🍂 30. BÖLÜM 🍂

3.7K 365 142
                                    

Minik yıldıza basar mısın🫶🏻

Ezanın okunmasına az bir Vakit kalmışken Berzanı uyandırdım. Bugün kurban bayramıydı. Bir sürü kurbanlar kesilip hayır olarak dağıtım olacaktı.

"Berzan kalk hadi"

Yanağını öpmem ile birlikte yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledi. Ben de o sıra yatağı topladıktan sonra Berzanın üzerini giyinmesi ile birlikte hepimiz aşağıya indik. Erkekler bayram namazına giderken bizler de kahvaltı hazırladık.

Namazdan gelen erkeklerin ardından hep beraber bayramlaşıp büyüklerin ellerini öptükten sonra kahvaltıya oturduk. Herkes şen şakrak kahvaltı ediyordu.

Kahvaltının hemen ardından kurban kesilmeye ve ihtiyaç sahipleri için bir bir dağıtılmaya başlandı. Kurbanların bir kısmı deprem bölgelelerin dağıtılmaya diğer bir kısmı ise ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Aynı zaman da kurban kesiminde Demirhanlı erkekleri de yardım etmişti. Berzanın üstü başı kan olmuştu. Kanı görünce midem bulansa da kendimi zorla tuttum. Normalde kandan midem bulanmazdı. Ama bu aralar kendimi biraz tuhaf hissediyorum sanki koku hassasiyetim çok farklı gibiydi. Canım hiç yemek istemezken bazen kendimi yemek yerken buluyordum ve devamlı uyuya kalıyordum.

"İyi misin Arin?"

"Sanırım değilim midem çok bulandı Berzanın üstünde ki kanı görünce. Böyle burnuma kötü kötü şeyler kokuyor"

"Sen devamlı da uyuyorsun. Hamile olma şansın var mı?"

Azade annemin sorusu ile düşündüm gerçekten Bunların hepsi hamile olmamdan kaynaklanıyor olabilir miydi?

"Bilmiyorum ki "

Bu zamanlarda birkaç kez Test yapmak istesem de cesaret edip yapamamıştım Bayramdan sonra tekrar test yapıp öğrenmek istiyordum. Berzan üzerini değiştirmek için odaya çıkarken Ben de hemen arkasından çıktım duşa girdiğinde Ben de ona temiz kıyafetler hazırlayıp yatağın üzerine koydum. Kirlileri hemen makineye atıp çalıştırdım. Daha fazla kan kokusunu midem götürmüyordu.

"İyi misin hayatım?"

"İyiyim İyiyim bir şeyim yok. Sizin işiniz bitti mi? Öğlen oldu."

"Bitti güzelim. Diğer Müslüman kardeşlerimizin de bayramı hayırlısı ile her birinin evine kurbanlar ulacak."

"Allahım kabul etsin"

"Amin inşallah "

Berzan üzerini giyindikten sonra aşağıya indik. Havinin doğumu yaklaştığı için penguen gibi yürüyordu. Bu haline her gördüğümde gülmek istesem de gülemiyordum. Bana beddua ediyordu çünkü. Aşağıya indiğimizde kurulan sofranın başına oturduk. Bayram da kalabalık olduğu için erkekler ve kadınlara ayrı yer sofraları yapılmıştı. Herkes yemeklerini yeyip bayramlaşma yaptıktan herkese teker teker kolonya ve şeker ikram edildi.

Gözüm Sehere kaydığın da eliyle karnını okşuyordu. İkizleri olacaktı ve karnı şimdiden büyümüştü. Acaba bir gün ben de anne olur muydum? Ya da anne olursam çocuğumu nasıl koruyacaktım hiç bir fikrim yoktu.

Berzan ve Heval ortada koşturmaktan kan ter içinde kalmışlardı. Gelen misafirlerin çocukları ile beraber oyunlar kurup oynadılar. Bir kaç yaş büyük olanlar da kendilerine sohbet alanı kurmuşlardı.

Akşama yakın konak boşaldığında yorulduğumu hissediyordum. Bugün hiç uyuyamamıştım. Havin ve Seher ara ara dinlenmek için odalarına çıkmışlardı. Hem çayları doldurduktan sonra tepsiyi elime alacakken başımın döndüğünü hissediyordum. Neredeyse bir kaç gündür böyleydim. Yoruldum herhalde ondandır diye düşünüp çayları dağıttım. Berzana gözüm kaydığında o da yorulmuştu gün içinde. Herkes yüzünün neden değiştiğini neler olduğunu soruyordu tek tek.

KANUNSUZ TOPRAKLAR | RAFLARDAWhere stories live. Discover now