•17

4.2K 354 23
                                    

Luke'un bakış açısından devam...


Odanın balkonunda durmuş dışarı bakıyordum.Arkadan Michael'ın bardak ve şişe sesleri geliyordu.Planım basitti Mary ve arkadaşları geldiğinde Michael'ı kenara çekecek, keyfim olmadığını söyleyerek ve onunda keyfini kaçırmak istemediğimi belirterek onu kızlarla baş başa bırakmak için odadan çıkacaktım.Şu ana kadar planladıklarım başarılı bir şekilde gerçekleşmişti.Kapı sesini duyduğuma odanın içine geri döndüm.Michael ağzında ki sigarayı küllüğe bırakıp kapıya yöneldi.Bende peşinden kapı tarafına gittim.Nasılsa dışarı çıkacaktım.


Kızlar içeri girdi.Cecilia ve Mary etek giymişti.Candice ise şort.Tam onlara göre.Buraya neden geldikleri çok belli oluyordu.Gerçekten bu işe dahil olmak istemiyordum.Mary ve Candice Michael'la balkonda sigara içerken Cecilia elinde iki içki bardağıyla yanıma gelip ''Neden bize katılmıyorsun?'' dedi.Onu görmezden geldim ve Michael'a seslendim.''Mike biraz gelir misin?'' .


Sigarasını söndürüp içeri geldi.Cecilia'dan ikinci bardağı alıp kafasına dikti.Özel olduğunu anlatmak için kafamla Cecilia'yı işaret ettim.Ona kolunu attıktan sonra ''Neden kızların yanına gidip bir sigara yakmıyorsun?'' dedi.Cecilia uzaklaşınca ''Ne oldu dostum?'' dedi.Derdimi kanıtlamak için 'uff'ladım.''Bak dostum hiç keyfim yok ve burada surat asıp sana engel olmak istemiyorum.Çıkıp biraz hava alacağım.Gittiklerinde bana haber ver.Olur mu?'' dedim masanın üstünden cüzdanımı alırken ''Keyfin bilir dostum.İşim bitince mesaj atarım'' dedi.''Harika'' dedim ve kendimi odanın dışına attım.


Küçük koridorda kapı numaralarını takip ederek ilerledim.94...95...Ve 96.Kapının yanına yaslandım ve mesaj attım.


''Kapıdayım''


İçerden bir kaç tıkırtı geldi.Sonra kapı açıldı.Siyah eteği ve ona bol gelen kazağıyla ve benimkinin tıpatıp aynı beresiyle çok tatlı görünüyordu.Kapının yanından sırt çantasını aldı.Telefonunu cebine attı.Gülümsedi.Mimiklerini izlemek hoşuma gidiyordu.''Selam'' . ''Selam.Gidelim mi?'' . ''Tabi'' .


Yaklaşık on beş dakika sonra Burger King'de personelden kimsenin olmadığı üst katta menülerimizi yiyorduk.Otel yemekleri görüntü olarak bile berbattı.Cecilia içime düşerken sabırla oturmak bile zordu.Birde yemek mi yiyecektim?Komik.Şimdi ise hem yediğim şey güzeldi hemde karşımda oturan.


''Merak ediyorum neden bana karşı kendini kötüledin.Neden hiç savunmadın?''


''Eğer kendimi savunsaydım.Kendimi açık etmiş olurdum.Eğer başından beri benim Luke Hemmings olduğumu bilseydin benimle konuşmaya devam eder miydin?''


''Dürüst olmak gerekirsek pek sanmıyorum.''


''İşte tam olarak bu yüzden.Hiç kimse gerçekten Luke Hemmings'i tanımak istemiyor.''


''Ben... şey, üzgünüm''


''Üzülme.Eğer ben senin yerinde olsaydım.Bende tanımak istemezdim''


''Tamam bunu geçelim.Dramatik anlar için fazla güzel bir saatteyiz.Söyle bakalım ailenin baskısıyla spor yapmak dışında neler yapıyorsun?''


''Gitar çalıyorum.Ama babam bir gün gitarımı bulursa parçalar.''


''Ben çalmayı denemiştim.Hiç başaramadım.Bir gün bana bir şeyler çal.''


''Bunu çok isterim.Şimdi sen söyle...Sen neler yapıyorsun? Okul dışında?''


''Klasik şeyler.Kitap okurum, dizi izlerim, müzik dinlerim.Sıkıcı sayılır.Birde bazen resim yapıyorum.Ama her zaman değil çünkü tuval parası için biriktirdiğim paraları pirsing için kullanmayı düşünüyorum şu aralar''


''Yani resim yapıyorsun ve pirsinglerle ilgilisin.Peki nereye yaptırmayı düşünüyorsun? Ben hep dudağımı deldirmek istemişimdir.''


''Burnumu.Halka olanları seviyorum.Ve sana dudak pirsingi çok muhteşem olurdu.''


''Ne zaman yapmayı düşünüyorsun?''


''Bilmiyorum.''


''Şimdi yaptırmaya ne dersin?Birlikte yaptırırız.Sen burnuna bende dudağıma?''


''Aslında kulağa hoş geliyor.Paramı yanımda getirdiğim için sevindiğim kısma geldim sanırım''


''Hadi gidelim.''




--

İki hafta geciktirmek hiç yapmadığım bir şeydi.Yinede size bahaneler sıralayıp sıkmak istemiyorum.Sadece özür dilerim.Bölümde yazım hatası varsa affedin.Hepinize minnettarım.








#texting • hemmingsOù les histoires vivent. Découvrez maintenant