26] çilekli pasta

167 31 33
                                    

Taehyung jungkook falan olabilir yorum atin düzeltiyim🫶🏼




Dün louis'ye yazarken ağladığı için kızarmış gözlerine bir öpücük, yanaklarına bir öpücük, mis saçlarına bir öpücük, ince diye sevmediği kollarına bir öpücük, beline bir öpücük, tırmalanmaktan soyulmuş ve kabuk bağlamış bacaklarına bir öpücük, karnına binlerce öpücük...

Harry, louis'nin önünde uzanmış yatarken öpücükler tarafından boğuluyordu.

Niall'ların evinden aldığı çiçeğini sarmalayıp artık ikisinin evi olacak harry'nin deyimiyle şatoya getirip güzelce yemeğini yedirmişti louis. Dinlensin diye kötü ruh hali yüzünden daha da küçülen bedeni sadece kucağına çekip oturmuşlardı saatlerce.

Harry yan oturduğu kucakta başını louis'nin boynuna yaslayıp dinlenirken arada birkaç damla yaş akıyordu gözünden. Hislerini ve yaşadıklarını anlatacağı birinin olması, üstelik o birinin hiç beklemeden yanına koşması, daha önce bilmediği bu his çok güzeldi. Louis hiçbir şey söylemeden sadece onun ağlamasına izin verip sarıldı ona ve bakıldığında küçücük bir şeymiş gibi duran bu eylem harry'nin göz yaşlarına mâl oluyordu.

Hava kararmaya başlayana kadar louis'nin kucağında dinlendi harry ve artık rahatladığını hissettiğinde hiç beklemeden vampirini öpmeye başladı. Tıpkı pirpir'in ona yaptığı gibi dudaklarını sert çeneye dokundurup geri çekiyordu ki minnettar olduğu bedene teşekkür ediyordu böylelikle.

Hep yanında olduğu için.

O teşekkürüne devam ederken sabahtan beri sabırla hiçbir şey yapmadan duran louis sonunda onun iyi hissetmesinde kendi katkılarını kullanabileceği anın gelmesiyle bebeğini hemen daha da yakınına çekti.

Gözlerini kullanıp ona bakışlarıyla en güzel şeyleri gösterdi, gözlerindeki onun yansımasını.

Ne kadar güzel olduğu ile ilgili tonlarca metin yazabilecekken tek söyleyebildiği her öpücüğünden sonra gelen kısa betimlemeler ve çok güzelsin sözleriydi. Onun dünya üzerindeki en güzel şey olduğu su götürmez bir gerçekken nasıl olur da bu konudan vurulurdu anlam veremiyordu ki o adamı görürse elinde kalacağa benziyordu.

İçinden adama saydığı küfürler arada ağzından kaçıyor harry'nin kötü sözlere artık kalmayan tahammülü yüzünden ağzına bir fiske yiyordu.

"Eşyalarını almaya gitmemi ister misin?" burada yaşaması konusunda ona isteğini sormayı düşünmüyordu çünkü aksi bir fikre kesinlikle karşıydı.

Louis'nin amacını cümlesinden anlayan taehyung ellerini onun hala bir yerlerinde gezip bir yerlerini öpen yüzüne yaslayıp kendi hizasına kaldırdı. "Aşkım-" itiraz edeceği sesine yansımıştı ki louis sözünü kesmek zorunda kaldı.

"Orada daha fazla kalmaman gerektiğini düşünüyorum. Buraya gel." uzun zaman ardından louis'nin kendisine karşı ilk defa bu derece ciddi bir surat ifadesinde olduğunu görüyordu harry.

Haklı olduğunun bilincinde fakat 'ama odamı seviyorum' fısıltısı çıktı dudaklarından, tereddütlüydü.

"Odanın aynısını yaparız. Tek farkı artık çift kişilik bir yatak olacak içinde." dedi louis bu itiraza karşı.

Ne isterse yapacak kıvamdaydı. İsterse yıldızlı ledlerini buraya taşırlar ve pencerelere asarlardı, isterse çarşaflarını bile getirebilirdi. Oraya ait bir şey görmek istemiyorsa da hepsini bırakabilirlerdi.

"Pirpir. O senden korkuyor." uzaklara
bakıp karşı bir cümle düşünüp bulunca hemen louis'ye dönüyordu harry ve o cümlelerden birini söyledi. Haklıydı pirpir çok korkuyordu ve burada bir odada tıkılırsa ne yapardı?

thoroughbred | larryWhere stories live. Discover now