☆18☆Sevdâlı

51K 2.7K 131
                                    

Ömer aynaya bakıp gömleğinin yakasını düzeltiyordu. Bugün ilahiyattaki 3 yılının benimde 1 . yılımın son günüydü. O yüzden takım elbise giymişti. Gülümsedim ve yanına gittim.

'Oo Ömer bey bu ne hal?'

Ömer gülümsedi ve elindeki kravatı bana uzattı.

'Bağlar mısın? '

Elindeki lacivert kravatı aldım ve gömleğinin yakasının altından geçirip önüne doğru sarkıtıp kravata bakmaya başladım. Bir süre daha kravatla bakıştıktan sonra Ömer dayanamadı.

' Umarım düşündüğüm şey değildir.'

Başımı önüme eğdim ve hayır anlamında başımı salladım.

' Ciddisin sen! Kravat bağlamayı da mı bilmiyorsun?'

Başımı kaldırdım ve kravatı tekrar tutup yapmaya çalıştım. Ama yine de yapamadım.

'Yapamıyorum Ömer.'dedim üzgün bir şekilde.

Ömer elini başına koydu ve 'Ah~ bu benim hayalimdi ama...'dedi.

'Ne? Hayalin mi? Kravatını bağlamam mı?' deyip gülmeye başladım. Ömer gülmemden dolayı bozuldu.

' Tamam tamam. Senin için ögreneceğim.'dedim gülerek.

Ömer hem kızgın hemde kırgın gözlerle baktı bana. Boynundaki kravatı alıp kendi boynuma sardım.

' Hadi sen yap içinde kalmasın.'dedim dalga geçerek.

Ömer ise arkasına döndü ve odadan çıktı. Anlaşılan onu kızdırmıştım.

***

Ömer önüme geçip hızla yürümeye başladı. Adımlarımı hızlandırdım ve ona yetiştim. Okul binasına girdik ve Ömer direk kendi sınıfına gitti. Bende peşinden sınıfına gittim. Hemen ardından sınıfının içine girdim. Bu Ömer'in sınıfının içine ilk girişimdi.

Hızla sıraya oturdu. Bende yanına oturdum. Kitabını açıp okumaya başladı. Önümde duran kağıttan bir parça kopardım ve kalemle 'Özür dilerim Ömer.'yazıp okuduğu sayfanın önüne koydum. Notu okudu ama dudakları yukarı doğru hafifçe kıvrılsada gülmedi.

Notu aldım ve önceden yazdıklarımı silip ' Senin için ögreneceğim, söz!' yazıp tekrar sayfanın önüne koydum. Ömer başını kaldırdı ve bana bakmaya başladı. Küçük bir kız çocuğu gibi başımı hafif yana eğip gülmeye başladım.

Bu görüntüm karşısında Ömer kendini tutamadı ve dişlerini göstererek güldü.

'Kırdıysam özür dilerim.'dedim.

Ömer elini omzuma koydu ve ' Demek Betül hanım özür dilemeyi de biliyormuş Ya Rabbi şükür!'dedi.

Elini omzuma koyduğu için utandım ve etrafıma baktım. Sınıfta fazla kişi olmamasına rağmen çok utandım çünkü az da olsa herkes bize bakıyordu. Hızlıca ayağa kalktım ve

'Affettiysen çok güzel, akşama kek yaparak telafimi daha güzel yaparım İnşAllah ' dedim ve hızlı adımlarla sınıftan çıktım.

Sınıftan çıktığımda önümden birisi hızla geçti. Koridorda hızla ilerlerken ardında bıraktığı hıçkırık seslerini duydum. Kim olduğunu merak ettiğim için onu takip etmeye başladım. Okul binasından çıktı ve bahçedeki banklardan birine oturdu.

Gözlerimi kısarak bakınca o kişinin Şeyma olduğunu farkettim.

Yavaş ve ürkek adımlarla yanına kadar geldim ve önünde durdum.

Nasipten ÖteWhere stories live. Discover now