Mahalle abisi / bxb

2.bölüm

Oylamayı unutmayınn

Hepinizi seviyorum❤️

İyi okumalar:)

Yazar'dan

"İşte öyle kedicik, yaa sen çok tatlısın gel biraz daha seveyim senii" dedi, Ege sondaki 'i' yi uzatarak.

Ege yerde oturup onu uslu uslu dinleyen yavru kediyi kucağına aldı ve sevmeye başladı.Yavru kedi de Ege'nin boynuna sokulmaya çalışıyordu.

Ege yaklaşık yarım saattir Berfin'i bekliyordu.Berfin yemeğin ortasında onu abisinin çağırdığını söylemiş ve özür dileyerek gitmişti.Ege de bulaşıkları halledip yatağına uzanmıştı lakin Berfin onu aramış ve "sana verdiğim sözü unutmadım, hazırlan geliyorum 10 dakikaya" demişti.

Mahalleyi gezdirme konusuydu.Ege 3 gün önce Berfin ile bir kafe de buluşmuştu ve artık biraz değişiklik yapmak istediğini söylemişti.Berfin de ona 'e benim mahalleye taşın' dediğinde Ege ilk itiraz etmiş ama düşününce ona mantıklı gelmişti ve tamam demişti.Dün de tam anlamıyla yerleşmiş olmuştu.

Ege üzerindeki kıyafetlerin kirlendiğini gördüğünde sinirle oflayıp siyah bir crop, üzerine siyah bir ceket, altına da siyah ama desenli bir eşofman giydikten sonra siyah spor ayakkabılarını da giymişti.

Berfin'i arayıp hazır olduğunu söylediğinde ise aldığı cevap 'sen kapının önünde bekle,geliyorum ben ' olmuştu.Ama Berfin hala yoktu.Telefonu çaldığında aldı ve açtı.

Berfin'di.

"Kızım sen neredesin ya, yarım saattir seni bekliyorum.Yavru kediciğe bütün hayatımı anlattım resmen." dedi sinirle.Arka taraftan gelen bir kaç ses ile kaşları çatıldı.

"E-ege" Berfin'in kısık ve ağlak bir şekilde konuşmasıyla Ege'nin gözleri büyüdü ve hemen çöktüğü yerden kalktı."Noldu?" dedi.Berfin"Be-beni kaçırdılar.Nerede olduğumu bilmiyorum.Şu an bir şey anlatacak durumda değilim.Nolur Ali'nin Kahvesine git.Abim orada.K-konum aticam" dedi Berfin hızlı ama ağlak bir sesle.

Ege derince yutkundu ve"burası dağ mı ya adam kaçırmak ne demek?" Dedi sinirle.Berfin"Ege nolur hızlı ol,nolursun.Abimi aradım ama telefonu meşgule aldı şuan konuşm-" derken arkadan bir erkek sesi geldi.

"Napıyorsun lan sen?"Berfin"h-hiç" dedi.Erkek konuşmaya devam etti."Telefon mu lan o?" dedi ve seri bir şekilde telefonu Berfin'in elinden alıp kulağına yaklaştırdı."Her kimsen umrumda değil,Berfin'in abisi olmadığın kesin ama.Ah Berfinnn sakin ol, yakında sikeceğim seni." dedi erkek sonda Berfin'e bakarak.

Ege"Ulan piç kurusu seni,Berfin'i rahat bırak." diye bağırdı ama kulağına gelen ses sadece 'dıt dıt dıt' oldu.Ege hemen telefonu arka cebine koydu.Berfinin konum atamayacağını biliyordu ama zaten onun telefonunda her an konum bellirleniyordu ancak o piç interneti de kapatmış olabilirdi.

Ege, Berfin'in söylediği kahveyi bulmak için bir bakkala girdi."Amca, Ali'nin Kahvehanesi nerede? nolur hızlı ol biraz" dedi.Bakkalcı amca çocuğun acelesi olduğunu görünce yolu tarif etti.

Ege, amcanın tarif ettiği yere doğru koştu.Sonunda karşısına bir kahvehane çıktığında hemen içeriye girdi.Kahvehanedeki  herkesin bakışları Ege'ye dönerken Ege nefesini düzene sokamadan konuştu.

"B-Berfin'in abisi kim?" dedi hafif yüksek sesle.İçlerinden uzun,siyah gözlü,kahverengi saçlı,keskin çene hatlarına sahip olan, yapılı ve kaslı biri kalktı."Benim." dedi.

Ege duyduğu sert ve erkeksi ses ile bir kaç saniye duraksamış ama hemen toparlanıp kendi tanımıyla yakışıklıya döndü."b-berfin kaçırıldı,nolursun yardım et." dedi Ege.Yakışıklı"Ne demek Berfin kaçırıldı lan?" diye sinirle konuştuğunda Ege yutkundu.

O sırada kahvehanede ki gençlerin çoğu da yerlerinden kalkmıştı.

"Ye-yemin ederim yalan söylemiyorum,isterseniz telefonunuza bakın.Berfin sizi aramış ama açmamışsınız." dedi ve ekledi."Daha sonra beni aradı,bana anlattı.Zaten konum onun telefonunda otomatik bir şekilde belli oluyor.Ama b-biz konuşurken-" dedi, Ege. Duraksamıştı.

O sırada yakışıklı çoktan telefonuna bakıp Berfin'in onu aradığını görmüştü.Yakışıklı kaşlarını çattı."Ama?" dedi, sert bir sesle.

"Ama arkadan bir erkeğin sesi geldi.Bir şeyler saçmaladı.En son 'b-berfin sakin ol zaten.. seni of işe tecavüz edecekmiş,nolur yardım edin." dediğinde artık bütün gençler yerlerinden kalkmış oldu.

Yakışıklı hemen bu mahallenin gençlerinden biri olan Faruk'un yakasından tutup duvara yapıştırdı."Ulan piç,ben sana 'Berfin'i uzaktan takip et,bir şey olursa bana hemen söyle' demedim mi lan?" diye, resmen kükrediğinde Murat, yakışıklının kolundan tuttu.

"Demir reis,yapma." dedi ama bu Demir'i sakinleştiremedi.Ege hemen Demir'in yanına gitti, kolundan tutup çekmeye çalıştı lakin Demir yerinden hareket dahi etmedi.

"Sizce şuan birilerini dövme zamanı mı?Ya Berfin kaçırıldı diyorum." dedi Ege.Demir, Ege'nin dediklerinin doğru olduğunu biliyordu.Sinirle Faruk'u yere doğru savurdu.

"Hadi, yürüyün artık." dedi Ege en sonunda.En önde Ege kahvehaneden çıkarken telefonunu cebinden çıkarıp Berfin'in konum sinyalini bulmaya çalıştı.Aptal adam interneti kapatmamıştı.Demir de Ege'nin yanına yetişti.Arkalarından Murat, Yılmaz, Hüseyin ve Arda da gelmişti.

Ege sonunda sinyali bulduğunda yanındaki uzun adama döndü."Araba lazım, eğer yürüyerek gidersek korkarım ki yetişemeyiz." diye hızlı hızlı konuştu.

Demir hemen arkasındaki Arda'ya döndü ve cebinden araba anahtarını çıkarıp Arda'ya fırlattı."Ne duruyorsun lan koş git arabayı al." dedi.Arda hızlı adımlarla gitmişti.

Kısa bir süre sonra büyük bir araba gelmişti.Ege'nin tarifi ile 'mafya arabası' ydı.Önde Demir, arka koltuklarda ise Murat, Yılmaz, Hüseyin ve Ege vardı.

Ege önceden telefonu Arda'ya vermişti ve Arda da telefonu görebileceği bir yere yerleştirip konuma bakıyordu.

Araba çalıştı.Bir süre sonra Demir Arda'ya "Gaza bas" derken Ege de "Gaza basar mısınız?" demişti.Aynı anda dedikleri için tam olarak anlaşılmamıştı lakin Arda ikilinin dediklerini kavrayıp gaza bastı.

"Reis," dedi Arda.Demir stresten dolayı salladığı bacağını durdurup Arda'ya baktı."Konumda ki yer Mecit'lerin mekanı." dedi biraz kısık sesle.Demir'in tepkisinden korkuyordu.

"Ne demek mecit'lerin mekanı lan?sikerim lan ben o puştu." dedi ardından sinirle arabaya vurdu.Ege ise çıkan sesten dolayı yerinde sıçradı.Demir arkada küçük cam bölmesinden Ege'ye bakıp kendini sakinleştirmeye çalıştı.

Yorum yazmayı ve oylamayı unutmayın.