18.Bölüm: ST Örgütü

76 5 9
                                    

En büyük savaşım belki yaşamaktı benim.

Son bir kez Eri'ye baktım, derin bir nefes çektim.

İçimden bir kez daha ve tekrar ve tekrar özür diledim ondan kaçtığım için, onu benden uzak tutmak zorunda kaldığım için...

Belki suçluydum yada değildim kim bilir? Belki herşey bir rüyaydı yada her şey illüzyondan ibarettir ? Ama ben böyle bir şey olmasını istiyor muydum yada böyle bir şey yaşamamıyı direk ölmeyi düşünüyor muydum? Kendimi bulabilecek miydim ? Yaşamayı başarıp tekrar gülmeyi öğrene bilecek miydim?

Kapıyı kapattım ve gecenin kaçı olduğunu bile bilmiyordum ve amaçsızca yürüyor ve kafamdaki soruları sorunları dindirmeye çalışıyordum. Amacım neydi ? Onu bile bilmiyorum kendimi öyle bir noktadayım ki artık ne olup ne yapacağıma karar veremiyorum. Gülemiyor , ağlamıyor, merak etmiyordum içimde sadece acı vardı. Acı da benim yaşama zevkimi elimden alıyordu aynı bir çocuğun şekerini almak gibiydi. Herşey fazlasıyla zehirli fazlasıyla tehlikeli ve güvenilmezdi. Ve ben güvenilmezin tekiydim bu hayatta fazlası değil.

Hava dahada soğumaya başlamasıyla birlikte sert rüzgarlar ediyordu. Üzerime siyah hırmakın kapşonunu geçirdim. Beyaz saçlarım öneme geliyor bu sayede yüzüm görünmüyordu.

Yürümeye devam edikçe nefesim hızlanıyor kalbim atıyor ve kafamdaki sorular daha artıyordu.
Yürüyordum sadece tek bir eylem yapıyordum . Neden böyle davranıyordum ? Benim neden sürekli ruh halim değişiyor? Bende davranış bozukluğu olabilir miydi yada duygusal bozuklukları?

Telefonu cebinden çıkardım ve saate baktım. 03.17'ydi benim anlam ifade etmiyordu sadece ayakta durmaya çalışan bir insandım . Kimseye bakamazdım ve bu acı veriyordu. Eğer siz başkasının yanına gitmezseniz başkası size gelmezdi bunu bilin çünkü her yalnız insan derdini anlatınca" sen onların yanına gitmezsen tabi yalnız kalırsın"derler. Oysa onalar bilmez her zaman ilk adımın siz atmak zorunda olmadığınızı onların sizi görmezden geldiğini. Belki acı verici değildi ve sanırım olmayacaktı. Düşmemek için tutunmamak gerekir ve kırılmamak içinde gitmemek gerekir bazen.

Telefondan bir müzik açtım bir melodi belki hatırlatır diye sözler beni yansıtır diye...

Şarkıya odak verdim. Kulaklığım yoktu ama neyse ki bu sokak boştu.

Ş

arkı beni biraz olsun rahatlatırken ve içinden haklılık akarken bende söyelemeye başladım.

"Ayna ! Ayna ,hadi söyle benden daha gamsızı var mı bu dünyada? Ayna ! Ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı? Dünyanın sonuna doğmuşum yada ölmüşümde haberim yok! İyi bilirdik derler ama bundan yalan yok!*"

*Manga Dünyanın sonuna doğmuşum.

Bara gelene kadar müzik dinledim. Barın önünde hastaneda bana tatlı olduğumu söyleyen adam duruyordu.

Şerefsiz.

"Demek geldin."

"Yok ya gelmedim" dedim atarlı bir şekilde.

"Sakin ol Yoake. Buraya iki insan gibi konuşmaya geldim." dedi bende ona kaşlarım çatık şekilde baktım.

"Aynen ya zihnime gir sonra gel konuşalım de ! Size ne veriyorlar ya manyak mısınız nesiniz?"dedim sert bir şekilde.

Villain Deku × readerOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz