Judas Kiss

23: Düzensiz İlişki

"Jung Holding'e gidip şirketimiz ile anlaşma yapmalarını sağlayacaksın Minho. Christopher şirket içindeki görevleri halledeceği için sana bu görevi veriyoruz. Holding sahibiyle konuşacaksın işte Min Holding'in sahibiyle böyle böyle bizimle var mısınız? Ardından kaldığın yerden eğitimlere büyük bir hızla devam edeceksin. Eğitmenin ve gözetmenin artık Hyunjin. Odan da Hyunjin'in odasıyla aynı koridorda. Önemli bir konu olunca Christopher'a değil Han'a gideceksin. Anlaşıldı mı?"

Her bir kelimesini dikkatle dinledikten sonra başımı salladım ama içimdeki üzüntü gitmiyordu. Kyun arkasını dönüp gitmeden önce kolundan tuttum.

"Christopher bana çok mu kızgın?" diye sorduğumda yüzüme durgun bir ifadeyle bakıp başını iki yana salladı.

"Verdiğim görevleri yerine getir. Planlar istediğimiz gibi giderse Las Vegas'a gideceğiz. Mafyalar olarak."

"Bana kızgın mı diye sordum Changkyun?"

"Verdiğim görevi yerine getir dedim Minho."

Arkasını dönüp gidince öylece baktım ve neler yapabileceğimi sorguladım. Jung Holding'in yerini öğrenecektim gidecektim falan uzun işti ama Los Angeles dediği için meraklanmış ve bu işi yapmak için gayretlenmiştim. Bugün başlayacaktım ve dediklerini yerine getirecektim.
Belki istediği her şeyi yaparsam beni affederdi Christopher?

Odamdan çıktığım gibi Han'ı aradım.

"Jung Holding'e gideceğiz, yardıma gelmen lazım."

-Oooo harika görev. Geliyorum.

Gülümseyerek aramayı sonlandırdığımda hem asansöre bindim hem de görevde olduğumu bilmeyen Hyunjin'e yazdım. Belki benden önce ona haber verilmişti bilmiyorum ama yine de yazacaktım.

Hyunjin

Minho
Bir holgingle anlasma
yapmaya gidiyorum

Hyunjin
İyi

Minho
artik egitmenim de
gozetmenim de sensin

Hyunjin
Neden?

Minho
Bilmiyorum
Changkyun geldi
gorevimi verdi ve
bunu soyleyip gitti.
Hanla beraber gidiyorum holdinge
görüşürüz

Hyunjin
bb

-

Telefonu kapattığımla bir asansörden çıkıp etrafa bakındım, Han henüz yoktu bu yüzden onu beklemek yerine şirketten dışarı çıktım. Şoför arka tarafa gelip kapıyı benim için açtığında son kez arkama baktım ve Han'ı gördüm. Zamanlaması harikaydı.

Arabaya binince Han da arkamdan bindi ve şoför kapımızı kapattı.

"Hazır mısın Minho?"

"Her zaman Han."

Gülümseyince takım elbisesinin önünü düzeltti ve onu izlemeye başladım.

İlk defa bu kadar yakından görüyordum onu. Sadece ona özel değildi bu, her kim olursa olsun yakınımda olsa onu incelerdim. Han da öyle, saçlarını arkaya atmıştı ve tahminimce saç spreyi sıkmıştı. Biraz da ıslakmış gibi görünüyordu. Gayet yakışıyordu ona, beğeniyordum.

İzlediğimi farketmiş olacak ki bana baktı.

"Nasıl görünüyorum?"