6 - GÖMÜLEN RUHUN GÖZ YAŞI

37 4 2
                                    

Agnes obel / riverside

KABUK TUTMAYAN YARALAR -6

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

KABUK TUTMAYAN YARALAR -6. BÖLÜM

"GÖMÜLEN RUHUN GÖZ YAŞI"

"Kırılmıştı bir kalp,
çukuruna güller dikilmişti.
Biri yakmıştı kurduğu hayalleri,
Sırtını bir daha hiç ona dayamamak gibi
Acıydı kadına yaptıkları."


Mehmet'i gördüğümde; içimde bir yerlerde çok anlamsızca, kaybetme telaşı belirmişti.

Mehmet'i gördüğümde; Poyraz'dan dolayı oluşan korkum yok olmuştu, saçmaydı ama hiç bilmediğim bir halde içim güven ile dolmuştu.

Lütfen Poyraz gitsin. Ona zarar vermesinden tedirginlik duyuyordum delicesine.

"Geldi işte yanına. Aslında hiç şaşırmamak lazım değil mi?" Diyerek konuşmaya başladı ama gözü bir yeri görecek gibi durmuyordu.

Sabır diledim içimden. "Poyraz lütfen gider misin? Bak lütfen diyorum çünkü başımıza bela açmandan bıktım artık." Demiştim, boştu fakat Mehmet'e sataşmasını başka türlü nasıl engellerim hiç bilemiyordum.

"Ben niye gideyim Müzeyyen? Ha ne için ben gideyim? Biri varsa o da Mehmet, o gitsin, ben değil!" Diye çıkışınca gözlerim kocaman açılmıştı. Mehmet kapının ağzından ayrılmadı ve oracıktan olan biteni izlemeyi kesmişti.

"Hayrola Müzeyyen? Canını mı sıkıyor bu?" Diye sorduğunda kafamı hayır anlamında sallamış, "Yok Mehmet, öylesine konuşmak için gelmiş işte. Gidiyordu o da şimdi." Diyerek konuyu uzatmamak üzere kestirip atmıştım.

Poyraz ona doğru yürümeye başlayınca yerimde iyice tedirgin olmuştum. "Asıl sana yakışıyor mu hiç, adım varken bana bu diye hitap etmek?" Diye küstahça sorduğunda Mehmet'in kaşları çatılmıştı.

"Adam olana adı ile hitap ederim. Olmayana da bu veya şu diye konuşmak çok bile ama anlayana işte." Dediğinde Poyraz'ın surat ifadesi yerle bir olmuştu. Mehmet hiç farkında olmadan mı ya da bilerek mi bilmiyorum ama böyle yaparak Poyraz'ın kinini daha çok kazanıyordu ve onu üzerimize hiç olmadığı kadar fazla çekiyordu.

Mehmet'in dibinde bitmişti. "Adamlığı senden mi öğreneceğim?" Diye sorduğunda Mehmet'e tepeden bakarak diklenmeye başlamıştı.

Yalandan yarım ağız güldüğünde, "Keşke öğrenmek istesen de öğretsem sana. Gerçi... Sen onu da beceremezsin, birini sevmeyi doğru düzgün beceremediğin gibi." Diyip bana bakmıştı, gözlerimin içine baktığında sanki benden özür dilemek istiyormuş gibi bakmıştı.

KABUK TUTMAYAN YARALARWhere stories live. Discover now