Bölüm 3

108 5 0
                                    

bense hızlı bir şekilde giyinmeye başladım 10 dakika sonra banyo kapısı açıldı içeriden ateş çıktı üzerine beyaz bir kısa kollu tişört altınada lacivert kot pantolon giymişti saçlarını dağınık bırakmıştı bense ateşin çıkardığı beyaz lacivert noktaları olan elbiseyi giymiştim ateşin elinde saç kurutma makinesi ve tarağım vardı koltuğa oturdu benide önüne oturttu ve kurutma makinesini çalıştırdı saçlarımı kurutuyordu kurutma işlemi tamamlandığında saçlarımı acıtmadan taramaya başladı

Saçlarımı taradıktan sonra saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurdu ateş ayağa kalktı kıyafetlerimi çantama koydu çantamıda aldıktan sonra bende ayağa kalktım beraber kapıya çıktık ateş çantamdan siyah örgü hırkamı bana küçük çocukmuş gibi giydirdi koridorun sonunda hayalle eda vardı eda koşarak bana sarıldı bende onun boyuna eğilip burnuna öpücük bıraktım ateş hayale döndü "benimkiler nerede hayal?" Hayal ateşin dediğinden bir şey anlamamışa benziyordu "benimkiler derken ateş abi" ateş kahkaha attı hayal ateşin kahkahsına bozulmuşa benziyordu Ateş zar zor gülüşünü sakladı "timi diyorum neredeler?" Hayal aydınlanmış gibi kafa salladı "kafeteryada oturuyorlar ateş abi" ateş onaylayan mırıltılar çıkardı beraber asansöre bindik ateş kafetaryanın olduğu katın düğmesine bastı edanın boyuna eğilip üstündeki montu ilikliyordum eda ise saçlarımla oynamaya başladı asansör kata geldiğinde hep beraber asansörden indik kafetaryaya giderken eda eğilmemi istedi bende onun boyuna eğildim kulağıma fısıldadı "zümrüt abla benim canım sıkıldı" edaya baktım "parka gidebilir miyiz lütfen?" Kafamı hayır anlamında salladım "zümrüt abla hemen şurada bir şey olmaz hastanenin karşısı ateş abi izin vermiyordu hiç ya inci abla yada oğuz abiyle gidilebiliyordum" öyle bir bakıyorduki kıramadım ateşle hayal kafetaryaya girdiklerinde yönümüzü dış kapıya çevirdim dışarı çıktığımızda karşı yoldaki parka doğru yürümeye başladım park kapısından içeri girdiğimizde edanım elini bıraktım eda parka doğru koşmaya başladı arkasından ilerliyordum eda parka girince bende oturucak yer bakmaya başladım ileride bir çocuk oturmuş ağlıyordu onun yanına doğru gittim yanına oturdum "merhaba" çocuk kafasını kaldırdı "merhaba" çok şirin bir çocuktu kahve gözleri ağlamaktan kıpkırmızıydı "neden ağlıyorsun ufaklık" çocuk kahve gözlerini kırpıştırdı "annemi kaybettim burdaydı ama şimdi yok" "adın ne?" "Adım efe abla senin adın  ne?" Elimi uzattım "zümrüt" elimi tuttu eli buz gibiydi üzerimdeki örgü hırkayı çocuğun omuzlarına bıraktım ayağa kalktım elimi uzattım Efede elimi tuttu edayla yaşıttı beraber parka izlerdik eda beni görünce koşarak yanıma geldi "zümrüt abla bu kim?" Eliyle efeyi gösteriyordu "edacım onun ismi efe annesini kaybetmiş bizde ona yardım edeceğiz" eda çocuğa elini uzattı Efede uzatılan eli geri çevirmedi ve elini tuttu "tanıştığımıza memnun oldum efe" efe kafasını salladı "bende menmun oldum eda" diğer elimlede edanın elini tuttum efeye döndüm "en son annen nerdeydi?" Efe eliyle ilerideki bankı gösterdi o tarafa doğru yürüdük etrafa bakınmaya başladım ileride bir kadın teleşla adama bir şeyler anlatıyordu adam ise görmediğini söylemişti kadın bizden tarafa döndü hemen efeye baktı yanımıza koşarak gelmeye başladı efeye döndüm elimle kadını gösterdim efe ise sevinçle kadına doğru koştu efe kadının kucağına atladı kadında efedin yanaklarını öptü sonra bizden tarafa döndü "oğlumu bulduğunuz için teşekkür ederim" kafamı salladım elini uzattı "ben menekşe" elini tuttum "bende zümrüt memnun oldum menekşe" efe edanın yanına gitti ikisi konuşmaya başladılar sonra eda bana döndü "zümrüt abla efeyle parkta oynayabilirsiniz?" Kafamı salladım ikisi koşarak parka girdiler kadın eliyle bankı gösterdi beraber banka oturduk kadın memnuniyetle elimi tuttu "tekrar teşekkür ederim efeyi bırakmadığınız için eğer onu bıraksaydınız başına bir şey gelirdi" kafamı salladım üstümdeki elbise biraz ince olduğu için üşümüştüm ilkbahar ayındaydık ama hava hala soğuktu kollarımla kendimi sardım kadın ayağa kalktı "biz artık gidelim eşim evde bekliyor" elini uzattı elini tuttum "tanıştığımıza memnun oldum zümrüt tekrar görüşmek üzere" efeyle eda yanımıza geldiler menekşe efenin üstündeki ceketi çıkarıcakken "hava soğuk kalsın onda birdahaki buluşmamızda getirirsin menekşe üşümesin efe" menekşe kafasını salladı  "numaranı verirmisin menekşe?" Menekşe kafasını salladı menekşenin numarasını kaydetmiştim efenin elini tuttu efe bize el salladı bizde edayla ona el salladık edanın elini tuttum "zümrüt abla efeyle ne zaman görüşücez?" Eğilip edaya sarıldım "istediğin zaman efeyi beeraber ararız ya onlar bize gelir yada biz onlara gideriz eda" eda kafasını salladı ayağa kalktım bir tık üşüyordum tam edanın elini tutucaktımki omzuma bir ceket konuldu cekete baktım deri ceketti arkaya ceketin sahibine döndüm gelen ateşdi büyük ihtimal yokluğumuzu yeni farketmemişti küçük çocuk gibi ceketi bana giydirdi üstünüde fermuarını çekti ateş elimi tuttu edayıda kucağına aldı hastaneye doğru yürümeye başladık eda ateşe baktı "Ateş abi niye ben efeyle oyun oynarken yanımıza gelmedin?" Şaşkınlıkla ateşe döndüm ne yani burdamıydı ateş edaya cevap vermek yerine gülümsüyordu beraber hastanenin önüne geldik herkes bizi bekliyordu ateş bizi arabanın yanına götürdü ön kapıyı benim için açtı bende arabaya bindim kapımı kapattıktan sonra arka tarafa edayı oturttu ve emliyet kemerini taktı sonra kendi yerine oturdu bana döndü kaşları çatıldı uzanıp emliyet kemerimi taktı sonrada kendisininkini taktı yola çıktık kolum hafiften ağrımaya başlamıştı ateş benim evimin yolundan değil başka bir yola sapmıştı ona döndüm "evime gitmiyormuyuz?" Ateş kafasını hayır anlamında salladı "benim evimde kalıcaksın" kaşlarım şaşkınlıkla havalandı "neden?" Ateş gülümsüyordu "canım istiyor" omuz silktim "hayır evime gitmek istiyorum" ateş bana döndü "eşyaların benim evimde gitmek istersen büyür evine" ne zaman eşyalarım onun evine gittiyse artık somurtarak önüme döndüm "inkar etmiyeceğini biliyordum" daha çok somurttum  15 dakika sonra araba bir apartmanın önünde durdu ateş arabadan indi arkasından bende indim edanın olduğu kapıyı açtım ve edayı kucağıma aldım aldığım gibi acıdan inlemiştim ateş hemen kucağımdaki edayı aldı kaşlarını çatarak bana bakıyordu "kızım kolundan vuruldum ne diye edayı bana vermeden kendin kucağına alıyorsun" dudaklarımı büzdüm "canım yanıyo" ateşin yüzü yumuşamıştı "eve çıkalım pansumanı yaparız gel hadi" benide yanına çekti birlikte apartamana girdik apartman en az 10 katlıydı asansöre ilerledik asansöre bindiğimizde ateş 10.katın düğmesine bastı "evin hastaneye uzak ateş ben nasıl hastaneye gidim?" Ateş bana döndü "şimdi gitmeyeceğine göre sıkıntı yok" kaşlarımı çattım "yoo gitcem ben hastaneye hastalarım var bikere" ateşin alayla kaşları kalktı "hastalarına başkas8 bakıcak 1 hafta benlesin zümrüt" 1 hafta ne ya "ben senle ne yapıcam ateş ya" ateş birden bana döndü lan bu bana niye baktı içimden dememişmiydim hafifçe yutkundum ateşi hala bana bakıyordu asansörün kapısı açıldı asansörden kaçarcasına çıktım arkada edayla ateşin kıkırtı sesleri geliyordu somurtarak ateşi beklemeye başladım ateş yanıma ulaşmıştı eliyle beni yönlendiriyordu koridorun sonundaki kapıya vardığımızda cebinden anahtar çıkardı ve kapıyı açtı açtığı gibi iki tane köpek koşarak bize doğru geliyordu biri yavru golden diğeri ise Alman kurduydu ateş edayı yere bıraktı eda bana döndü elimi tuttu tuttuğu gibi acıdan inledim eda korkuyla bana döndü zar zor gülümsedim "birşey yok eda korkma ben iyiyim" eda kafasını salladı yavru köpek edanın yanına geldi zıplayıp duruyordu alman kurdu ise ateşin yanına geçmişti ateş köpeğin başını okşuyordu kapıdan içeri geçtim etrafa bakınıyordum sade bir tarzı vardı evin çoğunlukla gri ve lacivert  doluydu oturma odasına gittim ve lacivert köşe takımına oturdum ateş edayla birlikte yanıma geldi kolum ise hayla ağrıyordu ağrıdan nasıl bir surat ifadem varsa ateş direk yanıma oturup koluma baktı ve bana döndü "iyimisin?" Kafamı salladım "iyiyim" ateş kafasını salladı ve kulağıma eğildi "bence yalan söylememelisin" kafamı çevirip ona baktım göz kırptı beni anlamasını sevmiyordum ne yapsam anlıyor arkadaş gülümsedim ayağa kalktı ve koridorda gözden kayboldu yanıma eda oturdu "zümrüt abla bak bu kahve" eliyle yavru goldenı gösterdi "buda Alex" eliyle alman kurdunu gösterdi "merhaba Alex" Alex koltuğa çıktı elimi ona uzattım elimi kokladı yavaş bir şekilde elimi başına koydu Alex kucağıma kafasını koydu elimle başını okşuyordum edada kahvenin başını okşuyordu 5 dakika sonra ateş içeri geldi gözleri kucağımdaki alexle benim aramda gidip geliyordu bakışlarında şaşkınlık vardı gözleri bana döndü "siz anlaştınızmı alexle?" Kafamı salladım "evetde nolduki?" Ateş alexse baktı "edayı evde istemiyordu ve daha dün arkadaş oldu senle direk olması pek normalime gitmedi yabancıları sevmezdi" kıkırdadım "beni sevdi bi kere" kucağımdaki Alex bu lafımı duyduktan sonra havladı ateş yere eğildi "gel Alex" Alex havladı ateşin kaşları havalandı bana döndü "köpeğime birşeymi yaptın?" Kafamı hayır anlamında salladım Alex koltuğa oturdu suratıma doğru yaklaşıyordu ateş pür dikkat bize bakıyordu Alex birden yüzümü yalamaya başladı bense gülmekten koltuğa yatmıştım Alex daha çok çıktı üstüme benim gülmelerim kahkahaya dönüşmüştü sol kolumu kullanamadığım için sağ elimle engellemeye çalışıyordum arkadan ateşin sesi duyuldu "Alex in aşağıya!" Alex havladı ve daha çok yalamaya başladı ateş kızgınlıkla yanımıza geldi "ALEX AŞAĞIYA İN!"Alex havlayarak koltuğa oturdu ateş belimden tutarak beni koltuğa oturttu "duş aldıktan sonra pansumanını yapalım gel hadi" ayağa kalktım arkama döndüğümde Alex koltukta yatıyordu önüme döndüm koridordan geçtikten sonra ateş bir kapıyı açtı "burası banyo koridorun sonundaki sağdaki oda senin odan" kafamı salladım ateş banyodan çıktı bense banyoyu incelemeye başladım ateş şampuanımı almayı unutmuş olmalıydı çünkü sadece kendi şampuanı vardı kapının arkasında benim bornozumla saç havlum vardı üzerimdekileri çıkarttım ve suyu açmaya başladım elimle saçlarımı ıslattım hepsinin ıslandığına kanaat getirdikten sonra ateşin şampuanını aldım elime döktüm aynı çikolata kokuyordu saçlarımı köpürttüm ve duruladım bunu tam 2 kere daha yaptım saçlarım uzun olduğu için ancak 3 kere yıkayınca emin oluyordum temizlendiğine kolum hala sızlıyordu sağ elime sabunu aldım ve heryerimi köpürttüm en son durulandıktan sonra suyu kapatıp kabinden çıktım bornozumu giydim havlumu elime aldığımda banyodan ayrıldım koridorda yürüyordüm içerden edayla ateşin sesleri geliyordu koridorun sonuna vardığımda 2 kapı karşıma çıktı hem sağda hemde solda kapı vardı bense ateşin dediğini unuttuğum için işimi şansa bıraktım ve soldaki kapıyı açtım içeri girdiğimde yatakta Alex vardı içerisi çikolata kokuyordu burası ateşin odasıydı hemen arkama dönüp çıkıyordumki karşıma ateş çıktı şaşkınlıkla bana bakıyordu bense utançtan kafamı yere eğdim dudaklarımı dişliyordum ateşin elimi çenemde hissettim yavaşca kafamı kaldırdı sırıtıyordu "odanın yerini unuttun ve işini şansa bıraktın ama şans bana güldü" suratım kırmızıdan mora doğru gidiyordu ateş ise gülümsüyordu arkadan kapıyı kapattı yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başladı bense geri geri gitmeye başladım o bana adım atıyor bense geri adım atıyordum en sonunda sırtım soğuk bir yere değdi kafamı çevirip baktığımda duvar vardı kafamı yeniden ateşe çevirdiğimde kolunu yan tarafıma uzattmış yerimi kısıtlamıştı yutkunarak ona baktım ateş yavaşca bana doğru eğildi gözlerimi kapattım ateşin elini suratımda geziyordu kulağıma fısıldadı "gözlerini aç kelebeğim" yavaşca gözlerimi açtım ateşin gözleri tutkuyla bakıyordu kafasını boynuma gömdü oraya öpücükler konduruyordu bende ona daha çok yer açmak için başımı sağ tarafa eğdim ateş yavaş yavaş boynumu öperek yukarı çıkıyordu kafasını kaldırıp bana döndü eğilip dudaklarıma yapıştı bende küçük küçük karşılık vermeye başlamıştım ateş belimden kavrayıp beni kendisine çekti sağ elimi saçlarına daldırdım ateş yavaş bir şekilde benden ayrıldı gözleri koyu bir renge bürünmüştü sırıtıyordu "hadi üstünü giyin koluna pansuman yapalım" resmen bu cümleyi beklercesine koşarak odadan çıktım karşı odaya geçtiğimde hemen kapıyı kapattım arkadan ateşin kahkaha sesi duyuluyordu odaya göz gezdirdim sade ve şık bir odaydı ateş yatağımın üstüne beyaz renkli sweat çıkarmıştı altına ise siyah renkli tayt koymuştu dolabı açıp içinden iç çamaşırlarımı çıkardım kolum acıdığı için sütyen takamazdım üstüme beyaz sweatı geçirdim ama kolumu çok zorlamıştım iç çamaşırımla taytıda giydikten sonra acıdan inlemiştim yatağa oturdum kolum daha çok sızlıyordu odanın kapısı çaldı ve içeri ateş girdi elinde ilk yardım çantası ve tarak vardı yanıma oturdu "kolun sızlıyormu?" Kafamı salladım ateş kalkıp sol tarafıma oturdu ve eliyle sweatın uçlarından tuttu elini tuttum ateş yüzüme baktı "bir sorun mu var?" Dudaklarımı dişliyordum "evet var" ateşin gözleri dudaklarıma kaydı fıltılı bir şekilde konuştu "neymiş o sorun?" Utançla gözlerimi kaçırdım "içimde sütyen yok" ateşin parmakları çenemi buldu kafamı ona doğru çevirdi gözleri yeniden koyu hale bürünmüştü sırıtıyordu "olabilir" dudaklarımı daha çok dişliyordum ateşin gözleri yeniden dudaklarıma kaydı bir kaç saniye sonra yutkundu gözleri yeniden gözlerimle buluştu "getir giydiriyim" kafamı salladım dolaptan siyah renk sütyen aldım ateş arkamdaydı "dönme ben üstünü çıkarıyım sende onu giy" kafamı salladım ateşin elleri sweatın uçlarına ulaştı hafifçe yutkundum ateş sweatı yukarı kaldırdı ve yutkunma sesi geldi sewatı çıkarmıştı sütyeni giymiştim ateşin eli kopçaların ucunu tuttu ve ilikledi arkama döndüm ateş bana bakıyordu yanaklarım kesin kıpkırmızıydı yavaşca yatağa oturdum ateş ise soluma oturdu ilk yardım çantasını açtı steril gazlı beze batikonu döktü pansuman etmeye başladı canım yandığı için çarşafı elimle sıkmaya başladım gözlerimi yumdum ne kadar geçti bilmiyorum ateşin elini çarşafı sıktığım elimin üstünde hissettim gözlerimi açtım göz göze geldik koluma çevirdim bakışlarımı sarmıştı hiç hissetmemiştim dudaklarını dişliyordu "85 bekliyordum 90 çıktı" diye kendi kendine söyleniyordu galiba içinden geçirmek isterken dışarı kaçırmıştı hafifçe öksürüp gözlerini gözlerime çevirdi sweatime uzandı eline aldı kafamı geçirdi sonra önce sağ kolumu sonra ise çok dikkat ederek sol kolumdan geçirdi sweatın uçlarından aşağıya indirdi ateş ayağa kalktı ilk yardım çantasını masaya bıraktı ve masadaki tarağı aldı arkama geçti elleriyle saçlarımı topladı parmakları saçlarımın uçlarında geziyordu hepsini eliyle toplayıp taramaya başladı canımı acıtmamak için uğraşıyordu bense her sabah canımı acıtırak tarıyordum bir tek abimle babam acıtmadan tarardı saçlarımı ne zaman banyodan çıksam koşarak babamın yanına giderdim tarağımı verip önüne otururdum ateş saçlarımı taradıktan sonra tarağı sağ tarafa koydu elini karnıma sardı ve beni kendisine çekti başını saçlarımın arasına koydu bir eli saçlarımın uçlarını okşuyordu diğer eli karnımda daireler çiziyordu git gide mayışıyordum sırtımı ateşin göğsüne yasladım ateşin kahkahası duyuldu "ben gibi kokuyorsun kelebeğim bu hoşuma gitmedi değil yani" kıkırdadım ateş ayağa kalktı yatağın üstündeki ilk yardım çantasıyla tarağı alıp çıktı 5 dakika sonra üzerini değişmiş altına siyah eşofman altı üstünede hiç birşey giymemişti adam resmen şölen yaratıyordu kaslarını gözüme soka soka yanıma geldi beni kucağına aldı ve odadan çıktı karşı kapıyı açtı sağ elimle ateşin saçlarını okşuyordum sol avvcumu ateşin yanağına koydum baş parmağımla küçük daireler çiziyordum "neden senin odana geldik" ateş kafasını eğdi "çünkü kendi yatağımdan başka yatakda uyuyamam da ondan" kafamı salladım "anladım da neden benide getirdin?" Ateş gülümsedi "çünkü senin kokun ile uyumak istiyorum" "anladım" diye mırıldandım ateş yatağın örtüsünü kaldırdı ve beni yatırdı sol tarafada o geçti ateş elleriyle karnımı tutup beni kendisine çekti sırtım göğsüne çarptı kafamı daha çok geriye yatırdım ateş kafasını saçlarımın arasına gömdü elleriyle beni sarıp sarmalamıştı gözlerimi yummuştum "iyi geceler sevgilim" diye mırıldandım "iyi geceler kelebeğim"

Sabah

Perdeden sızan güneşin ışıkları gözüme çarpıyordu kafamı daha çok gömdüm yattığım yer kıpırdanmaya başlamıştı birisi saçlarımı okşuyordu hoşlandığıma belli eden bir sesle mırıldandım kulaklarımı ateşin sesi duyuldu "kelebeğim günaydın" hı-hı "kalk sabah oldu kelebeğim" "tamam geliyom" ateşin kahkaha sesi duyuldu ve birden havalandım gözlerimi hemen açtım ve ateşin boynuna sarıldım "ayıldınızmı uykucu kelebek" kafamı ateşin omzuna koydum ve gözlerimi kapattım ateşin homurdanma sesi geliyordu kulaklarımı "ben senin gibi uykucuyla ne yapacağım"  bir odaya girmiştik sonra ardından su sesi gelemeye başladı ve birden suratıma su geldi hemen gözlerimi açtım ve ateşe baktım "gümaydın" diyip sırıtıyordu kafamı çevirip nerde olduğumuza baktım banyodaydık ateş musluğu açmış yüzümü yıkıyordu ateşin kucağından aşağıya indim ve banyodan çıktım karşıma alexle kahve çıktı arkalarından eda geldi ateş ise arkamdan çıkmıştı hep birlikte mutfağa girdik ateş kahvaltı hazırlamaya başladı birden kapı çaldı "ben açarım" diyip kapıya gittim ve kapıyı açtım karşımdakileri görünce şok içinde onlara baktım...

Sizce gelenler kimdi?
Ateşe şaka yapılacak demiştim ama bu bölümde olmadı belki gelecek bölümde olur küçük bir ipucu şakaya ortak olan kişi oğuz arkadaşlar🙃
Gelecek bölümde görüşmek üzere görüşürüz kendinize iyi bakın🤎🌙

Ateş'te Yanan KelebekWhere stories live. Discover now