Öğretmen Hanım (2)

956 62 38
                                    

Önceki Bölümde Neler Oldu?
.
.
.

'İstanbul'dan gelen otobüsün kapıları açıldığında saatlerdir yapılan yolculuk son bulmuştu.'
.
'İstanbul'dan gelen muallim burada mı?'
.
"Tanıştırayım." dedi muhtar. "Köyümüzün yeni öğretmeni Songül Acarerk."
.
"O halde sizi korumak boynumuzun borcu. Kalbine dokunduğunuz tüm çocukların ne kadar şanslı olduğunu söylememe gerek yok sanırım."
.
"İlk gününüz nasıldı Öğretmen Hanım?"
.
"Bu yüzbaşı çok olmaya başladı. İkidir önümüze taş koyuyor."
.
"Tam tersi korumakla yükümlü olduğu memuru koruyamadığı için sürüldü."
.
'Gece saat ikiyi geçerken bir grup insan elinde ufak silahlar ve de bir bidon benzinle köye giriş yaptı.'
.
'Yatak odasının kapısı açıldığında içeri giren suikastçı hiç düşünmeden silahını kaldırıp yataktaki bedene üç el ateş etti.'

______________________________________

Suikastçı uyuyan figüre silahındaki mermileri boşalttıktan sonra gerisin geri aşağıya indi. Dışarı çıktığında ele başları olan kişi elindeki yanan çakmağı evin etrafına yaydıkları benzinin üzerine fırlattı. Karanlık, bir an da alevlerin turuncu parlaklığıyla bıçak gibi kesildiğinde evlerin ışıkları tek tek yanmaya başlamıştı. Askerlerin nizami ayak seslerini duyduklarında geldikleri gibi hızla uzaklaştılar.

Köylüler ellerindeki silahlarla çıkıp öğretmenin evine gelirlerken bazı kadınlar feryat ediyordu. Çocuklar çok sevdikleri öğretmenlerinin evinin yanışını uyku sersemi izlerlerken gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Yüzbaşı ise tüm bu galeyanın seslerini duymuş, bir baskın yapıldığı şüphesiyle ayaklanmıştı. Ancak silah sesleri yoktu. Bir çatışma söz konusu değildi. Postallarını ayağına geçirdiği gibi çıktı dışarı. Burnuna gelen duman kokusu ile bir evi yaktıklarını anlarken gecenin karanlığında parıldayan evin konumu yüreğine korku tohumları ekmişti. Koşar adım geçtiği yolların ardından insanların toplaştığı evin önüne geldi. Daha birkaç saat önce akşam yemeği yediği Songül'ün evine.

Geç kalmıştı.

Yangın bütün evi çoktan sarmıştı. Belki de dışarıya çıkabilmiştir diye uçuk bir hayale tutundu, etrafta dolandı gözleri Songül'ü bulabilmek adına. Tanıdık simasını göremediği her saniye korkusu ama daha çok kendine öfkesi kat be kat arttı. Evin önüne bir nöbetçi koymalıydı.

Emin alevler kaplamış eve doğru girmek için hareketlendi. Dağı taşı inletecek gür sesiyle adını bağırdı öğretmenin.

"SONGÜL!"

Köylüler bağırışla kova taşıma işini anlık bırakmışlardı şaşkınlıkla. Eve doğru koşan adamı, rütbesi ondan düşük ancak ona karşı çıkabilecek tek kişi kesti. Can dostum dediği Yaver Payaslı.

"Yapma ağam. Adamlar benzin döküp yakmış, ev ahşaptan. Üstelik yangından önce silah sesleri geldi. Öğretmeni infaz ettiler."

Emin duyduklarıyla başını olumsuz anlamda salladı. Ateşin ışığından görünen mavi gözler yaşarırken Yaver bunun dumanın etkisinden mi yoksa hislerinden mi olduğunu bilemedi. Ağabeyi yerine koyduğu Emin'in içeri girmeye çalışmayacağını iki yanına düşen kollarından anlarken köylülere ve emrine verilen askerlere yeniden komut verdi.

"Yangını söndürmeye devam edin!"

Yaver'in dediklerinden sonra bir can kurtarmak için yanıp tutuşan insanlar gerçeğin yüzlerine çarpmasıyla hız kesmişlerdi. Bir süre yangını söndürme işine devam ettiler.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 25, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SadGül - Oneshot Where stories live. Discover now