Mahalle abisi / bxb

17.Bölüm

Selam bebeklerimm, nasılsınızz?

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnn

İyi okumalar💕

Hatırlatma:

Demir'in kolundan tutup "Hadii" dedi.Demir'in cevap vermesine kalmadan kolundan kaldırdı ve kapıdan çıktı.

Yazar'dan

Berfin"Nereye" diye bağırdı.Ege kendi vücudunu tam belli etmeden yüzünü gösterdi.

"Annenlere söylersin.Kendimi biraz hasta hissediyorum da Demir bana misafir odasını gösterecek." dedi.

Berfin'in cevap vermesini beklemeden yüzünü Berfin'in göz radarından çıkardı.

Demir'in kolundan tutup sürüklemeye devam ederken mutfağa bir-iki adam kala durdu.

"Sen hemen geç ben seni saklayacağım" dedi Ege.

Demir kendini tutmayarak güldü."Sen herhalde aramızdaki boy ve cüsse farkını görmüyorsun?" diyerek kaşlarını alayla yukarı kaldırdı.

Ege ilk kendini ardından Demir'i süzdü ve haklı olduğunun kanaatine vararak ofladı.

"Tamam sen kosarak geç." dedi.

Mutfakta Kazım ve Selma olduğu ve tabii Demir'in kanlı sırtını gördüklerinde verecekleri tepkileri tahmin edebiliyordu Ege.

Demir'in kolundan tutarak seri bir şekilde karşıya geçti.

Neyse ki Kazım ve Selma konuşmaya dalmışlardı.

Ege, Demir'e kıyasla küçük ellerini Demir'in yarasından uzak kısma getirip merdivenlere doğru ittirdi.

Ama Demir hareket dahi etmemişti.

"Ya Demir hadisene" dedi.

Demir güldü ama omzundaki yaranın kendini belli etmek istiyormuş gibi acıması ile yüzü buruştu.

Ege, Demir'in yüzüne baktı.Gözleri doldu.Neden dolduğunu bilmiyordu ama sadece burada oturup ağlamak istiyordu.

Demir, Ege'nin dolmuş olan gözlerini görünce şaşkınca baktı.

Beklemiyordu.

"Tamam tamam sakin ol" diyip Ege'nin elinden tuttu ve seri bir şekilde merdivenlerden çıkmaya başladı.

Ege ise Demir'in elini tuttuğu için şaşkındı.
Ege'nin kalbi yerinden çıkacakmış gibi atarken Demir'in de ondan bir farkı yoktu.

Küçük olan Demir'in büyük ve hızlı adımlarını yetişemediği için sürükleniyordu.

Ama Demir elini tuttuğu için elini çekmeyi pek istemiyordu.

Küçük olan içindeki bu hissiyat ile yutkundu.

Sonunda Demir'in odasının önünde durduklarında büyük olan kapıyı açıp ikisini içeriye soktu.

Ege kapıyı kapattı ve hızla Demir'e döndü.

"Ya senin bu omzunun hali ne?" dedi kısık sesle.

Demir cevap verecekken acının acıması ile yüzünü buruşturdu.

Küçük olan şu an konuşmaması gerektiğini anladı ve sustu.

Küçük olan bakışlarını yere doğru indirirken hala el ele tutuştuklarini fark edip boğazını temizledi.

Demir elini çekti ve yatağa oturdu.

"S-saglik çantası nerede?" dedi küçük olan titrek bir sesle.

"Odamda ki lavaboda" dedi büyük olan.

Sesi boğuk çıkmıştı.

Ege hemen lavaboya girip sağlık çantasını kısa sürede buldu.

Ege odaya girdiğinde Demir'in üstünde ki tişörtün çıkarmış olduğunu görmüştü.

Bakışlarını utanarak çekti.

Demir, Ege'nin yanaklarının kızardığını gördüğünde omzumdaki acısına rağmen güldü.

Ege çatık kaşları ile Demir'e baktı.

Kendince sinirli bakışlar atıyordu ama bu Demir'i güldürmekten başka bir şeye yaramıyordu.

Ege bir şey demeden yatağa oturan Demir'in yanına oturdu ve büyük olanın omzuna hüzünlü bakışlar attı.

Ege, Demir'in omzuna pansuman yapmaya başlarken büyük olan omzundaki yaranın neden olduğunu dürüstçe anlatmaya başladı.

Kısa oldu biliyorum ama şu an kuzenim denen veletle,afedersiniz, uğraşmak zorundayımm

Bugün ya da yarın çook güzel bölümLER gelecek..

Yazım yanlışlarım varsa affola

Hepinizi seviyorum bayy