I want//yoonmin //sexting//

25 bölüm

"Final"

Dünyanın en mutlu insanı kim diye sorsalardı koşulsuz Min Yoongi  benim derdi. Yanı başında ilah gibi sesiyle şarkı söyleyip kahkaha atan sevgilisi gerçekti çünkü. Bir melek kadar güzel ama aynı zamanda bir şeytan kadarda nefes kesici. Bir meleğin ki kadar masum gülüşü bir şeytanın ki kadarda arsızlığı vardı. Her geçen gün daha farklı bir yönünü keşf ediyor, her geçen an daha fazla aşık oluyordu. Zaten güzel bir sese sahip olduğunu biliyordu ama hiç bir zaman bu kadar neşeyle şarkı söylediğine şahit olmamıştı.  Dudaklarında tatlı bir gülümseyle bebeğine bakmıştı aşkla. Anlatacak çok şey vardı o an ama Yoongi susmayı tercih ertti. Daha sonrada yapacağı gibi. Öyle aşkla ,öyle istekle baktı biricik bebeğine. Belki bebeği kendini ana kaptırıp fark etmedi bakışlarını ama önemi yoktu nihayetinde.  Bir zararı yoktu. Görmesede hiss ettiğini biliyordu. Hemen yanı başında kendisine tutkuyla büyük bir aşkla bakan bedeni nasıl hiss etmezki. Gönül gözü orada hep açık bir şekilde duruyordu.

Gözlerini bebeğinden ayırıp yola bakmak tam bir hayal kırıklığıyken varmak istediği yere sağ salim gitmek için başka şansı yoktu, zira olsaydı tek bir saniyesini bile ziyan etmez saatlerce ,hatta günlerce biricik bebeğini izler dururdu. Hiç bıkmazdı mesela. Hiç yorulmazdı. Kısıtlı alanda şarkı söyleyip dans eden bebeği o kadar güzel, o kadar kusursuzdu ki diğer her şey boş kalıyordu yanında.  O ahenkle haraket eden kollarını boynuna dolamak istesede zor tuttu kendini.  Rüzgarın uçurduğu saçlarını her nota değişikliğinde yüzünün aldığı o halini ve cıvıl cıvıl neşesini. Min Yoongi Park Jimin'e ölüp bitiyordu adate. Rüzgar sayesinde daha net aldığı bebeğinin kokusunu içine kapatmış daha sonra gözlerini kapatıp kendini bu ana haps etmek istemişti. Yapamayacağınısa karşıdan gelen araba sayesinde anlamıştı. Yinede ciğerleri bayram ediyordu ya oda yetiyordu.

Altlarında akıp giden yol önlerinde up uzun 2 gün vardı. Nihayet Yoongi'nin hayal ettiği gün gelip çatmış bebeğini yanına aldığı gibi yollara koyulmuştu. İstediği gibi ,hayal ettiği gibi. Koca 2 gün vardı önlerinde. Okul olmasa bu geziyi daha çok uzatırdı elbet.  Günün tüm saatlerini bebeğiyle geçirmek her an her dakika ona sevgisini vermek isitiyordu. Öptükçe daha çok bağlandığı dudaklarını bırakmamak ve gün içinde bebeğini fazla yormadan bunu seks'le taçlandırmak isitiyordu.  Ne kadar bebeğine karşı aç tarafı olsada kıyamıyordu işte. Ona karşı büyüttüğü temiz ve masum duygular şehvetin ve ihtirasın önüne birer bariyer örüyordu kendi isteğiyle. Bazen dokunmaya bile kıyamadığı bebeğine yapamazdı zaten.

Yoongi o 2 günü doyasıya geçirmek istiyordu. Olmayacağını bilsede bebeğine birazcık olsa bile doymak. Ağır geliyordu Yoongi'ye artık Jimin'e olan aşkı. Taşımakta zorluk çekiyor ona hakk ettiğini nasıl vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ne yaparsa yapsın sanki bebeğine o hakk ettiklerini veremediğini düşünüyordu Jimin'in aksine.  Jimin'e ise yetiyor ve artıyordu bile ama Yoongi bunun farkında değildi.

Her an dokunmak her an öpmek isitiyordu. O dolgun bal dudaklara doyamıyordu bir kere. Yedikçe yemek istiyordu. Bedenine olan açlığı o kadar fazlaydı ki geçmek bilmiyordu. Geçmek bir yana dursun her geçen gün daha fazla artıyordu. Bir şekilde kendini bebeğine çekilirken buluyordu.  Öyle açtı ki bebeğine bu hissin geçmeyeceğini bile düşünüyordu.  Bir yanı geçmemesini isterken bir yanıda bünyesine fazla gelen aşkla ve istekle ne yapacağını bilmiyordu.  En güzel bilinmezlikti zaten. 

"Hyunggg yaa iyiki haftasonu bu tatili ayarladın . Çok mutluyum baksana hava mis gibi gittiğimiz yer bir dağ evi ve en önmelisiyse canım hyungum yanımda "

Jimin öyle çok mutluydu ki mutluluğunu abarta abarta Hyunguna söylüyor karşılığında o güzel gülümsemeyi alıyordu. Biricik sevgilisinin nefesini kesen o güzel gülüşünü görmekse cennete bedeldi.  O cenneti 2 günde fazlasıyla doya doya yaşayacağınıda biliyordu. Hyungu kendisini dünyanın ne mutlu insanı yapacağını biliyor tüm benliğiyle ona kendini teslim ediyordu. Çok iyi biliyordu ki hyungu bu gün ne yaparsa yapsın sonunda yine koynunda o güzel öpücükleriyle uyutacaktı.