17 - The Bad Boy, Cupid & Me

893 59 29
                                    

15. Bölümün medyasına:

Valentino ve Reece'in havuzdaki Facebook fotoğrafını


16. Bölümün medyasına:

Reece'in kavgada eliyle 'gel' yapmasının gifini koydum

...geri dönüp bakabilirsiniz (bence bakın) :)


-*-


Herkesin hayatında evreni kontrol etmek istediği anlar olur.

Gülüşleri Oynatmak, anıları Dondurmak, acıyı Durdurmak ve mutluluğu Geri Sarmak.

Ve son olarak, hepimiz zamanda geri gitmek ve bir şeyleri tekrar yapmak isteriz - taki yaptıklarımızı doğru yapana kadar.

Bu son iki saat, elli üç dakika, on sekiz saniyedir...odamda yerde yatıyor ve kafamda senaryolar oluşturuyordum.

Reece ve Tyler'ın kavgasını kafamda tekrar ve tekrar hayal ediyordum...ve şunu düşünmeden edemiyordum...eğer zamanda geri gidebilseydim - tek bir şeyi bile değiştirmezdim - Reece'in bana kızacağını bilsem bile araya girerdim.

Barış ortamını sağlamak istiyordum. Kimsenin incindiğini görmek istemiyordum.

Yavaşça olduğum yerde oturdum ve yastığıma sarıldım - cansız objeyi göğsüme bastırırken milyonuncu kez camdan dışarı baktım.

Neredeyse iki saat elli dört dakikadır milyonuncu kez kalbimin acıdığını hissedebiliyordum.

Tamam, galiba zamanda geri gitme şansına sahip olsaydım, sadece bir şeyi değiştirirdim - Reece'in gitmesine izin vermezdim...

"O zaman bir daha benimle konuşma. Şu andan itibaren, sen kendi hayatını yaşa ben de kendiminkini, tamam mı? Şimdi - lütfen köşeye çekilir misiniz, Prenses?" Gözleri ne yapacağımı görmek için beklerken benimkileri delip geçiyordu. Ayakkabılarıma baktım.

"Bunu istemediğimi biliyorsun." diye fısıldadım, ama bunun bir önemi yoktu - sokak boştu ve sessizlik dayanılamayacak kadar gürültülüydü.

Reece hâlâ sinirli olmasına rağmen bakışları yumuşadı, "O zaman ne istiyorsun, Chloe?"

"Seni." Bununla birlikte, başımı göğsüne gömdüm, Reece'i kaybetme düşüncesi yüzünden tuttuğum göz yaşları sonunda boşaldı. Kollarını bana sardı ve çenesini başıma yasladı. Her şey yoluna girecekti.

Evet. Eğer evreni kontrol edebilseydik...

Kavganın üstünden bir hafta geçmişti. İnsanlar hayatlarına devam etmiş ve sonunda dedikodu yapacak başka şeyler bulmuştu. Sonunda her şey eskisi gibi olmuştu. Yani, neredeyse her şey.

Reece Carter gerçekten sözünden durdu.

Galiba, artık benimle ilgili hiçbir istemediğini söylediğinde gerçekten doğruyu söylüyordu. Reece'i okul bahçesinde o kadar görmüyordum ve eğer onu görürsem de Valentino ya da diğer çocuklardan biriyle konuşuyor oluyordu.

Bu son hafta boyunca onlarla da konuşmamıştım, benden kaçındıkları falan yoktu - sadece yanlarından geçerken bana üzgünce gülümsüyorlardı.

Uzman Matematik açık ara farkla en kötüsüydü - boş olan sıralar sadece dördüncü sıralardı.

Reece varlığımın farkında değildi - sanki görünmezdim.

The Bad Boy, Cupid & Me (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin