Hayattan beklentisi olmayan bir kız ve hayat dolu bir adamın aşkı sizce nasıl olur ?
Evin 18 yaşında bir lise öğrencisidir fakat üvey babasından şiddet gördüğü için evden kaçmış ve hayatı sürekli kaçma kovalama şeklinde ilerliyordu ta ki ona bir yar...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
KUZEY:
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Sabah kalktığımda saat 7.30'du yarım saate işte olmam gerekliydi.Bu hafta okula gitmeyecek,fazladan çalışıp bir hafta içinde erkenden paramı alacaktım.Mavi kot pantolonumu ve kırmızı t-shirtimi giydim.kumral saçlarımı at kuyruğu yapıp evden çıktım.pastahane evime 10 dakikalık mesafedeydi.
Pastahaneye vardığımda mutfakta Şeker ablayı gördüm,tuzlu kurabiye yapıyordu."Günaydın abla istersen ben şuraları bir sileyim",dedim.Şeker abla "tamam kızım silene kadar bu tuzlu kurabiyeler pişer sonra onları diz lütfen."dedi.Kafamı olumlu anlamda salladım.
Sildikten sonra tuzlu kurabiyeleri dizmeye başladım.Son kurabiyeyi tam elime aldım ki birden elimden alınmasıyla başımı sağa çevirdim ve karşımda kumral saçlı ela gözlü bir çocukla karşılaştım.Kızgın bir sesle "Beyefendi siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!?",dedim.İlk başa güldü sonra "Sen yeni çalışansın ben Şeker Hanım'ın oğlu Kuzey",dedi ve elini uzattı.İlk başta şüphelendim ama ayıp olmasın diye elini sıktım ve "Bende Evin kusura bakmayın",dedim.Cidden çok utanmıştım.Kuzey tebessüm etti ve "Sıkıntı yok.Annem nerde?",diye sordu ardından Şeker abla geldi "Oğlum hoşgeldin de okula niye gitmedin?",dedi.Kuzey de "önümüzde ki hafta giderim anne biraz hasta hissediyorum",diye cevap verdi.Ardından Şeker abla bana baktı "Evinciğim bu da oģlum Kuzey.Hadi kendine ve Kuzeye tabak hazırla ve gel seninle konuşacaklarımız var",dedi.Kafamı olumlu anlamda salladım çok acıkmıştım bu yüzden itiraz etmedim.Ayrıca biraz tedirgin oldum umarım ailemle ilgili soru sormazdı yoksa yalan söylemek zorunda kalabilirdim.
Tabakları hazırladım ve oturdukları masaya geçtim.Şeker abla "kızım sen okula gidecek misin?ona göre halledebilirim çalışma saatlerini",dedi.Bende "tabii ki de gideceğim hatta burada ki okula.Zaten okul saatleri ve normalde olan çalışma saatlerim farklı sıkıntı yok,sadece bu hafta gitmeyeceğim",dedim."İstersen bu haftada gir kızım ben yinede sana veririm parayı",dedi.Cidden çok anlayışlı bir bayandı fakat bu hafta bileğinin hakkıyla alacaktım paramı."Hayır ablacığım ben bu hafta okula gitmeyip kendi anlımın teriyle paramı almak istiyorum.çok teşekkür ederim",dedim."Peki kızım sen bilirsin.Bu arada kuzeyle aynı okula gidiyorsun sana yardımcı olur.Merak etme",dedi Şeker abla.sonra Kuzey öksürdü ve bana "sadece okulu gezdiririm küçük hanım ona göre",dedi.Sınirlendim zaten ondan yardım isteyen ben değildim yine de Şeker ablaya ayıp olmasın diye"Gerek yok yardımına, ben hallederim",dedim imalı bir sesle. Hem birbirimize düşmanca bakıp hemde yemeklerinizi yedik. (........................) Yemek yedikten sonra Kuzey kötü hissettiğini söyleyince gitti.Bizde Şeker ablayla müşterilere filan baktık.Sonrasında ben işten çıktım.Eve gelip rahat pijamalarımı giydim.Televizyondan da bir film açıp noodlemi yemeye başladım.Birden zil çaldı ve tereddütle kalktım tabi elikede bir bıçak eğer hayatınız boyunca birinden kaçarsanız her zaman tedbirli olmalısınız.Kapı deliğinden baktım ve Kuzey'i görmemle çok şaşırdım ve hemen kapıyı açtım birden Kuzey "Şey ben bu ğallde eve gidemezdiğğm de senden bir banyo filan yapsam",dedi.**anlaşılan sarhoştu ama benim aklımda iki soru vardı birincisi benim evimi nasıl biliyor? İkincisi niye benim evime niye geldi?gitseydi arkadaşlarına..**Her neyse ben bunları kendi içimde tartışırken o içeri girmiş banyoyu arıyordu Bende "hemen sağındaki kapı",dedim.o da hemen girdi ve bende havlu filan götürüp verdim.Banyodan hemen çıktım ve ona acılı bir Türk kahvesi yaptım.Allahtan bir kahve triyakisiyim ve bu gün almıştım.Banyodan çıktı ve mutfağa geldi biraz ayılmıştı."şu kahveyi iç ve lütfen git,ayrıca benim evimi nasıl biliyorsun",dedim.Kuzeyde "ilk başta senden özür dilerim. Evini ise anneme sordum bu sabah ordan öğrendim."dedi,tedirgin bir sesle.bende aklımdaki diğer soruları sormaya başladım."niye buraya geldin arkadaşın yok mu?", diye sordum."Ne biliyim o kafayla buraya geldim tekrardan özür dilerim ve teşekkür ederim.Ben gideyim artık sabah görüşürüz."
Kuzeyi yolladıktan sonra yatağıma uzandım ve bu son olanları düşünerek uyudum...
