|

25.2K 1.5K 5.3K
                                    

Tarih atalım~

Bu kalsin ya digeri sonra

...

"Well my boyfriend is in a band. He plays guitar while i sing Lou Reed"

Kasadaki çilekleri leğene dökerken mırıldandığı şarkıyla gülüyordu tatlı oğlan, Lana Del Rey onun vazgeçilmeziydi. parmakları birkaç çürük meyveyi aralarından seçip çöpe doğru attığındaysa kırmızı, beyaz puantiyeli önlüğünün ipini biraz sıklaştırdı. Sürekli açılıyordu ablasının ona bıraktığı önlüğü "Anne! Pudra şekeri yok!" Mutfaktan, içeri doğru bağırmıştı sarı saçlı oğlan cevap alma umudyla. Bu sırada parmakları kendisinden izinsiz çileklerden birini kavramış ve dudaklarına götürmüştü Jisung, çok seviyordu çileği "Orda Sung, düzgün bak tezgaha!" Annesi salondan ona seslenirken gözlerini tekrar tezgahta gezdirmiş ama pudra şekerine dair hiçbir iz görememişti oğlan, kafasındaki önlüğüyle uyumlu bandanasını sıkarken nefes verdi "Yok, cidden yok"

"Oraya gelip bulursam eğer"

"Bulamazsın ki, yok" Belini tezgaha yaslayıp kollarını kavuşturduğunda annesinin gelmesini beklemeye başladı sarışın oğlan, hâlâ az az çilek alıyordu bu sırada. Turta yapacaktı fakat pudra şekeri yoktu "Bu ne oğluşum?" Bayan Han'ın içeri girer girmez eliyle gösterdiği noktaya dönen önlüklü oğlan, ağzının şakın bir şekilde açılmasına engel olamadı. Nasıl görememişti ama? "Burda mıymış, ben buraya bakmıştım ama" Annesi, kendisine paketi uzatırken elinden almış ve hafif mahçup bir halde tezgaha bırakmıştı Jisung. Annesi onun bu şapşal haline gülerken, oğlunun sarı saçlarını alnından iterek onun alnını açmıştı. Güzeller güzeli bir oğlan doğurmuştu "Çok tatlı olmuşsun bunlarla, canım oğluşum benim. Gel bir fotoğrafını çekeyim"

"Ya anne olmaz, saçma sapan yerlere atıyorsun sonra"

"Söz kimseye atmam, anne sözü" Genç görünen kadın telefonunu cebinden çıkarırken, oğlunun somurtan yüzü ve çilek olmuş dudaklarıyla; mutfağı kirletişini ölümsüzleştirerek birkaç fotoğraf çekmişti "Arada benim pastaneye de uğra, sen gelince işler açılıyor güzel oğlum" Annesi küçük bebeğinin yanaklarını sıkarken, başını kurtarmaya çalışan sarışın genç gülmeden edememişti bu duruma "Tabii tabii, yaşlı yaşlı amcalar beni kessin sonra" Mızmızlanan oğlunun yanağına kocaman bir öpücük bırakırken tezgahtaki çileklerden birini almış ve onu susturmak adına ağzına tıkmıştı annesi, anne-oğul inanılmaz tatlı bir ilişkileri vardı "Biz buna ticaret diyoruz, iki kırıtırsın ne var. Annen için"

"Kızın kırıtsın"

Bu lafla ikisi de gülmeye başladıklarında, kadın düşmemek için tezgaha yaslanmıştı, Yuna'nın bunu yapacağını düşünmek bile ikisini gülmekten ağlatmaya yeterdi. Aynı babasıydı o "Ay aman, o bir gelsin de bu akşam bizi görmeye. Ona şükür" Annesinin lafıyla kaşlarını kaldıran sarışın oğlan, pudra şekerini tatlısının üstüne dökerken merakla sormuştu, Yuna mı geliyordu? "Okulu yok muydu? Babamın haberi var mı?" Annesi bu lafla telefonundan bir yerlere girmeye başlamış ve instagramdan bir story açmıştı oğluna göstermek için, bir çift el vardı sadece storyde. El ele tutuşanlardan birinin Yuna olduğu kesindi ama diğer kişi kim, onu bilemiyordu "Ablan damat getiriyor, nişanlanmışlar iki hafta önce. Baban hastalanmasa daha erken geleceklermiş, işte bu akşama kaldı, tanışıyoruz bugün bu gizemli beyle"

"Anne ben katılmasam şu işlere, pastaneye geçsem"

Oğlunun çileklerle süslediği turtaya bakarken şikayette bulunmasına kaş çatmış ve bandanasını gözlerine düşürmüştü annesi. Sarışın oğlan birkaç saniye giden görüşüyle yukarı çekmişti kumaş parçasını, belli ki ikna olmayacaktı Bayan Han "Ablan ne kadar zaman sonra geliyor, hem seni de çok özlemiş. Bir görünür gidersin" Onun bu ikna edici konuşmasını dinlerken tatlıyı dolaba götürmüş ve kapağı açıp en uygun bulduğu yere yerleştirmişti Jisung, çok güzel olmuştu "Tamam peki peki, bir görünürüm sonra Seungminlere geçerim" Annesi mutlulukla el çırparken, oğlu da onun bu tatlı haline gülüp kollarını hâlâ genç görünen kadına sarmıştı, Bayan Han pahabiçilemezdi onun için

Dangerous / minsung Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu