Bl.26

5.2K 302 50
                                    

Emniyete gelip ifadesini aldıktan sonra Poyraz'ı, mahkemeye sevk edilmek üzere gözaltına almışlardı. Anıl ve Doğukan'ın da ifadeleri alınmıştı. Anıl "Poyraz'la bir kaç dakikalığına görüşebilir miyim acaba?" diye sordu polis memuruna.

Polis memuru "Tabiki" derken Doğukan'da hareketlenmişti. Onun kolundan tuttuktan sonra "Poyraz'la yalnız konuşmak istiyorum" dedi. Doğukan "Tamam. Sen nasıl istersen" diyerek koridordaki koltuklardan birine oturdu.

Anıl koyu gri boyalı duvarları olan dar uzun koridorda yürüdü polis memurunun ardından. Bir kaç demir parmaklıklı kapıdan geçtikten sonra Poyraz'ı gördü çaresiz bir şekilde otururken.

Onun geldiğini farkeden Poyraz telaşla ayağa kalkarak "Bana bunu yapamazsın. Anıl kurtar beni buradan!" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla. Hapis yatacağı için çok korkuyordu.

"Sana bir şey sormam lazım."

"Tamam sor ama n'olur çıkmama yardım et!" dedi yine yalvarırcasına bakarken.

"O duraktaki fotoğrafları kim çekti?"

Poyraz "Tarık çekti. Plan da onun planıydı zaten. Yoksa sen bilirsin beni. Ben kimseye şantaj yaparak para almadım şimdiye kadar" diyerek baktı çaresiz gözlerle.

"Tarık'ın planı neydi?"

"Ben parayı alacaktım o kadar. Başka bir şey bilmiyorum" dedi titreyen ses tonuyla. Onu bu kadar aciz ve çaresiz görmek Anıl'a büyük bir haz veriyordu. Bütün yaptıklarının tek tek hesabını soruyordu sanki şu an onun karşısında.

"Soruma cevap alamadığım için benim yapacağım bir şey olmaz artık sana bu saatten sonra" diyerek arkasını dönerken, Poyraz "Dur! Yalvarırım gitme. Galiba amacı sizi ayırmaktı. Sen parayı versen bile fotoğrafları Doğukan'a yine gönderecekti" diye bağırdı arkasından. Korkuyla çıkan sesi koridorda yankılanmıştı.

"Neden bizi ayırmaya çalışıyor? Doğukan'dan mı hoşlanıyor yoksa Tarık?" diyerek baktı Poyraz'a kaşlarını çatarak.

"Hayır. Aksine Doğukan'dan son derece nefret ediyor. Adını dahi duymaya tahammülü yok. Galiba hoşlandığı kişi sensin" dedi Poyraz.

"Peki sen niye onun planına yardım ettin?"

"Doğukan'ın parası için yaptım ama çok pişmanım. Şu an ki aklım olsaydı asla bu işe kalkışmazdım. Ne olur Doğukan'la konuş şikayetinden vazgeçsin. Ben daha bu yaşta hapse girmek istemiyorum!" derken demir parmaklıkları sımsıkı tutuyordu.

"Bence sen bunu çoktan hakettin Poyraz. Bir süre içerde düşün bence. Ben niye böyle yanlış bir yol seçtim diye!" dedi baktı kaşlarını çatarak ona.

Poyraz "Bunu sen mi söylüyorsun bana? Herkesi kendine aşık sanıyorsun. Herkesin söylediğine hemen kanıyorsun. Doğukan seni sevmiyor. Sadece kullanıp canı sıkılınca atacak seni bir kenara. Sana yüz defa söyledim. Zenginlerin hayatında aşk diye bir şey yok. İşte bu yüzden sen her zaman üzülmeye mahkum bir zavallısın Anıl! Asıl yanlış yolda olan sensin!" dedi sinirle bağırarak.

Alaycı bir yüz ifadesiyle onu baştan aşağı süzdü Anıl. "Buradan bakınca hiç öyle görünmüyor ama. Ben yanlış yoldaysam niye şu an dışarıda olan ben, parmaklıkların arkasında sen varsın? Poyraz sakın beni kendinle karıştırma. Ben kimseyle parası için birlikte olmayı düşünecek kadar alçalmadım senin gibi. Sadece sevdiğim kişilerle uzun bir gelecek hayal ettim. Hatta seninle bile. Zaten bu hayatta tek girdiğim yanlış yol da seninle gittiğim yoldu. Umarım yaptıklarını uzun uzun düşünecek kadar ceza alırsın!" diyerek arkasını dönüp oradan ayrıldığında Doğukan'la karşılaştı.

TAKSİCİ //BxB//Final Yaptı Where stories live. Discover now