Bölüm 4

102 8 2
                                    

birden kapı çaldı "ben açarım" diyip kapıya gittim ve kapıyı açtım karşımdakileri görünce şok içinde onlara baktım bütün börü timi ve arkalarında abim vardı kenara kaydım oğuz elindeki buketi bana uzattı ona baktım "geçmiş olsun yenge" gülümseyerek elindeki buketi aldım herkeste bana geçmiş olsun dileklerini sunarak içeri geçiyordu

Ege'ye döndüm "ege Ali abi nerede?" Ege bana döndü "Ali komutanım evinde yenge eşiyle birlikte gelirler onlar sonra" kafamı salladım içeri abim girdi beni kendisine çekip sarıldı bende kollarımı ona doladım abim yanağımdan öptü ayrıldık abim arkadakilere baktı "geçseneze oğlum içeri ne bekliyonuz?" Onur hemen kafasını salladı "olmaz abi komutanım doğrar bizi vallahi biz her gün ona kahvaltıya gelirizde ama malum komutanım bizi görmeği çok sever" diğerleri kafasını salladı arkadan eceyle inci kıkırdamaya başladı

Ece bana döndü"o kadar çok seviyorki komutanım bizi evinden tavayla kovuyor bu dangalakları" kıkırdadım mutfaktan ateşin sesi geldi "kelebeğim gelenler kim?" Oğuz kısık sesle "yenge deme vallahi bu sefer  tavayı bir yerime sokar öyle gönderir" oğuzun lafıyla kıkırdadım mutfaktan ateşin sesi duyuldu "kelebeğim noldu niye kıkırdıyorsu-" ateş yanımıza gelince olduğu yerde kala kaldı

Ateşin surat ifadesini gören dehşete düşüyordu adam sanki timine değilde düşmanına bakıyordu "ne işiniz var lan sabah sabah evimde?" Oğuzla onur birbirlerine baktı arkadan savaşın sesi duyuldu "valla komutanım bunlar dediler gidelim komutanımı ziyaret edelim bir çayını içelim dediler bende geldim bunlarla" kafasıyla oğuzla onuru işaret etti ateşin bakışları oğuzla onurun arasında gelip gidiyordu onur hafifçe yutkundu söze yine savaş girdi "çekilinde geçelim içeri" ateşin bakışları savaşı buldu "rütbe savaş rütbe" savaş ateşe baktı "emredersiniz komutanım" ateş eliyle içeriyi gösterdi "buyrun geçin" tim tüm heybetiyle içeri geçtiler arkada abimle ateş kalmıştı bense mutfağa girerek bardakları çıkarmaya başlamıştım ateşde yanıma gelince içerden oğuzun sesi duyuldu "valla komutanım sucuklu yumurta olsa olurdu be" ateş kaşlarını çattı "zıkkım ye oğuz" içerden kahkaha sesleri duyuldu bense kıkırdamaya başladım ateşin bakışları bana döndü hemen surat ifademi değiştirdim

1 hafta sonra

1 haftadır ateşin evinde kalıyordum hastaneyide boşlamıştım sabah kalktığımda evde ateş yoktu baş ucumda bir not vardı

"Kelebeğim erken çıktım kusura bakma göreve gidiyorum en geç ne zaman dönerim bilmiyorum telefon çekmediği için ulaşamazsan endişelenme.
                                                   Ateş"

Mutfakta iki üç bir şeyler atıştırdım üstümü değiştirip arabamım anahtarını alıp evden çıktım eda ise 2 gündür Dilan ablada kalıyordu arabama bindim. Ve hastaneye doğru sürmeye başladım.

Akşam olmuştu 1 haftadır gelmediğim için işler birikmişti onları bitirdim eşyalarımı toplayıp soyunma odasına gittim üzerimi değiştirip hastaneden çıkış yaptım ateşin evine doğru sürmeye başladım

2 gün sonra

Koskaca iki günü devirmiştim ateşden haber yoktu kalkıp hazırlanmaya başladım Alex'in başını okşayıp evden ayrıldım eda köpeğini yanında götürdüğü için kahve bizle değildi arabaya bindim ve hastaneye doğru sürdüm

Koca günü devirmiştim eşyalarımı topladım soyunma odasına geçiyordumki hastaneye ambulans geldi eşyalarımı dolaba bırakarak ambulansın yanına koştum ambulans çalışanları bilgi vermeye başladı

"Çatışmada ağır yaralanmış"

Sedyedekine baktım askerdi heryeri kan içindeydi donup kalmıştım hemşire bana döndü

Ateş'te Yanan KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin