6. bölüm- Yakılan hayat

29 3 0
                                    

Drake'in sesini duydum "SENİ AYNADAN KİM ÇIKARDI?!" Drain,"sanane?" Çok mantıklı bir konuşmaydı salak şey. Acaba Drake'in karşısına burcum gibi aslan bir şekilde geçsem ne olur du ki? Saklanmalıydım. Ama Drain'e zarar verebilirdi. Drake, "Işığı bulana kadar durmayacağım!" Drain, "Sana acıyorum Drake! Sen zavallı bir takıntılısın. Hem de sadece tahtı istediğin için!"


Drake, "Sen öyle düşünmeye devam et aptal herif!" dedikten sonra gitti. Drain, "Gelebilirsin, gitti Işık." Diğer odadan çıkıp geldim. "Biz bittik, Biz bittik!" Drain, "Dur. Hiçbir şey için çok geç değil. Ben yürekten inanıyorum Işık. Bu burda bitmez!"

Drain lanetli bir Prensti gücü bir lanetti. Ama herkesin gücü varsa Drake'in ki neydi peki? "Drake'in gücü var mı?" Drain, "Var. Yılan zehri. Kara mamba'nın zehrinin daha güçlüdür var." Bu kadarına beklemiyordum. Yılan zehri. Yılan fobim vardı ve herifte ki güce bak... Aslında birbirinin tam tersi gibiler Drain kötü bir adama benziyor ama içinin artık kötü olmadığına eminim. Drake ise daha sevimli duruyor, ama geçmişte bana yaptıklarını duyduktan sonra bu imkansız..

Aslına bakılırsa bu iki kardeşin görünüşleri bir aldatmacaydı. Drain kötü birine benzese de değildi. Drake iyi birine benziyordu ama değildi. Yıllar önce bana yapılan şeyleri hatırlamıyordum, ama hayatımın çalındığının artık farkındaydım. "Yani, biz Drake nasıl yenebiliriz ki? Adam da yani yılan zehiriyle hemen öldürür." Sahi, aklıma gelmişken Drain'in asıl gücü neydi? "Senin asıl gücün neydi peki?"  Drain bıyık altından gülümsedi. "İnsanların düşüncelerini okuyabiliyorum." Bak bu iyiydi. Eğer güçlerini kaybetme şeydi benimkini de okyabilecekti. "Peki o gün neden kardeşinin aklını okumadın?"

Drain," Bu güç onda işe yaramazdı." Altyazı geçiyorum Drake'nin ne halt yediğini bildiği için okumadı. "Tahta geçmek istediğini biliyor muydun o zaman?" Drain, "Evet, ama seni öldüreceği aklımın ucundan geçmezdi. Onun yerine beni öldürür diye düşündüm. O gün aklından bir şey geçirmedi." Bunların hayatları niye bu kadar karışık ki.


Ormanı daha fazla gezmek istiyordum. Birden başım döndü ve beklemediğim bir şekilde eski sahneler gördüm.

Ormanda büyük bir ağacın altında zehirli ama güzel görünen mantarlarla oturuyordum. Üzerimde beyaz ve güzel bir elbise vardı.


(Üzerindeki elbise)


Ve otururken Drake geldi. "Yürü seni aptal peri gidiyoruz." Anlam verememiş gibi duruyordum. "Hayır, majesteleri sizinle gelemem." Drake, "Majesteleri yok artık bana 'Kocam demek zorumdasın! Senin konuşma hakkın da yok ben ne dersem o olacak!" dedi ve kolumdan beni saraya sürüklemeye başladı. "N-ne saçmalıyorsunuz siz?" bunu dediğim için beni hırplayarak götürdü üzerindeki bembeyaz elbisem yırtılmıştı, beni bir odanın içine attı.

"Hayır Drake lütfen, sana yalvarırım yapma.." Kapıyı üzerime kilitledi ve zincirle ellerimi ve ayaklarımı bağladı hıçkırarak ağlıyordum ve sesim ağlamaklıydı. "Drake lütfen, ne istersen yaparım ama bir şey yapma." Drake, "Önce o güzel kanatlarını yakalım!" dedi "NE?! HAYIR DRAKE LÜTFEN SANA YALVARIRIM LÜTFEN SENİN KARIN OLURUM AMA BANA BUNU YAPMA.." Ve eski kanatlarımı ateşe vererek yaktı ben acı çığlıkları basarken kanatlarım cayır cayır yanıyordu. Drake, kanstlarım yok olduktan sonra bana başka bir elbise verdi.




 Drake, kanstlarım yok olduktan sonra bana başka bir elbise verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Elbise)

Drake, "Şimdi evleniyoruz." Kan çanağı olmuş gözlerle ona döndüm. Zincirleri açıp elbiseyi giydikten sonra. Nikah kıyıldı. Artık Kötü bir prensin karısıydım.

Bunları gördüğüm an ağlamaya başlamıştım. Drain gelip beni sakinleştirmeye çalıştı. "İyi misin?" "Drain, ben...Kanatlarımın yakıldığını gördüm." Drain, "Sanırım yavaş yavaş bir şeyler hatırlıyorsun. Geçmiş hakkında farkında olmadan bir şeyler görmen çok doğal." O it herif beni evinden koparıp eziyet etmişti. Beni bu şekilde karısı yaptıysa evlendikten sonra neler yapmamıştır ki. "Evlendikten sonra bana ne yaptı peki?" Drain, "Herkes bir süre sonra kendi odasına kapandığı için pek bir fikrim yok ama senin hep ondan tiksindiği söyleyen bağırışların vardı. Pek bir fikrim olmasa da ağladığını ve acı çektiğini hissediyordum."

Kafamı hafifçe salladım. "Anladım." Artık ne diyebilirdim ki Drake'den çok korkuyordum. Yılan zehri taşıyan ve eziyet etmekten keyif alan bir prens.. Drain, "Sen ormanı gezmek istiyordun değil mi? Hadi gel biraz gezelim." Gezerken önümden canlı renkleri olan kelebekler uçuşuyordu. Drain, "Onlar bile seni tanıdı gün ışığı." Sanırım öyleydi.

Gezerken karşımıza çok yaşlı bir kadın çıktı, kadın o kadar yaşlıydı ki.. Kadın bana fısıldayarak yavaşça konuşmaya başladı. "Peri kızı!" Korktum, kadın sevimli değil çok kortucuydu. "Peri kızı, dikkatli ol!" Kadın sanki büyü yapıyor gibiydi. "Peri kızı, sana tekrar sahip olmasına izin verme! Herkesi kurtar.." Drain, "tamam gel sakin ol." sözler beynimde yankılanıp duruyordu.. Drake'den bahsediyordu.. Ne yapıcağımızı bile bilmiyordum..

Yansıma ile konuşabilir misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin