☆Finalden Öte☆

37K 1.9K 270
                                    

Sonbaharın naif rüzgarı onun alnına düşen sarı saçlarını savuruyordu. Hafif çiselen yamur burnuma toprak kokusunu doldururken bir an gördüğüm gülümsemesiyle soluduğum nefes göğsüme baskı yapıyordu.

Onu uzaktan öylece izlerken aklıma annemin bana anlattığı ayetler geldi. Nefsimi ayaklar altına alıp önünde durduğum duvarın arkasına geçtim. Ona bakamasam da sesini duyabilir miydim? 

Ama sesi hiç gelmedi. Gitmiş miydi ki?.. Saklandığım yerden çıkıp etrafıma bakındım. Hiçbir yerde yoktu.Elimde tuttuğum çantamı alıp okulun çıkış kapısına doğru yürümeye başladım.Bugün okuldan babam alacaktı beni.

Okulun çıkış kapısının önünde babamı beklerken birden ''Bakar mısın?''diye bir ses geldi kulağıma. Arkama dönmemle önümde bana doğru uzatılan beyaz renkli kağıdı görmem bir oldu. Bu, bu...

Ahmed Asaf'tı...

Başını önüne eğdiği için sarı saçları gözlerini perdeliyordu. Bana uzattığı beyaz kağıdın en ucundan tutuyordu. Kağıdı diğer ucundan tutup dikkatlice aldım. Kağıdı almamla Ahmed Asaf'ın yanımdan ayrılması bir oldu. Heyecanlı bir şekilde, ellerim titreyerek kağıdı açtım.

''Beş yıldan beri bu sevdayı içinde tuttuğun için teşekkürler,beş yıl daha beni bekleyebilir misin Zehra?''

Notu okur okumaz gözlerim doldu. Onu nasıl beklemezdim ki. Çok güzel beklerdim onu,ölene dek. Büyüdüğümüzden beri Ahmed Asaf'ın benimle kurduğu ilk diyalogtu. Demek onun da gönlü benimleydi.

Heyecanla Ahmed Asaf'ın gittiği yöne doğru baktım.

Babam gelmişti. Arabasından inip bana doğru yürüyordu, Ahmed Asaf'ta babama doğru. Karşılaştıklarında ikisi de durdu.

''Nasılsın Ahmed?''diye sordu babam.

''İyiyim çok şükür, siz nasılsınız?''dedi Ahmed Asaf.

''Elhamdulillah, babanlar nasıl , hala dedenin yanındalar mı?''

''Evet, yarın dönecekler inşaAllah.''deyip gülümsedi Ahmed Asaf.

Babam bir elini Ahmed Asaf'ın omzuna koydu ve ''İyi o zaman, babana selamımı söylersin.''dedi.

Ahmed Asaf , ''Ve aleykümselam, Mehmet amca.'' dediği zaman göz göze geldik. Kalbim hızlı bir şekilde atmaya başlarken Ahmed Asaf arkasına dönüp yürümeye devam etti, babam da bana doğru...


Nikahları gökte kıyılmış insanlar birbirlerinin nasipleridirler. Tıpkı annem ve babam yahut Betül teyze ve Ömer amca gibi.

Belki de bu nasibin ötesinde bir nikah bekliyordur Ömer oğlu Ahmed Asaf ve Mehmet kızı Zehra'yı.

Kim bilir?

Belki de bizim de nasibimizin bir ötesi vardır...

Allah (c.c) bilir, o ne güzel bilir...

Nasipten ÖteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin