Sessizliğin acı verici gürültüsü

783 28 48
                                    


"Koray?" Seslendi genç çocuk sevgilisine kapının eşiğinden.

"Bi' dur Aren işim var." Çıkıştı bilgisayar başında video editlemek ile meşgul olan Hürkan.

Genç çocuk kapı eşiğine yaslanmış şekilde bir kaç saniye sonra üzgün bir şekilde iç çekti ve yavaş adımlarla salona gitti.

Koray Aren'e tam da geçen sene bugün aşkını ilan etmişti ve birbirlerinin olmuşlardı, evet bugün onların yıl dönümüydü ama Koray bunu bile hatırlayamayacak kadar meşguldü.

Aren salonda elindeki minik kutuya bakarak öylece bir süre oturduktan sonra balkona çıktı ve telefonunu açtı ardından Buğra'nın numarasını tuşladı sonuçta gruptaki en mantıklı kararları veren kişi oydu.

Telefon bir süre çaldıktan sonra açıldı ve karşı taraftan Buğra'nın sesi geldi.
"Alo?"
"Buğra..." Aren konuştu sesindeki kırgınlık ve üzüntü ile birlikte esen sert rüzgar dağıttı kısa saçlarını.
"Aren? İyi misin? Sesin çok kötü geliyor." Sordu Buğra, arkadaşı için endişelenmişti çünkü anlamıştı bir şeylerin ters gittiğini.

"Neden bana karşı bu kadar soğuk? Onu üzecek ya da bana böyle davranmasına neden olacak bir şey mi yaptım?" Hatayı kendisinde arıyordu Aren çünkü Koray'ın ona şu son iki aydır neden bu kadar soğuk olduğunun başka açıklaması olamazdı ona göre. Kesin yine bir şeyler yapmış ve Koray'ı kırmıştı.
'Aptal Aren! Hiç bir şeyi doğru yapamıyorsun! Sevmeyi de sevilmeyi de hak etmiyorsun!' Diye geçirdi içinden.

Buğra arkadaşının ağladığını belli eden sesi sayesinde anlamıştı ne olduğunu çünkü biliyordu bugünün Aren için önemini ve yine biliyordu Koray'ın son zamanlarda oldukça değiştiğini. Sanki o Aren'e sevgi dolu gözlerle bakan, sürekli sevgi sözcükleri sıralayan, beş dakika ayrı kalamayan, öpmeye koklamaya bile kıyamayan Koray gitmiş yerine buz gibi biri gelmişti.

"Sen hiçbir şey yapmadın Aren bu düşünceyi aklından çıkar." Dedi Buğra kesin bir ses tonuyla.

İkisi de bir süre sessizce beklediler. Aren, belki Koray gelir ve kutlar diye, Buğra da belki
Koray hatırlar diye ama boştu ne hatırladı ne de Aren'in yanına gidip kutladı.

Buğra iç çekti ve konuştu "Aren istersen benim evime gelebilirsin. Bu geceyi onunla o evde geçirmek zorunda değilsin." Buğra, Aren'in bu geceyi o evde geçirmesini istemiyordu çünkü biliyordu ki Aren o evde olduğu sürece Koray'ın gelmesini bekleyecekti ve o her gelmediğinde canı yanacak, kalbi parçalarına ayrılacaktı.

Aren birkaç saniye düşündükten sonra bunun daha iyi olacağına karar verdi. "Teşekkür ederim" Buğra her zaman onun yanındaydı, ne olursa olsun onu düşünürdü, onu asla görmezden gelmezdi veya başından savmazdı. Bugünü bile sevgilisi unutmuştu ama Buğra hatırlamıştı, hiç söylemese bile Emre bunu anlamıştı.

Buğra hafifçe gülümsedi. "Rica ederim. Ben seni almaya geliyorum o zaman" sorarcasına konuştu.

"Evet lütfen" Aren ayaklandı ve balkondan dışarıya doğru ilerledi.

"Peki, kapatıyorum o zaman."

"Tamam dikkatli sür."

Aren'in onun için endişelenmesi Buğra'yı gülümsetmişti. Telefonu kapattı hava soğuk olduğu için üzerine bir şeyler giymek üzerine odasına gitti.

Balkondan çıktıktan sonra odasına giderken gözü Koray'ın ofisinin kapısına takıldı, Kapı hafif aralıktı ve içerden konuşma sesleri geliyordu sanırsa Koray telefonda birileri ile konuşuyordu.

Koray'a haber vermek üzere odasına doğru birkaç adım attı ama duyduğu cümle donup kalmasına neden oldu. 'Aren duymadan kapatmam lazım görüşürüz.' 'Bende seni seviyorum.' Aren dona kalmış bir şekilde bir süre öylece durdu ardından dolu gözleri ile Koray'la birlikte kaldıkları ama artık Koray'ın geceleri hiç uğramadığı odalarına gitti ve eşyalarını toplamaya başladı.

Eşyalarını topladıktan sonra evden çıktı ve Buğra'nın gelmesini beklemeye başladı. Koray'a haber verme gereği duymamıştı zaten merak etmezdi sonuçta o başkasını seviyordu.

Birkaç dakika sonra Buğra geldi ve eşyaları arka koltuğa koydu ardından Buğra'nın yanına yolcu koltuğuna oturdu ve başını cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladı.

Buğra Aren'in yanında bavulla gelmesinden bir günden fazla kalacağını anlaşmada sesini çıkarmadı sonuçta arkadaşı zor bir dönemden geçiyordu ve ona yardımcı olabilmek için, onu mutlu edebilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktı.

Yol boyunca sesizliğin acı gürültüsü hakimdi ve en sonunda Buğra'nın evine geldiklerinde ikiside arabadan indi ve Aren arka koltuktan bavulu almaya yeltendi fakat Buğra ona izin vermedi ve bavulu o taşıdı. Aren'in aklına geçen ay Koray ile yaptıkları seyahat ve giderken de gelirken de Koray'ın bütün eşyaları kolunun ağrıdığını bilmesine rağmen ona taşıtması be kendisinin vlog çekmesi geldi. Bir süre öylece durdu ardından Buğra'nın peşinden eve girdi.

Buğra Aren'e kalacağı odayı gösterdi ve eşyalarını yerleştirmesine yardım etti. Bilerek kendi odasına yakın bir oda seçmişti çünkü Aren'in geceleri şiddetli kabuslar gördüğünü biliyordu ve her hangi bir kötü durumda yakınında olmak istiyordu.

Eşyaları yerleştirdikten sonra Buğra onlara kahve yapmak için odadan ayrıldı. Aren ise hâlâ duyduklarının etkisindeydi. Aynı konuşma aklında kendini belki yüzüncü belki bininci hatta belki de milyonuncu defa tekrar ediyordu. Aren, Buğra'nın kapı eşiğinden gelen sesiyle kendine geldi. Buğra ona kapı eşiğinden elinde iki bardakla bakıyordu. Göz göze geldiklerinde gülümsedi ve yanına oturdu ve kahve dolu kupayı ona uzattı, Aren kupayı eline alınca konuşmak için ağzını araladı.

"Bana ne olduğunu anlatacak mısın?" Sordu çünkü anlamıştı Buğra onlar telefonda konuştuktan sonra birşeyler olduğunu.

Aren kendini daha fazla tutamadı ve saatlerdir içinde olan bu duygunun ağırlığı ile gözlerinde yaşlar akmaya başladı. Fark etmeden elinde olan kahve dolu kupa yere düştü ve tıpkı onun kalbi gibi parçalara ayrıldı ama Buğra bunu umursamadı ve elindeki kupayı masaya bırakıp Aren'i göğüsüne çekti ardından kolları ile onu sardı.

"Onu telefonla konuşurken duydum. Başka birine onu sevdiğini söyledi, benim aylardır duymak için herşeyi yaptığım cümle başkasının kalp atışını hızlandırdı ve benim kalbimi milyonlarca parçaya ayırdı." Ağlamaları arasında boğuk bir sesle söylediği cümle Buğra'nın da aynı anda birden fazla hisle boğuşmasına neden oldu çünkü o bile Koray'ın böyle bir şey yapabileceğini düşünmüyordu. Aslında şu son iki ay ki hareketlerinden bir şeyler olduğunu anlasa bile bunu ona konduramamıştı. İnanmak istememişti, arkadaşının böyle bir şey yapabileceğine inanmak istememişti.

Kollarında ki bedene daha sıkı sarıldı sanki onu daha fazla sarabilse acısı geçecekmiş gibi.

O gece Aren sevgilisinin kolları arasında uyuya kalmak yerine arkadaşının kollarında uyuya kaldı ve sevgilisi ise bunun farkında bile olamayacak kadar "meşgul" durumdaydı.


Selamlar! Bu benim ilk kitabım olduğu için yazım yanlışları olabilir lütfen bunları mazur görün ve beni yorumlarda düzeltirseniz sevinirim. Dediğim gibi eğer eşcinsel kitapları sevmiyorsanız okumanızı tavsiye etmiyorum. Yapıcı eleştireye her zaman açığım ama boş eleştiriyi götünüze sokarım🥰

Before you go(BxB)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu