I want//yoonmin //sexting//

21 bölüm

Bu bölüm 9 k şerefine keyifli okumalar...

....

Yoongi kucağındaki bebeğini yatağın üstüne yatırıp şöyle bir bakmıştı. Henüz yeterince ingilenemediği için bembeyaz olan tenini kendi izleriyle doldurmak istiyordu. Özeliklede hiç utanması yokmuşçasına önünde bacaklarını açıp kendisine açlıkla bakan bebeğinin tamda orasını iman  tahtasını süslemek istiyordu. Aklında öyle şeyler vardı ki hangi birinden başlasa hangi biriyle devam etsem diye düşünüp duruyordu.
Sonra gözü banyodan  kendisiyle getirdiği şerap şişesini  takıldığında  tek kaşını kaldırıp bebeğine göstermişti.

Evet artık kararını vermişti. O şerabı içmek istediği yeri çoktan gözüne kestirmişti.
" Kırmızı şerabı pembe deliğinden içmek  istiyorum bebeğim" Jimin' zevkle inleyip hyung diye inlerken biricik hyungu kendisini yatakta ani bir hamleyle ters çevirmişti.  Şimdi kalçaları hyunguna sergilenirken  az sonra olacaklar için heyacanlanmıştı. Buna bayılıyordu. Özeliklede öpüşürken çokça emmeye bayıldığı dili kalça arasındayken.

Yoongi oda en az Jimin kadar heyecanlıydı. Bebeğinin dudaklarından şerap içmek aklını uçurmuştu ama biliyordu  ki bunu yemeye doyamadığı deliğiyle yaparsa cenneti yaşayacaktı.

Dizleri üstünde yerde durmuş bebeğinin bacaklarını ilki yana ayırıp bel gamzesinden şerabı döktüğünde bebeğinin ürperen teniyle daha çok azdığını hiss etmişti. Kırmızı sıvı tamda süzülüp pembe minicik deliğinin üstünden aşağıya kayacakken yakalamıştı. Ağzını kapattığı gibi damağına yayılan bebeğinin tadı ve şerap tadıyla cennette gibi hiss ederken öyle açlıkla yemeye başlamıştı ki zavallı Jimin hıçkırarak ağlıyor çarşafları sıkıp dayanmaya çalışıyordu.  Şişeden şerap usul usul dökülüp Jimin'in deliğinden Yoongi'nin ağzına dolarken delirecek gibi hiss ediyordu Yoongi. Öyle muhteşemdi ki. Her emerek yutkunduğunda bebeğinin dudaklarından dökülen çığlıkla daha çok kapanıyor daha şiddetle emiyordu.  Şapırtı sesleri öyle yüksek çıkıyordu ki bazen Jimin sessizliğe gömülüp sadece kalça arasında kendisine cenneti yaşatan hyungunu dinliyordu göz yaşları eşliğinde.  Elinden gelen başka bir şey yoktu neticede. Hyungu fazla hırçındı. İçine yayılan şerabın soğuk sıvısı ve hyungunun sıcak diliyle  yumruklarını sıkıp kalçasını hyunguna itmekle yetiniyordu çaresizce.

Ama Yoongi'nin insafı yoktu. Tekrar tekrar şerabı bebeğinin deliğinden içerken bunu kolay kolay bitiremeyeceğinide biliyordu.  Öylede yapmıştı. Dilini en ücra noktalara kadar sokmuş tadını daha fazla almak ister gibi emmeye devam etmişti. Odayı Jimin'in ağlama sesleri ve Yoongi'nin şapur şupur bebeğini yeme sesleri sarmıştı şimdi. Eve gelirken istediğini yapıyordu Yoongi.  Bebeğini yiyip bitirmek istiyordu. Şerap bitse bile hala kalça arasında ve etrafında kırmızı izleri hakimken Yoongi geri çekilip önce karşısındaki güzelliğe bakmış daha sonra deliğinden başlayarak beline kadar yalayarak devam etmişti.  Karşılığında bebeğinin dudaklarından dökülen zevk inlemesiyle kalça yanaklarınıda aynı muameleyi yapmıştı. 

Nefeslenmek için çekildiğinde kalça yanaklarını ısırıyor daha sonra içine çekiyor yetmiyor gibi emiyordu. Tamda bebeğinin istediği gibi.  Yarınlar yokmuşçasına.  O güzel beyaz dolgun kalçaları yoğurup şerap kokan deliğine tekrar girmişti. Yemeye doyamıyordu tek kelimeyle.  Sadece bebeğini yemek istiyordu.

Öte yandan Jimin delirecekti. Hyungu öyle güzel anlar yaşatıyordu ki dayanamıyordu.  Penisi yeniden boşalacak kıvama gelmişti.  Ama hyunguna söyleyemiyordu.  Özeliklede deliğini böyle yerken. Şapırtı sesleri öyle keyifli geliyordu ki bölmek istemiyordu. Hem kendisininde istediği buydu zaten.

Yoongi dakikalarca emdiği deliği bırakıp doğrulmuş şöyle bir bakmıştı.  Kıpkırmızı kesilmişti. Bu görüntü kasıklarına iyi gelmezken ayağa kalktığı gibi bebeğini kendisine çevirip dudaklarına yapışmıştı.