Uzun zamandır kütüphanemde olan sevdiğim bir kitapla geldim
Gerçekten farklı bir havası var bu hikayenin, yazım dili güzel ve sürükleyici, sizi içine alıyor.
Genel konudan bahsedeyim önce; ana karakterlerimiz Safir Mila Safkan ve Hazer Han Dalgakıran. Safir 6 yaşındayken babası intihar edip annesi de akıl hastanesine yatırılınca yetimhaneye veriliyor ve orada zor zamanlar geçiriyor, buralar flashback şeklinde anlatılıyor kitapta. Safir yetimhaneden çıkınca parklarda çadırın içinde yaşıyor, en yakın arkadaşı Gazel de sevgilisiyle yaşarken ona elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyor. Safir balerin ve bir yarışma için dansçı seçimine gittiğinde Hazer'le yolları kesişiyor, Hazer yarışmaya katılacak şirketlerden birinin sahibi ve adayını kendi seçiyor. Safir'i gördüğü an tutuluyor resmen...
İşte bu sayede sürekli bir aradalar ve yavaş yavaş yakınlaşıyorlaar.
Safir çok kibar, nahif bir karakter, öfkeyi sevmeyen sakin biri, ama aynı zamanda da hadsizlere lafını söylemekten çekinmiyor, yani demezsin ki o nazik sessiz kız o lafları desin dkelekdk, çizgisini bozmadan mors ediyor bebeğim.
Hazer benim kalbimi kazanan bir aşk adam, Ankara'lı keçim ldlelel.
Onun da travmatik bir çocukluk dönemi var, öfke kontrolü için sakinleştirici kullanan adam Safir'in yanındayken pamuğa dönüyor. Ve o kadar güzel seviyor ki... Safir için elinden geleni yapıyor, o mutlu olsun diye her zaman yanında.
Yani şu önceden zorbalık yapan, kötü davranan ama sonradan aşık olunca değişen karakterlere inat her zaman centilmen çizgisini koruyor, Safir'e bağırmaya kıyamıyor.. ---------------------------- Ufak bir güncelleme: Biraz daha okudum da bunlara nolmuş kız ldşslslskekdklsl. Mila baya açılmış, zaten konuşana ağzının payını veriyordu ama artık daha güçlü, kendi üzerinde kurduğu o baskıyı kaldırıyor, Hazer ise, onun travmalarıyla karşılaşıyoruz, kırıcı sözler söylüyor sonra da pişmanlıktan ve Mila'yı kaybetme korkusundan aklını yitiriyor salak çocuk. Yani başlardaki o şairane hava biraz daha gerçeğe evriliyor ve derinleşiyor, birbirlerine daha da bağlanıyorlar, ileride Hazer'in ağzından daha çok bölüm var, o da hoşuma gitti onu daha iyi anlamamızı sağladı, Mila ise okudukça bu kıza daha da hayran oluyorum, kendini mükemmel şekilde yetiştirmeyi başarmış bir kadın, Hazer'in düştüğü yerde olgun taraf olarak durumu ele alıyor, Hazer bu kızı kaybederse yüzyılın salağıdır net ------------------------------- Aralarındaki ilişkinin ilerleme süreci çok hoşuma gitti, müthiş bir duygu yoğunluğu ve her geçen zaman artan bir çekim var. Onlar bir aradayken aralarında oluşan elektriği okurken hissedebilirsiniz yani o derece.
Safir küçükken tacize uğradığı için temastan korkuyor ve yabancılarla arasına daima mesafe koyuyor. Hazer'le birlikte ise adım adım o mesafeyi aşıyor ve sesli gülmekten bile kaçınan kızımız Hazer sayesinde kahkalarını geri kazanıyor...
Safir öyle biri ki gerçekten çocuğum gibi sevdim, yani hem bağrıma basasım var hem de bazen öyle şeyler yapıyor ki kıçına terlikle vurasım geliyor..
Yan karakterler de çok hoşuma gitti, hepsini yazamayacağım şimdi ama Gazel, ona bazen söveceksiniz, bazen üzüleceksiniz, onda onluk hareket diyip alnınızdan öpeceğiniz bir an da gelecek..
Biraz fazla anlattım sanırım ama daha önce bir noktaya kadar okumama rağmen yeni baştan başladım şimdi ve etkisindeyken yazınca böyle oluyor cmdlsldpdp.
İşte güleceksiniz, üzüleceksiniz, sinir krizi geçirecek söveceksiniz her duygu olacak ya
Smut severler için sabır testidir, ilk öpüşme 30. bölümde, ama bu hikaye için çok normal bence, ilmek ilmek güçlenen bir bağ var çünkü. (Hazer'e kalsa 30 bölüme kadar çoktan çocukları olmuştu orası ayrı dkeoepdkmdm)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
