15.BÖLÜM

21 2 0
                                    

-Ya işte Ahsen sobe gördün mü. Bu defa da sen sobelendin. Ne demiştin o gün Zehra'ma ben kardeşini öldürdüğüm için sende onu öldürdün öyle mi.
Evet yine Ahsen. Ahsen'in anıları her zaman önümdeydi. Küçük Zehra'nın ölümüydü konu bu defa.
-Ben seni kardeşin gibi öldürmeyecegim. Onun ölümü acısızdı. Sen acı çekeceksin.
Bu kadın Pelin'di anladığım kadarıyla. Zehra'sı ölen Pelin. Bir annenin canını acıtan Pelin. Bir çocuğun katil olmasını sağlayan Pelin.
-Benim kızımın suçu yoktu.
-Benim kardeşimin de suçu yoktu.
Diye cevap verdim anında. Bekliyordu bunu. Savunmamı yani. Yüzünden belliydi.
-Vardı.
Dedi. Ne vardı?
-Kardeşinin suçu vardı senin.
-Daha doğmamış bir çocuğun ne suçu olabilir!
Diye bağırdım. Doğmadan ne zarar verebilirdi ki.
-Haberin yok hiçbir şeyden, haberiniz yok hiçbir şeyden...
Dedi hiddetle, sinirliydi. Sonra birden durdu. Aklına birşey gelmiş gibiydi.
-...anlatmamı ister misin?
Dedi yumuşak bir sesle. Sesinin tonuna şaşırmıştım. Hiçbiri denedim. Sormak için değildi sanırım çünkü beni dinlemeden anlatmaya başladı.
-O ikisi yüzündendi. Onlar yüzünden bir bebeği öldürdün ben. Güveniyordum ben senin annene. Amcana da öyle, çok güvenmiştim.
Dudaklarına kırgın bir gülümseme hücum etmişti. Anlamamıştım ne oluyordu.
-B-ben hiçbir şey anlamadım.
-Aldattı!
Dedi bağırarak. Az önceki sakinliği geri gitmişti.
-O çocuk babandan değildi! Babanın bile haberi yoktu! Sen benim kızımı öldürdün. BEN DE SENİ ÖLDÜRECEĞİM.
-BIRAK LAN AHUSE'Yİ!
Bağıran kişiye döndüm birden. Yasir gelmişti. Koruma olan adamlar neredeydi. Arkasından abim girdi sonra 4 tane daha adam ve bir kız. Abim koşarak yanımıza geldi ve karşımdaki kadını kollarından tuttu.
-BIRAK BENİ. GÖRÜRSÜN AHSEN GÖRÜRSÜN SEN.
Çığlıklar içinde konuşurken dışarı sürükleniyordü. Yasir ve yanlarındaki kız koşarak yanıma gelmişti. Yasir kollarımı çözerken kız da ağlayarak konuşmaya başladı.
-Ahsen'im s-sen gerçeksin. S-seni çok özledim.
Dedi. Kollarım çözüldüğü için bana sarılmıştı. Kimdi bu kız? Beraber dışarı çıktık. Yağız yanıma geldi.
-İyisin değil mi? Birşey yapmadı sana.
Dediğinde kafamı hayır anlamında salladım.
-Ahsen özel konuşabilir miyiz?
-Olur konuşalım.
Dediğimde yanımdaki kız çok şaşırmıştı. Kulağıma yaklaşıp "sonra konuşacağız" dedi ve yanımızdan ayrıldı.
-Ahuse. Benim sana anlatmam gereken şeyler var.
-Ahuse mi? S-sen-
-Evet, ben biliyorum senin Ahsen olmadığını evet aynısınız ama tek bir farkla. Onun sağ kaşının kenarında ufak bir doğum lekesi vardı.
Dediğinde gözünden bir damla yaş düştü. Seviyor muydu onu?
-Seviyordun dimi?
Dedim. Kafasını salladı. Gözünden yaşlar akmaya devam etti. Sarıldım, sadece sarıldım.
-Ahsen.
Dedi arkadan abimin sesi. Ayrıldım ve arkama döndüm. Gözlerinden ateş fışkırıyordu.
-Lan sen hiç mi utanıyorsun lan arkadaşının kardeşine yan gözle bakmaya.
Hangi ara yanımıza geldiğini anlamamıştım birden Yasir'e kafa atınca olduğum yerde kaldım.
-Abi dur yapma.
-Hele sen Ahsen sen nasıl yaparsın böyle birşeyi? Benim seni bu şerefsize emanet ettiğim günler olmadı mı! Cevap ver Ahsen!
-Abi bir sakin ol ya!
Diye bağırdım. Yasir'i kolundan tuttuğum ve abimin elinden kurtulmasını sağladım. Abim şaşkın gözlerle beni izliyordu.
-Hem biz birbirimizi seviyoruz ve evleneceğiz sana söyleyecektik.

OYUNBAZWhere stories live. Discover now