...

283 17 19
                                    

-Kaan, senin ne işin var burda?

-Cem, Sevda nın nesi var çok mu kötü durumu?

-Sen nerden öğrendin ayrıca...

-Cem şu an önemli olan benim neden burda olduğum veya nasıl öğrendiğim değil, Sevda nın durumu nasıl? O neden bu halde, üstelik kızıda hasta. Hakan desen, tamamen herşey saçma geliyor bana....

-Kaan sakin ol, ben seni burda görmeyi beklemiyordum. Hale ile berabersindir diye düşünmüştüm.

-Cem bana, Hale filan deme. Ben sana ne soruyorum sen bana ne diyorsun.

-Üzgünüm ama Sevda hakkında hiç bir şey söyleyemem. Kimseye bişey anlatmamız konusunda bizi daha öncesi uyardı. Sadece Meral ve ben biliyoruz, sende kimseye söyleyemezsin ona göre. Şimdi burdan gitmen lazım Sevda seni görmesin yoksa benim söylediğimi sanacak, onun benim yüzümden üzülmesini istemiyorum. Kızın yeterince derdi var zaten.

Cem yanımdan gitmişti, şimdi ne yapmalıydım. Sevda hakkında hiç bir şey öğrenememiştim... Ben yokken neler değişmişti... Beni aşkımı kabul etmesini beklememiştim ama arkadaşlığımı bile kabul etmemişti, eşine olan sadakatini seçmişti. Ama şimdi o ikisi neden ayrıydı, eşini seçtiyse onunla mutlu olması gerekmiyor muydu? Ama şimdi hem Hakan la ayrılmışlardı hem de mutsuzdu... Aklımda ki soruların ise bana cevabını verecek kimse ise yoktu etrafımda...

Hemen lokantaya geri döndüm, belki Hakan hala gitmemiştir, belki o bana neler olduğunu anlatır... Tam lokantanın kapısından girecekken birine çarptım;

-Bu akşam ne çok karşılaşır olduk, bu tesadüfler canımı sıkmaya başladı.

-Hakan ilk karşılaşmamız tesadüftü tamam ama bu tesadüf değil.

-Nasıl yani, bana bilerek mi çarptın şimdi?

-Hayır öyle değil, bilerek çarpmadım. Ama buraya seni görmeye geliyordum.

-Neden ki Kaan, beni neden görmek istiyorsun?

-Hakan seninle biraz konuşmamız mümkün mü?

Önce bana baktı, konuşmak istemiyor gibiydi ama sonra eşine döndü ve arabaya geçip kendisini beklemelerini söyledi. Eşi ve oğlu arabaya gittikten sonra ikimiz bir banka oturduk.

-Anlat bakalım Kaan, benimle ne konuşmak istiyorsun. Aslına bakarsan ben hiç istemiyorum ama şu an acınacak halde gözüküyorsun; nefes nefese kalmışsın ve yalvaran gözlerle bakıyorsun bana. Eskiden böyle değildin oysa ki, hatta biraz önce bile böyle değildin.

-Aklım çok karıştı ve seninle konuşmam lazım, bana olan biten herşeyi anlatman lazım. Kimse bana bir şey anlatmıyor.

-Neyi öğrenmek istiyorsun Kaan?

-Sevda... Sevda ile sen neden ayrıldın, o benimle çok mutlu olduğu halde sana ihanet etmemek adına benim arkadaşlığımı sildi attı. Beni bir daha asla görmemeyi seçti. Ama sonra ne oldu da siz ayrıldınız, neden o ve kızınız hasta iken sen yanlarında değilsin. Tamam ayrılmış olabilirsiniz, Sevda'nın yanında olmasan bile Ece'nin yanında olman gerekmiyor mu?

-Kaan bi sakin olur musun? Öncelikle bir konuya açıklık getireyim, bana kötü bir babaymışım bakışı atma. Ben Ece'nin babası değilim.

-Nasıl ya...

-Ece, Sevda'nın da kızı değil. Sevda, Ece'yi evlatlık alalı bir yıl filan oldu sanırım. Ne zaman evlatlık aldığını tam bilmiyorum ama ikisi hastanede tanışmışlar. Ahh şu an çok saçma bir durumda olduğumuzun farkında mısın? Eski karıma aşık olan adam gelmiş benden onun hakkında bilgi alıyor.

-Sen, benim Sevda'ya aşık olduğumu nerden biliyorsun?

-Bişey sormama izin ver Kaan, hala seviyor musun?

-Ne... Şey emin değilim.

-O zaman emin olduğun zaman gel yanıma, eğer onu hala seviyorsan herşeyi anlatırım ama bunları sorma nedenin sadece bir meraksa tekrar gelme benim yanıma olur mu? Ailem beni bekliyor gitmem lazım.

-Hakan, lütfen söyle; neden bu olanlar... Siz neden ayrıldınız, neden ben hala seviyorsam söyleyeceksin gerçekleri, sen nasıl herşeyi biliyorsun????

-İyi akşamlar Kaan....

Aşk mı? Sadakat mi?Where stories live. Discover now