3- bölüm Rüya ve gizemli ses

56 2 15
                                    

Yağmur, "Gel uyuyalım, yarın düşünürüz bunları" dedi. "Tamam, olur." Yatağı tek kişilik olsa da gayet iki kişilik için yer vardı. Yastığımı düzelterek yattım. Yağmur'da tam sağımda yatıyordu pembe odasına bayılıyordum. "İyi geceler Yağmur" dedim gülümseyerek "İyi geceler Işık. "

Bir saray.. Büyük ama mistik.. Bir prens ve ona bağıran bir prens daha.. "TAHTA BEN GEÇECEĞİM DARİAN! O TAHT BENİM TAMAM MI?!" Diye bağırdı kardeşi.. Tıpkı bana tıpatıp benzeyen tacı elmaslardan daha parlak olan prenses geldi. "Drake yeter! Farkında mısın Kral bizim gelmemizi bekliyor yemek için." Drake, sevgili karısına dönerek "Tamam leydim, sen in ben geleceğim hemen.." Prenses aşağa indi muhafızlardan biri sordu; "Majesteleri, sevgili prenslerimiz neden hala yukardalar?" Prenses, "Birazdan gelecekler." diye ekledi. Hizmetçi sandalyeyi prensesin oturması için çekti ve Kral'ın karşısına oturdu. Kral'ın mimikleri bile oynamadan öylece prensese bakıyordu.

Drake ile Darian çıkageldi. Darian, "Sizi bekletmek istemedik bağışla baba." Kral, "Sorun yok oğlum umarım taç takma töreninde benzer gecikme yaşamayız değil mi? Mükemmel bir prensin fakat dakiklik konusunda güven vermiyorsun." Drake, "Tabii.. Ben hemen geliyorum!" Kral, "Nereye oğlum?"  Drake, "Sanırım odamda birşey unuttum." Dedi. Fakat mutfağa girdi. Bir tabağa zehiri bolca koydu ve hiçbir şey olmamış gibi tekrar aşağa geri indi. "Geldim, sanırım birşey unutmamışım" Darian, çok şüpheli bir bakış attı yıllarca beraber büyüdüğü kardeşine asla güveni yok gibiydi. Kral, "Bugün, Yemek servisini Darian yapacak, saraydaki bütün cariyeler aşağa insin." Drake, "Peki baba." Korumalardan sarayda bunu haber ettikten sonra masa doluştu.

Ne vardı ki Yemek servisini bir prens yapıyordu. Bunlar için eğitilmrmişti Prens Darian. Darian, önce tatlı prenses'in tabağını koydu önüne. Sonra Drake'in. Sonra tüm masada otıran kişilerin en sonuna da kendisinin.

Yemek başlatıldı, Kral yemeğin ortasında duru yapmak için bir çatal ile kadeh'e vurdu. "Herkes bana bakabilir mi? Biliyorsunuz ki yarın oğlum'un taç töreni var. Tabii ona bir eş lazım olacak, ben bir sürü krallıktan Prenses getirmeni ve seçmesini istiyorum." dedi bir anda prenses öksürmeye başladı. Öldürdü ve öksürdü.


Drake, "Hayatım, iyi misin?" Prenses o kadar öksürüyordu ki kimse ile konuşamaz hale geldi. Su içmeye çalıştı, fakat işe yaramadı sonra prenses birden elini göğsüne getirdi. Soluk soluğa kaldı kendini kontrol edemiyordu, birden ayağa kalktı "B-bu yemek-" dedi. Ve yere yığıldı Kral dahi her bir karmaşa ve panik içindeydi.

Sonra kral Drian'ı ormanlık bi alana attı. "BANA BEN BİRŞEY ETMEDİM, SENİ TEHMİN EDERİM ASLA BÖYLE BİRŞEY YAPMADIM.." Kral Drain'a sert bir tokat atmasıyla Drain yere düştü. "Baba.." sesi çok ağlamaklıydı. Kral, "Karşındaki aynayı görüyor musun Oğul?" Drian göz yaşlarını silerek aynaya baktı "Evet." Kral, " Ne görüyorsun?" Darian, "Kendi yansımamı babacığım.."  Darian kendi yansımasına bakarken kral asasını Darian'a tuttu ve büyü sözlerini söyledi. Darian, "B-baba hayır.. BABA.. HAYIR!"

Nefes nefese uyandım benimle birlikte
Yağmur'da benimle uyandı "Işık, iyi misin? Kendi kendine konuşuyordun?!"Bu rüyayı öylecek göremezdim, bazı rüyalar bize gizli mesajlar verir. Lanetlenmiş Prensin lanetlenmiş intikamı.. Darian denen prens, Drake denen küçük prens o kral ve bana benzeyen Prenses.. Ve birden kulaklarımda bir ses yankılandı. "𝘐̇𝘴̧ı𝘬, 𝘣𝘢𝘯𝘢 𝘨𝘦𝘭 𝘐𝘴̧ı𝘬.." Deliriyorum galiba. "Bu sesi sende duydun mu?" Yağmur formasını giyindikten sonra bana döndü "Ne sesi?" mal mal suratına bakabildim. " Hangi ses olucak işte az önce bana seslenen ses, Beni çağıran tabii ki hatta biliyor musun delirdiğimi düşünüyorum." dedim valizden formamı çıkarttım.

Yağmur yanıma gelip elini alnıma koydu. "Yağmur kanka ne yaptığını sorabilirmiyim?" Elini alnıödan nazikçe çekti. "Ateşin var mı diye baktım." Tamam bunu yapması gayet doğaldı çünkü gördüğüm rüya ile bu yaşananlar normal değildi ama rüya ile bu yaşananların bir bağlantısı olmalı Prens Darian'ın bir aynada hapis olması falan, net bir şey var. Şimdi de onun sesini duyuyordum yetmezmiş gibi adam zaten hapis olmuş bir de bana musallat oldu anasını satayım. Şeyma teyze bize kahvaltı hazırlsmış bir kaç parça bir şey ağızımızs tıktık ve okula gittik.

Deniz ve Ege mert bu sefer erken gelmişlerdi. Deniz "Işık başın sağolsun  Ege mert, " evet, başın sağolsun." dedi mahçup bir şekilde. "Sağolun çocuklar."
"𝘐̇𝘴̧ı𝘬, 𝘣𝘢𝘯𝘢 𝘨𝘦𝘭 𝘬𝘶̈𝘤̧𝘶̈𝘨̆𝘶̈𝘮.. 𝘚𝘦𝘴𝘪𝘮𝘦 𝘥𝘰𝘨̆𝘳𝘶 𝘶𝘻𝘢𝘯.." Ah, gene o ses bunu bir tek ben mi duyuyorum yahu aslında bir tek bana seslendiği için bir tek ben duymam mantıklı.

"𝘐𝘴̧ı𝘬, 𝘴𝘦𝘴𝘪𝘮𝘦 𝘶𝘻𝘢𝘯! 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘣𝘶𝘳𝘥𝘢𝘯 𝘤̧ı𝘬𝘢𝘳𝘵.." Sanırım gerçekten Darian'ın sesiydi. Beni öldürecekmiş gibi hırçın bir sesi vardı, ama sesinin tonu çok naif, kalın ve herkesi anında sakinleş girecek bir beyefendi sesi vardı. "𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘣𝘶𝘭𝘮𝘢𝘬 𝘪𝘤̧𝘪𝘯 𝘴𝘦𝘴𝘪𝘮𝘪 𝘵𝘢𝘬𝘪𝘱 𝘦𝘵 𝘷𝘦 𝘴𝘢𝘬𝘭ı 𝘢𝘺𝘯𝘢𝘺ı 𝘣𝘶𝘭.. Sonraki zamanlarda ses sadece bu cümleyi söyledi. Eve giderken daha farklı bir şey söyledi, ama özünde istediği şey aynıydı. " 𝘐̇𝘴̧ı𝘬, 𝘴𝘦𝘴𝘪𝘮𝘪 𝘵𝘢𝘬𝘪𝘱 𝘦𝘵, 𝘣𝘦𝘯𝘪 𝘣𝘶𝘳𝘥𝘢𝘯 𝘤̧ı𝘬𝘢𝘳𝘵 𝘬𝘶̈𝘤̧𝘶̈𝘨̆𝘶̈𝘮.." Pekala bunu aklımdan geçirmek bir delilikti ama bir ayna bulup en azından Darian'ı görmeliydim. Kızlar tuvaletine gittim ama ayna yoktu.

Okul çıkışında bana bir daha fısıldadı. "𝘖𝘳𝘮𝘢𝘯 𝘐̇𝘴̧ı𝘬, 𝘰𝘳𝘮𝘢𝘯𝘢 𝘨𝘪𝘵.. 𝘚𝘦𝘴𝘪𝘮𝘪 𝘵𝘢𝘬𝘪𝘱 𝘦𝘵 𝘬𝘶̈𝘤̧𝘶̈𝘨̆𝘶̈𝘮.." Yağmur'a döndüm. "Yağmur, sen bensiz eve git ben ağaç evime gideceğim orada küçüklüğümden kalma bir şey var, geç kalmam söz veriyorum." Yağmur, "Peki tamam, ama geç kalma tamam mı?" yarım yamalak bir gülümsemeyle yetindim "Tamam ya, sen merak etme." ormana doğru yöneldim. "𝘈𝘧𝘦𝘳𝘪𝘯 𝘴𝘢𝘯𝘢 𝘬𝘶̈𝘤̧𝘶̈𝘨̆𝘶̈𝘮.. " Karşıma gümüş rengi bir ayna çıktı kendi yansımamı bakarken birden Darian'ın aynada görüntüsü tam karşımda duruyordu.. Annemin ölümüne sebep olan, herkesi öldüren, belki de gücü buydu lanetiydi onun kaderiydi.


Nefret

Yansıma ile konuşabilir misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin