1. Bölüm (Sokaklar acımasızdır ufaklık )

764 48 6
                                    

Songül den
Çalan telefonun sesi ile kafamı masamdan kaldırdım saate baktığımda sabah olmuştu herzamanki gibi gene şubede masamda uyuya kalmıştım telefon ekranında yazan isime bakmam ile açmam bir olmuştu
S: efendim müdürüm
M: odama gel Songül
S: hemen geliyorum müdürüm
Telefonu kapatıp üstümü başımı düzelttim herkes işe daha yeni geliyordu gececi olmamama rağmen ben de sabahlamıştım muhtemelen birazdan rutin evine neden gitmiyorsun azarını yiyecektim ama bomboş bir evde yatağımda sağa sola dönmektense burada sandalye başında insan sesleri ile uyumayı tercih ediyordum . Odaya gelmem ile derin bir nefes aldım kapıyı tıkladım ve gel sesi ile içeriye girdim
M: gel Songül otur şuraya
S: buyrun müdürüm
M : işkoliğin teki olduğunu biliyorum papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamayacağım izine çıkıyorsun komser
S:ama müdürüm b..
M: Songülll kızım sen ne yapmaya çalışıyorsun senin raporun bile bitmedi ne işin var SENİN şube de kızım seni vurmadılar mı git yat dinlensene deli misin divane mi millet kaçmaya yer arıyor ya sen
Masanın üstündeki kağıtı bana uzattı
S: bu ne müdürüm
M:acaba ne bunlar senin yıllık izin hakların 5 senedir izin yapmamışsın sonraya saklıyorum diye mazeret sunmuşsun bir de bunlar sadece bu şube içerisinde olanlar bana bak kaybol 5 yıl 10 ar günden 50 gün 10 günde raporun var kullanmaya tenezzül etmeyip buraya geldiğin rapor bir haftada benden seni 2 ay bir hafta izine yolluyorum itiraz edip lafımı çiğneyip buraya gelirsen seninle bozuşuruz komser
Müdür konuştukça sandalyede içe doğru çökmüştüm haklıydı kendisi dahil herkes izin günü kovalıyordu bu sefer fazla ciddi ve sinirliydi sadece tamam diyip çıktım odamdan çok geçmeden masamdan özel eşyalarımı aldım ve çıktım karakoldan
Emin den
Yaver : ağam ne yapıyoruz akşam
Emin :Selim itinin görüldüğü bara gidicez bakalım enselersek ne ala ama enseleyemezsek polise öter o it o yüzden yaverim o itin soluğunu kesmemiz lazım
Yaver :tamamdır ağam
Yaver durdu birşey söyleyecek gibiydi
Emin : söyle Yaverim söyle ne diyecen
Yaver : ağam ama neyse sormayacam kızarsın
Emin : kızmam yaver söyle
Yaver : hani bir kızdan bahsetmiştin sen
Emin :hangi kız la
Yaver :ağam zaten sen hayatın boyunca bana bir tane kızdan bahsettin çocukken hani
Yaverin söylemek istediği şeyi anlamam ile yüzüm gülmüştü
Emin ; hee örgülü çitlembik den bahsediyon sen
Yaver : he ağam ondan ben onu
Demesi ile yaver i susturdum bunu yapmamasını defalarca kez söylemiştim
Emin : yaver sakın buldum deme
Yaver : çok yaklaştım ağam
Emin : ben bilmiyormuyum o kızı bulmayı Yaver istemiyor muyum görse tanıyacak mı sanki  en son onun evlatlık alındığını öğrendiğimde bıraktım takip etmeyi zengin bir aile aldı onu yaverim o hakettiği gibi prenses gibi büyümüştür hala da prensesler kadar güzeldir peki ben yaşamayı nefes almak sanan birisiyim kirli sokak çocuğuna hiçbir prenses bakmaz kardeşim bırak kızın huzuru kaçmasın
Yaverin gitmesi ile onu ilk gördüğüm anı düşündüm o zamanlar da depo gibi bir yerde yaşıyordum pis işlere yeni giriyordum ...
Yıllar önce
Memduh abinin emrini yerine getirmiş haracı toplamıştım 18 yaşımda olmama rağmen ortama sert bir giriş yaptığım için memduh abinin de namı sayesinde laf geçirebilen biriydim yolda yürürken bana çarpan küçük bir kız ile sarsıldım kız bana çarpınca dibime düştü arkasından pastane önlüklü bir adam koşan adam kızı kolundan tutup sarsmaya başladı ki müdahele ettim
Emin : hop abicim ne yapıyorsun çocuğa
Kız korkudan arkama geçmişti dizi kanadığı için kaçamıyordu muhtemelen çaldığı poğaçasını da yere düşürmüştü bu manzara bana o kadar tanıdık geliyordu ki onun yaşlarında aynısını ben de yapıyordum açlık işte ne yaparsın ama kimse benim önümde siper olmamıştı ben hep yediğim dayak ile kalıyordum ama gene yapıyordum en azından tokken dayak yiyordum
A: çekil oğlum şu küçük şeytanın önünden hırsızlık yapan ellerini kırıcam onun
Emin : hoop orda dur abi bak büyüğümsün abi diyorum kimin elini kırıyorsun sen he ne yaptı bu kız sana
A: daha ne yapacak bir değil iki değil ha bire poğaça çalıyor ulan burnundan gelsin haram olsun
Adama iyice ayar olmuştum bir poğaça için kendini yırtıyordu
Emin : ağzını bozmadan konuş ne kadar şimdiye kadar yediklerinin parası
A: para değil ben ibreti alem için bu şeytana haddini bildirmek istiyorum bu ne be aş evimi benim dükkanım
Dediği ile adamın burnunun ucuna kadar yaklaştım cebimden çıkardığım parayı uzattım adama
Emin : al şu parayı olay kapansın bilader uzatma parayı veriyoruz işte daha ne istiyon Allah tan belanı mı
Adam sinirimi görünce daha fazla uzatmaya cesaret edemedi parayı aldı ve gitti arkamı döndüğümde hala bana bakıyordu kız ama bakışlarında çok fazla korku vardı ağlamaktan ve soğuktan kırmızı olmuş burnu ve yanakları vardı yeşil gözleri yaşla doluydu onun boyuna gelmek için eğildiğimde yaralı bacağının izin verdiğince geri çekilmeye çalıştı
Emin : korkma ben sana zarar vermem ufaklık
Dediğim ile burnunu çekti ve bana bakmaya başladı
S: teşekkür ederim abi sen olamsan dövecekti beni
Kızın dediği ile içim burkuldu çok değil 10 sene önceki bendi
Emin : korkma kimse seni dövemez
S : kötü biri değilim abi sadece çok acıkmıştım poğaça koktu çok güzel bir tane istedim vermedi ben de çaldım annemin yaptıkalrı gibi kokmuştu hep diyor yalan söylüyoe ben o dükkanın önünden bile ilk defa geçtim
Kızın söylediği her cümle beni üzüyordu ben de bunları yaşamıştım ama o çok narindi sokak kötüydü bu kızın böyle yaşamsının mümkünatı yoktu
Emin : gel dizine bakalım bu arada adın ne senin
S: söylemem annem ve babam tanımadığın kimseye adını söyleme derdi hep
Dediği ile gülümsedim
Emin : oo güven problemlerimiz de var peki hanımefendi ben de sana çitlembik derim o zaman sana soran olursa sen de öyle dersin isimsiz dolaşmaktan iyidir hem anne babanın sözünden de çıkmış olmazsın olur mu
S : olur tamam
Emin : hem belki poğaça da ısmarlarım sana ister misin
Bana bakıp gözlerindeki yaşları sildi sonra da kocaman gülğmsedi bana ...
Songül den
Eve gelmiştim ama şimdiden sıkılmaya başlamıştım normalde spora giderdim ama bir hafta önce bir çatışmada karnımdan vurulmuştum o yüzden spor şuan benim için sadece hayaldi bar a gitme fikri geldi birden aklıma ilaçlarımın çoğu birmişti sorun olmaz çok içmem diye düşünüp hazırlanıp çıktım ne de olsa artık izindeydim bar a taksi ile gelmiştim taksi yanaşınca parayı verip indim etrafa bir göz atıp içeri girdim buraya çok sık gelirdim her zamanki tipler vardı gene barmenin oraya oturup içki istedim bir yandan da müdürün zorla izine çıkarmadan önce baktığım dosyayı düşünüyordum annem ile babamın öldürüldüğü yıllarda katillerinin membuh abi diye bilinen bir sokak çetesi ile işerini gördüklerini öğrenmiştim haraç çetesi olarak bilinsede sokaktan topladıkları erkek çocukları suç makinesine çeviriyorlardı önce haraç işleri sonra korumalık sonra tetikçi diye gittikçe suçta yükselme katediyorlardı ama izne çıkmam bir yandan da iyiydi bunları mesai saatim olamdan daha uzun araştırabilirdim düşüncelerimden yanıma oturan adam ile ayrıldım 1.90 boyu da biriydi oturunca bana gelen ışığı gövdesiyle kapattığı için farketmek zorunda kalmıştım dönüp baktığımda sakallı sıradan bir tip olduğunu gördüm
E : yüzümde bir şey mi var hanımefendi daldınız
S : pardon yanıma oturunca ışığı kapattınız ben de batan güneş etkisini kime borçluyum acaba diye bakıyordum
Dediğim ile bıyık altından sırıttı adam daha sonra barmenin verdiği içkiyi içemeye başladı
E:rahatsız olduysanız daha aydınlık bölgelerde oturabilirsiniz hanımefendi
S: ilk ben geldim ben niye gidiyorum
E: rahatsız olan ben değilim bana göre hava hoş tabi tercihim daha az konuşan bir insan ile yanyana oturmak olabilir ama dediğim gibi tercih bu hayat tercihlerimizi bize sunmak konusunda baya yeteneksiz malesef ki
Dediği ile ilk defa karşı taraftaki içkilere bakmayı bırakıp bana döndü oturuyorda olsak benimle göz göze gelmek için biraz eğildi gözlerini gördüğüm an bana çok eskiden yaşadığım bir anı hayatımda çok derin yeri olan birini hatırlattı

Sadece ikimiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin