28 m

1.2K 54 12
                                    

sevilen bir kadındım.

ihtişamlıydım, istediğimi alırdım ve genelde erkeklerle de kadınlarla da takılmazdım, bu yüzden bana iradesiz diyenler olurdu. yanlış olan şuydu ki, iradeliydim, iradesiz olduğum tek kadın kim jisoo'ydu, tek kişi desek daha doğru olur.

ne ara onun evine geldiğimizi ve ne ara karşımda soyunup saten geceliklerini giydiğini hatırlamıyorum, hatırladığım tek şey geceliklerinin altında hiçbir şey olmayışı ve karşımda oturup utanmadan bacak bacak üstüne atmasıydı.

işte benim iradesiz olabileceğim tek an buydu, karşımda bir hazine dururken irade sahibi olmamı kimse bekleyemezdi.

"bana neden yiyecek gibi bakıyorsun kim?"

zar zor gözlerine çıkarttım bakışlarımı, eğleniyordu, bu o kalp dudaklarının aldığı şekilden belliydi. "önümde bana göz kırpan kıpkırmızı kirazlar dururken, nasıl bakmamı bekliyordun jisoo kim?"

gülümsedi, kucağında duran yastığı kenara bırakıp oturduğu koltuktan kalktı ve benim önümde ayakta durmaya başladı "kirazlara dokunmak ister misin?" dedi geceliğinin iplerini aşağı indirirken. sadece yutkunabildim, gözlerim bedeninde gezdirirken o geceliğinin iplerini bana acı çektirmek istiyormuşçasına yavaşça aşağı indirdi.

göğsü tamamen açığa çıktığında derin bir nefes aldım, bacak aram fena halde sızlamıştı.

sağ bacağını kırıp yavaşça kucağıma yerleşti ve sağ elimi tam göğsünün üzerine koydu "neden dokunmuyorsun? korkuyor musun yoksa jennie?" dedi, fısıltı niteliğinde çıkıyordu sesi. kalp dudakları kıpkırmızı parlıyordu, bana inat sürekli dudaklarını ıslatıyordu, elimin altında ki göğsünü hafifçe sıktığımda gözleri kapandı, kalp atışları ellerimdeydi.

sol elim bacaklarından başlayıp geceliğinin altına girdi ve kalçasına ilerledi, yavaş hareketlerle okşayıp sıktığımda kendini bana bastırmaktan çekinmedi.

sert bir nefes verip gözlerini açtığında üzerimde ki elbisenin düğmelerine çıktı parmakları, yavaş yavaş düğmeleri açarken bir yandan da ileri geri kucağımda hareket ediyordu. göğsüm açığa çıktığında dudaklarını ısırdı "pekala, seninkileri görünce kendimi yetersiz hissetmeye başladım, ne yiyip içtin sen böyle?"

gülüp bacaklarını tutup belime sarmasını sağladım ve ayağa kalktım, şaşkınlıkla ve korkuyla kolları boynuma dolanırken dudaklarımı kulağının dibine bastırıp konuştum "sürekli adını zikrettiğim bir kadını düşünerek çok dokundum, sanırım ondan böyleler."

dip dibe olduğumuz için yutkunuşunu duyduğumda sırıttım, ondan bahsettiğimi gayet iyi biliyordu.

merdivenlere doğru yürümeye başladığımda ellerini geri çekip elbisemle uğraşmaya devam etti, bir yandan da sabırsızca sürekli memelerime dokunup duruyordu, en son iki parmağı arasında kıstırdığında kısık bir küfür ettim.

"sikeyim jisoo, uslu dur."

kahkaha atıp elini ensemde ki saçlarda gezdirdi "sence gecenin bu saatlerinde senin kucağında bu haldeyken ben uslu durur muyum jennie?"

başımı iki yana salladım, ikimizde durmazdık. en son merdivenler bittip odasına girdiğimizde onu yatağının üzerine bırakıp üstüne çıkmıştım, gözleri büyürken yaramazca sırıtıp geceliğinin altından vajinasını avuçlamıştım, beklemediği için yüksek sesle inleyip kalçasını havaya kaldırmıştı.

yutkunup elimi deliğinde gezdirmeye başladım az da olsa ıslanmıştı, kıkırdayıp parmağımı hafifçe deliğine yasladım "çoktan ıslanmışsın soo."

i kissed a girl | jensooWhere stories live. Discover now