Bölüm 4- Hayat Herkese Adil Davranmaz

30 21 24
                                    

"Bazı zamanlar, bazı anlar veya bazı kişiler sizin dönüm noktanız olabilir" karşımda oturan Nuor'u dinliyordum. Sabah saat 09:45. Nuor ile dünkü garip tanışma anımızdan sonra birlikte kahvaltı ediyorduk. Uzun bir süredir hem yemek yiyor,hemde sohbet ediyorduk. "Senin dönüm noktan ne zamandı Nuor?" Sorduğum soru ile biraz durdu,elindeki çatalı ağzına götürdü ve bana baktı "Annemi kaybetmem" Yanımda ki kahveden bir yudum alıp arkama yaslandım "Anneni nasıl kaybettin?" Yutkundu ve kollarını masaya dayadı "Babam öldürdü." Gözlerini kaçırdı ve hemen tekrar alaycı haline geri döndü "Senin dönüm noktan neydi?"

"Hayatımın her bir yılı benim için dönüm noktasıydı. Yani şuan hangisinden bahsetsem bilemedim" verdiğim cevaba karşılık güldü. Biraz daha konuştuktan sonra birlikte kalktık, hastaneden çıkıp hasta bölümüne ilerledik "Burası korku filmlerinde ki lanetli yere benzemiyor mu?" Sorduğu soruyla yarım ağız güldüm "Bir de burada cadılar,vampirler falan varmış düşünsene. Gördüğüm gibi tabana kuvvet kaçarım lan" büyük bir kahkaha attım "Hayal gücün çok geniş Nuor" kaşlarını çatıp baş parmağını bana doğru salladı "Bak görürsün elbet çıkar karşımıza. Zaten böyle yaratıklar hep ormanda olur." Nuor komik bir adamdı,benim gibi işe yeni başlayan doktorlardan biriydi. Onun hastası ikinci katta yer alıyordu bu yüzden erken ayrılmak zorunda kaldık. Aleska'nın odasının önünde durduğumda kapıyı çaldım, "Gelebilirsin doktor" verdiği cevapla odanın kilidini açıp içeri girdim. Yine koltukta oturmuş,camdan ormanı seyrediyordu. "Günaydın Aleska" bana cevap vermeden sadece başıyla selam verdi. Bu sefer yanına oturmak yerine tekli koltuklardan birine oturdum. Dünden beridir burada öylece oturmuş muydu? "Merak etme doktor dünden beri burada değilim" verdiği cevapla kaşlarımı çattım "Dışımdan mı konuştum?"

"Hayır, gözlerinizden anladım" kısa bir süre bana bakıp tekrar cama döndü. "Gözlerden her şey anlaşılır mı Aleska?" Seansı başlatmak için güzel soruydu.

"Bence evet."

"Ama bazı insanlar çok ustalar. Gözlerinden bile bir şey anlayamazsın. "

"O insanlarda illa ki kendilerini bir yerde ele verirler doktor. Gözler ruhun aynasıdır diye boşuna dememişler."

Kollarımı göğsümün altında birleştirip ona baktım. "Senin gözlerine bakarak ruhunu tanıyabilir miyim?" Sorduğum soru ile dudakları alayla kıvrıldı, "Benim ruhum yok doktor"

"O zaman nasıl ayaktasın?"

Sorduğum soru ile tekrar alayla gülüp bana döndü "Ciddi misin?"

Omuzumu silkip cevap verdim "Şüphen mi var?"

Kafasını evet anlamında salladı "Evet doktor şüphem var,benden daha salak olduğunu düşünüyorum" kaşlarımı çattım ve kollarımı dirseklerimin üzerine dayadım "Sana salak olduğunu düşündüren ne Aleska?"

"Samya." Tek düze verdiği cevapla oda benim gibi dirseklerine yaslandı.

"Samya ne alaka?"

"O burada bulunan herkesi salak olarak görür."

"Niye kendisi çok mu zekiymiş?" Omuzlarını bilmiyorum der gibi havaya kaldırdı "Öyleymiş herhalde" verdiği cevapla sinirle güldüm. Kendimi geriye doğru yasladım,yüzünü inceledim bir müddet "Bana niye öyle bakıyorsun doktor?"

"Çok güzelsin ondan." Verdiğim cevapla büyük bir kahkaha attı.

"Komiksin doktor."

"Komik değilim Aleska,deli olman güzel olduğun gerçeğini değiştirmez."

"Hastalarınıza hep böyle iltifatlar eder misiniz?"

"İlk ve tek hastam olduğun için buna cevap veremeyeceğim Aleska."

"İlk hastanız mıyım?"

Kafamı olumlu anlamda salladım. "Neden burada işe başladınız?"

"Birinin tavsiyesi diyelim" daha fazla konuşmadan elleriyle oynamaya başladı. Elimle arkamda ki kitaplığı işaret ettim "Kitap okumayı sever misin?"

"Sadece kafa dağıtmak için iyi."

"Başka?"

"Başkası yok."

"Kitapları sadece kafa dağıtmak için mi okuyorsun?"

"Bir akıl hastanesinde bir akıl hastası olarak yattığımı düşünürseniz ve dışarıya çıkamadığımı da göz önünde bulundurursanız en mantıklı çözüm bu olur."

"Zamanını geçirmek için başka ne yapıyorsun?"

"Eskiden müzik dinliyordum."

"Şimdi?" Bana döndü.

"O Samya denen kadın müziği benden aldı." Şuana kadar anladığım en iyi şey Aleska'nın Samya'dan nefret ettiği ve ondan her bahsettiğinde öfke dolu olması. "Müzik dinlemeyi çok mu seviyorsun?"

"Kendimi buluyordum. Kafamda ki sesleri azda olsa susturuyordu." Cebimde ki telefonu çıkarıp dün bana numarasını veren Ouron'a mesaj attım 'Rica etsem bana küçük bir hoparlör sistemi alır mısın? Yarına kadar elimde olursa sevinirim.' mesajı atıp telefonu cebime geri koydum. "Başka ne yapıyorsun?"

Kaşlarını çatıp bana baktı "Ne kadar çok soru soruyorsun doktor." Güldüm,"Benim işim bu Aleska. Seni tanımak istiyorum."

Sinirle ellerini saçına götürdü "Tanıma doktor,ben tanınması gereken biri değilim. Pişman olursun sonra." Cama doğru döndüm "İşim bu, yapabilecek bir şeyim yok. Amacım seni iyileştirmek." Bu sefer o güldü,bana bakan gözlerine baktım "İyileştirebileceğin ne bir ruh var ortada nede bir beden."

"Sen bana bırak ben bir yolunu bulurum." Kendimden emin bir sesle konuştuğumda eliyle yüzünü kapatıp gülmeye devam etti "Komik olan ne Aleska?"

"Bir deliyi iyileştirebileceğine olan inancın."

"İnanç her zaman olmalı Aleska. Sanada tavsiye ederim, inanç denilen şey insanı güçlü yapıyor."

"İnsanı mahvetmekten başka bir işe yaramıyor."

"Yanlış düşünüyorsun" dedim.

"Yanlış biliyorsun" dedi bir saniye düşünmeden.

"Hayat herkese adil davranmaz doktor. Anlaşılan sana iyi davranmış ama bana aynı şekilde davrandığını söyleyemem."

Herkese merhaba. Yazdığım ilk kitap ve sizin yorumlarınız benim için çok değerli. Beğenip yorum yaparsanız çok sevinirim. Sizleri seviyorum :)

Yarım Kalan RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin