1.Bölüm 'Yeni Bir Hayat'

771 46 28
                                    

İlk bölüm hikayenin giriş kısmı olduğu için kısa ve tanıtım amaçlı gibi düşünebilirsiniz. İyi okumalar.

Kavurucu sıcağın etkisiyle bedenimi oturduğum yerden kaldırdım. Teslimat için belirtilen o çıkmaz sokağa doğru yürümeye başladım. Bugün sonunda bana verilen görevi bitirmiştim. Müşterimizin istediği belgelere ulaşmış ve teslim etmek için bir yer belirlemiştik. Adamlar pek de insan canlısı değildi. Bu yüzden belgeyi alıp ters bir şey yapma olasılıklarını gözden geçiriyordum. Gerçi en fazla ne olabilir ki? Dediğim ne varsa en boktan olasılılar başıma geliyordu.

Kendi içimde düşündüğüm şeye kendim gülmüştüm. Tuhaf biri miydim bilmiyorum ama kaybedecek fazla bir şeyi olmayan biri olduğum kesindi, peki ben kimdim?

Daha 5 yaşında iken babasının terk ettiği 14 yaşına bastığında ise annesi tarafından evlatlık verilen bir kızdım. Bir torba gibi oradan oraya savrulan hayatıma yön vermek için ise yaptığım en akıllıca ve aptalca şey ise manevi ailem olan Kara çiftinden ayrılmam olmalıydı. Kendi hayatıma kendim yön vermem gerekiyordu ve bunu onların yanında asla yapamazdım. Bana ne kadar iyi davransalar da onların katı ve sıkı kuralları arasında yaşamak bir hayli zordu. ve kendime ait bir hayatım yoktu. Onların istediği şekilde ve onlar nasıl uygun görürse onu yapmak durumundaydım. Bu durumun beni asileştirdiğini fark etmeleri ise çok zaman almamıştı. 18 imde belli etmeye başlamıştım. Onların istediklerini yapmamam şiddetli kavgalara dönüşmeye başlamıştı. Üniversiteye gidip onlardan uzaklaşmamla az daha olsa rahatlayan kafam, geri dönünce aynı işkenceye maruz kalacağımın farkındaydı. Bu yüzden kendim için en doğru kararı verip evden uzaklaşmıştım. Şimdi ise kendimi bulmak için çıktığım bu yolda elimden gelen en iyi şeyi yapıyordum. Yardım ediyordum.. Ama nasıl bir yardım olduğu elbette tartışma konusu olabilirdi.

Çıkmaz sokağa vardığımı anlayınca derin bir nefes çektim. Görünürde kimse yoktu biraz ileride duran enkaz binanın içinde getireceğim evrakları bekleyen adamın yanına ulaşmadan hemen önce belimdeki silahı çıkartıp yavaşça arkası dönük adama doğrultum. Kafasına değen silahla irkilerek geriye doğru sıçrayıp bana döndü. Etrafı süzerek bir tehlike olmadığını anlayınca silahımı çıkarttığım yere geri soktum.

'Sonunda gelebildiniz, yaklaşık 12 dakikadır sizi bekliyorum.' kinayeli tonlamasıyla konuşan adama bakıp göz devirdim.

'Takip edilmediğimden emin olmak için oyalandım. Gördüğüme göre beklemek senden bir şey eksiltmemiş..' Etrafa kısa bir bakış atıp tekrar konuştum.

'Bunu ben teslim edecektim sahibine, neden sen geldin?'

Sabırsızca elini uzatıp belgeyi vermem için işaret yaptı.

'Ver şu siktiğimin belgelerini, 2 haftadır bu boktan şeyi ele geçirmek için uğraşmaktan bıktım. Ayrıca senin vermen tehlikeli olur diye beni görevlendirdi Tarsan, minik prensese aman zarar gelmesin.'

Bu herifle konuşmak kelime israfıydı. Hiç bir şey demeden pantolonumun içine soktuğum kağıt parçasını ona uzattım. Belgeyi eliminden hızlıca alıp göz ucuyla kontrol etmeye başlamıştı. Memnun olduğunu belli eden bir surat ifadesine bürünüp o kıç kılına benzeyen suratını tekrardan yüzüme çevirerek konuşmaya başladı

'Gidebilirsin artık işlem tamam ben bu belgeyi alıp bizzat müşterimize kendi ellerimle ulaştıracağım.'

Kafamı sallayarak onu onayladığımı belirtim. Artık gidebilirdim. koşar adımlarla binadan çıkıp sokağın sonuna kadar hızlı adımlarla çıktım. Bu işte bitmişti sonunda biraz da olsa dinlenebilecektim.

Her işten sonra içimde oluşan buruk histen nefret ediyordum, başka kimliklere bürünmek olduğum hayattan beni uzaklaştırdıkça sanki başka yaşantım varmış hissiyatı benim bile bilmediğim derinlerde bir yarama dokunuyordu.

Okyanusun Sesi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin