23

4.1K 306 24
                                    

Ömer yeşilin yandığını görünce arabasını hızla çalıştırdı.

"Ömer beni dinliyorsun değil mi?"

Arabayı Selin'in sesi doldurdu. Ömer telefonuna baktıktan sonra tekrardan yola baktı.

"Dinliyorum Selin"

Selin sesli bir şekilde nefes verdi. 

"O zaman hemen geri geliyorsun. Gel ve sakinleş öyle git konuş

Ömer de sesli bir şekilde nefes verdi.

"Selin tünele giriyorum kapatmam lazım. Birkaç saate yanında olurum o zaman konuşmana devam edersin"

Ömer konuştuktan sonra karşı taraftan cevap beklemeden telefonu kapattı. Hızlı bir şeklide gideceği yere gitti. Arabayı park ettikten sonra arabadan indi ve şaşalı kocaman binaya baktı ve hafif sesli bir şekilde nefes alıp verdi. İçeriye girdikten sonra birkaç adım sonra hafif kirli sakallı takım elbiseli bir adam onu durdurdu. 

"Buyrun yardımcı olayım"

Ömer konuşan adama dik dik baktı.

"Ben davete gelmiştim"

Takım elbiseli adam elindeki konukların yazılı olduğu kalın defteri açtı.

"İsminiz neydi?"

Ömer'in eli arka cebindeki polis rozetinin olduğu cüzdana gitti ve çıkardı sonra adamın göreceği bir şekilde açtı.

"Bu yeterli sanırım"

Adam gördüğü polis rozeti ile gerildi. Böyle bir şey beklemiyordu. 

"Bir sorun mu var komiserim"

Ömer gülümsedi. Bu rozet işini seviyordu.

"Bir sorun yok. İçeride konuşmam gereken bir kişi o yüzden şimdi izin verirsen içeriye geçeceğim"

Adam konuşan Ömer ile ona yol verdi.

"Kolay gelsin"

Ömer konuştuktan sonra adamın ona gösterdiği bola salonuna doğru yürümeye başladı. Kapıdan içeriye girdiğinde onu kalabalık karşıladı. İçeride gözleri Pamir'i aramaya başladı. Ahmet ile gülerek konuşan Pamir'i görünce kaşlarını çattı. Ona doğru yürüyordu ki yanına gelen Harun onu engelledi.

"Burada ne işin var?"

Ömer kaşlarını çattı.

"Senin için gelmedim. Patronun ile konuşup gideceğim"

Harun konuşan Ömer ile Pamir'e baktı ve ikisi göz göze geldi. Pamir önce ona sonra Ömer'e baktı. Harun hızla Ömer'e döndü.

"Ömer şimdi ne yeri ne de zamanı"

Ömer güldü.

"Şuan hem yeri hem de zamanı"

Ömer konuştuktan sonra hızla Pamir'e doğru gitmeye başladı. Pamir de ona doğru yürümeye başladı. Salonun ortasında ikili karşı karşıya geldi. 

"Konuşmamız lazım hemen"

"Senin evinde yeteri kadar konuştuk"

Ömer konuşan Pamir ile gözlerini kapattı ve sakin olmaya çalıştı zaten buraya fazla dolu bir şekilde gelmişti. Bir haftadır kafayı yiyordu bir de Pamir'in Ahmet ile ortaklık için davet verdiklerini duyunca evden nasıl çıktığını hatırlamıyordu. 

"Yarın sabah manşet olmak istemiyorsan konuşalım"

Pamir karşısındaki adamın baya ciddi olduğunu anlayınca tamam anlamında başını salladı ve balo salonunun balkon tarafına geçtiler. 

Sahte Bakıcı | GayWhere stories live. Discover now