırmasıydı.

Kendiminkine baktırırken onu da kandırmayı deneyecektim. Sanmasam da deneyecektim. Bana buz gibi bakacağını bilsem de bunu yapacağım.

" Ayrılmışsınız. " dediği an Batın hissiz bakışlarını cem' e sabitlemişti.

" Mihrimah' ın pansumanını değiştir! " Unutmadığını farkederken, ifadesi fazla donuk duruyordu.

Pansuman odasına girdiğimiz de Batın' ın çok kısa süren bakışlarının ağırlığını yüzüm de hissediyordum. Derin bir nefes alarak şansımı denemeye karar verdim.

" Gelmişken sen de pansuman yaptırabilirsin. Sonuçta hastanedeyiz. "

Umursamaz bir hale bürünürken, sesime tedirginliğimi yansıtmadığımdan emindim. Donuk bakışlarını yavaşça yüzüme çevirmişti.

Hali hiç hoşuma gitmiyordu. Çok hissiz bakıyordu, babası hakkında duydukları onu sarsmış olmalı bunu düşündükçe kalbim sızlıyordu.

Cem korkulu gözlerle bana döndüğün de keşke söylemeseydin diyen bakışlarını alenen okuyabiliyordum. Batın sinirlenmiş miydi yoksa? Bu haldeyken onu asla sinirlendirmek istemezdim.