4

5.9K 266 80
                                    

bozkurtlar ulusun

~

"Abi ya, abi."

Kenan denilen adam Kerem ile bana yaklaştı.

"Ver kızımı bana."

Kollarını uzatıp beni Kerem'den çekip aldı. Tek koluna beni oturtup merdivenlere doğru yürüdü. Ben ne olup bittiğini anlamazken kafamı çevirip Kerem'e baktım.

"Kerem." diye fısıldadım. Dış görünüşü o kadar korkunçtu ki ağzımı açıp tek kelime edemiyordum.

Kerem tam konuşacaktı ki görüş alanımdan çıktı. Şimdi merdivenlerden çıkıyorduk ama nereye gittiğimiz bilmiyordum.

Yandan yandan ona bakarken ondan beklenmeyecek yumuşak bir tonda konuştu.

"Yemem seni, korkma." dudağının kenarı hafif kıvrıldı. "Kardeşimsin sonuçta." dedi.

Hiçbir şey demeden onun beni taşımasını izledim. Sanki genç birisini değil bebek taşıyordu. O kadar rahattı.

Benim kaldığım kata geldiğimizde diğer oda herhalde onundu diye düşünerek girmemizi bekledim.

Nedense odaları geçip koridorun sonuna geldiğimizde ona baktım. Şu an duvarla bakışıyordum çünkü.

Benden önce davranıp tavana uzandı. Ne yaptığını anlamaya çalışırken geri çekildi. Bir anda önümüze merdiven çıkınca sıçrayıp ona yapıştım.

Elini sırtıma koyup sıvazladı. Beni yere indirip "Geç bakalım." dedi. Yüzüme bakmadan neden konuştuğunu anlamamıştım, az da olsa moralimi bozuyordu.

Merdivenlerden dikkatli bir şekilde çıkarken iki elini vücudumun yanına koyduğunu gördüm. Değdirmiyordu. Son basamağa da basıp yukarı çıktım. Ellerimi silkeleyip kafamı kaldırdığımda şok içinde kaldım. Hemen yüzüme bir gülümseme konmuştu.

Burası çok güzeldi!

Üçgen şeklinde bir çatı katıydı. Yuvarlak büyük pencerenin önünde kocaman bir yatak vardı. Yatağın üstünde camdan duvarlar vardı ve aşırı güzel duruyordu.

Geceyi burda geçirmek isterdim.

Çok bir eşya yoktu, sade bir odaydı ama bana harika görünmüştü. Ama kesinlikle en beğendiğim yer yatağın üstündeki camdı.

Sağ tarafta küçük bir kitaplık vardı. Solda ise mini bir mutfak. Ben burda ölene kadar yaşayabilirdim.

Arkamda onun varlığını hissedince kendime geldim. Resmen soyutlanmıştım. "Gel benimle." elimi tutup yatağa doğru ilerletti. Elleri çok büyük ve çok güzeldi. Bu adam benim nasıl abim olabilirdi? Çok karizmatikti.

Yatağa gelmeden beni kucakladığında ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Kollarımı refleks ile boynuna doladığımda yatağa çıkıp beni yatırdı, üstüme de kendisi yattı. Kafasını boynuma gömüp iyice orada kendine yer edindi.

Tüm vücudu neredeyse yatakta olduğu için ağırlığını hissetmiyordum. Derin nefesler alırken ellerim havada, olanları idrak etmeye çalıştım.

Ellerini belime sardığında iyice kavradı beni, içli dışlı olmuştuk. Konuşmayıp sadece uzandığımız için şu an ne olduğunu sormak istedim.

"Kenan abi?" benden büyük diye abi demiştim, ama o çok ciddiye aldı galiba.

Kafasını kaldırıp ilk defa gözlerime baktı. Bir elini belimden çekip suratıma getirdi. Saçlarımı yavaş yavaş okşarken "Abin kurban olsun sana." dedi.

İNKİSARWhere stories live. Discover now