18: tekrardan o odadayım / m

829 77 206
                                    

smut sessizliği olmasın lütfen. oy ve yorum atarsanız sevinirim.

iyi okumalar!

-

yang jeongin

tekrardan o odadaydım.

yine ve yine sekizinci odadaydım. yine seo changbin'i bekliyordum.

uzun zaman sonra tekrar bu oda da bulunmak hem berbat hissettiriyor, hem de anlayamadığım bir şekilde mükemmel hissettiriyor.

bu odanın loş ortamını seviyorum, bir o kadarda nefret ediyorum. çünkü changbin'e aşık olduğumu bu oda da anladım ve changbin, sadece yatak arkadaşı olduğumuzu bu oda da yüzüme vurdu.

bu odaya bir daha asla girmeyeceğime dair kendime söz versem bile, yemin etsem bile kendimi yine burada buldum. ama bu sefer yatak arkadaşı sıfatıyla değil, sevgili sıfatıyla.

beni en çok heyecanlandıran da buydu işte; sevgili olmamız. sevgili olarak ilk kez sekizinci odaya girişimiz.

inanması hâlâ güç geliyordu ama sevgiliydik.

changbin'i beklerken heyecanla ayağa kalktım, üzerimde olan bol ve beyaz eşofmanı çıkarmak için can atıyordum resmen. altımda olan tanganın vücuduma nasıl güzel uyum sağladığını görmek istiyordum.

ama bu eşofmanı çıkartması gereken, seo changbin'di.

bu yüzden eşofmanımın lastiğine giden elimi durdurmuş, saçlarıma çıkartmıştım. mavi saçlarımı dağıtırken duyduğum kapı sesiyle hızla ayağa kalktım.

seo changbin, elinde olan anahtarı ve beline bağladığı ceketiyle içeri girmiş, anahtarı hızla yere atarak belindeki ceketi çözmüştü. ceket belinden yere düşünce kızgın adımlarıyla bana doğru yaklaşmaya başlamıştı.

dibimde bittiği gibi hemen elleri belime dolandı. benim ellerimde boynunu buldu.

"delirteceksin beni, spor salonundayken öyle fotoğraflar atmak ne demek ya!?" sitemli sesine karşılık burnumdan gülerek dudağına bir öpücük kondurdum. boynuna dolanan ellerim yavaşça omzuna indiğinde, onun elleride yavaşça kalçama inmiş, sertçe tokat atmıştı.

acıyla inlediğim zaman aralanan dudaklarıma bastırdı dudaklarını. hoyratça bir öpüşmenin içine çekti beni, hemen uyum sağladım sabırsız dudaklarına. uzun bir öpüşmenin ardından gözlerimi açtığımda yatakta, onun altındaydım. olmayı en sevdiğim yerde.

dudaklarımızı nefes alma ihtiyacı ile ayrılırken ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi aralayıp, soyunan changbin'e diktim gözlerimi.

siyah tişörtünü çıkarttığı gibi karşılaştığım kaslara elimi atıp okşadım. hoşuma gittiğini anlamış olacak ki sırıttı. altında olan dar, siyah eşofmanı da çıkarttığında ellerim bu sefer siyah iç çamaşırını bulmuştu. şişmiş aletini iç çamaşırı üzerinden okşarken hırıltılı bir inleme bıraktı.

"uslu dur," tekrardan üzerime eğildiğinde üzerimdeki beyaz tişörtü çıkardı, ardından hiç beklemeden eşofmanımdan kurtuldu. altımdaki beyaz tangaya büyülenmiş gibi bakarken, ellerim tekrardan aletini buldu.

"uslu dur, yoksa bu gece bu odadan çıkamazsın." acımasızca kurduğu cümlenin ardından hiç beklemeden göğüsüme bastırdı dudaklarını. hassas olduğum yerlere değen dudakları inlememi sağlarken, bir yandan ise tangamın ipin de geziyordu elleri.

"ah! changbin, yapma!" desem bile beni umursamadı. göğüslerimden hafif belirgin olan karın kaslarıma doğru diliyle ıslak bir yol çizdi.

altına kıvranırken, elleriyle durdu beni. "uslu durmanı söyledim," otoriter ve sert çıkan sesi bile beni tahrik ederken hızla kafamı salladım.

good 4 u ٭ changin✓Where stories live. Discover now