|12|

78 7 0
                                    

Eve geldiğimde berbat bir haldeydim. Üşüyordum, başım çatlıyordu, ama en önemlisi kalbim kırıktı. Annem ve abim çoktan uyumuştu. Doğrusu şuan annemin sıcak bir sarılışına çok ihtiyacım vardı. Hemen mutfağa gidip ağrı kesici içtim. Yarının tatil olması beni çok mutlu ediyordu. Bu halde okula gidemezdim. Ağlamaktan rimelim akmıştı. Canavar gibi görünüyordum. Hemen odama çıktım. En son bu odada balo hayalleri kurup heyecanlanıyordum. Ama şimdi, o heyecanın yerini hüzün kaplamıştı. Elbisemden ve takılarımdan kurtulduktan sonra makyajımı bile silmeden uyudum.

"Ayça? Kızım uyansana. Nolmuş sana böyle?"
Bugün uyanmak istemesem de, tüm günümü yatakta geçiremezdim. Yada, geçirebilirdim. Neden olmasın? Gözlerimi açtığımda annem bana endişeyle bakıyordu.
"Bu he hal Ayça? Noldu dün gece? Geldiğinde beni de uyandırmamışsın."
Bir hışımla kalkıp anneme sarıldım. Annem de bana karşılık verdi.
"Noldu? Gecen kötü mü geçti yoksa?"
Hemen ağlamaya başladım. Annem saçlarımı okşuyordu. Ona olan biten her şeyi anlatmaya karar verdim. Atakan'ı, baloyu, duygularımı, her şeyi. Anlatmaya başladım. Annem ise hiç ses çıkarmadan beni dinliyordu. Onu üzmek, en son isteyeceğim şeydi. Ama o da beni dinledikçe üzülüyordu. İçimi tamamen döktükten sonra annem konuşmaya başladı.
"Bizde babanla böyle tanıştık. Önce o benim kalbimi çok kırdı, paramparça etti. Ama en sonunda beraber mutluluğu bulduk. Şimdi yanımda olmasa da, bir zamanlar yanımda olduğu için çok mutluyum. Sakın umudunu yitirme."
Belki de haklıydı. Annem ve babamın mükemmel bir ilişkisi vardı. Belki de bizde Atakan'la öyle olucaktık? Doğrusu şuan yanımda olsaydı hiçbir şeyi umursamadan ona sarılabilirdim. En azından kokusunu duymak isterdim. Annem elleriyle yanaklarımdan akan yaşları sildi.
"İstersen bugün tüm gün yat. Kahvaltını tepsiyle odana getiririm. Tamam mı kuzum?"
Başımı onaylarcasına salladım. Annem alnımdan öpüp odadan çıktı. Anneme içimi dökmek çok iyi hissettirmişti. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Gece makyajla uyuduğum için yüzüm darmadağındı. Yüzümü yıkayıp bakımımı yaptıktan sonra hemen yatağa geri yattım. O sırada telefonuma bildirim gelmesiyle telefonu elime aldım. Mesaj 'Gelecekteki Kocam'dandı. Kaydedilen ismini değiştirmeyi unutmuştum. Mesajı açtım.
"Günaydın. Dün gece için özür dilerim. Ben öyle olmasını hiç istemezdim."
"Sorun değil. Senin bir suçun yoktu Doruk. Tüm suç Atakan'ın."
"Hayır Ayça. Benim de suçum vardı. Sonuçta ilk yumruğu atıp kavgayı başlatan bendim."
"Dedim ya, gerçekten sorun değil."
"Ama danayamadım Ayça. Bana artık senden hoşlanmadığını söylemişti. Sonra birden tekrar hoşlanmaya başladığını söyledi. Daha kendi ne istediğini bile bilmiyor. Kendimi kullanılan bir oyuncak gibi hissettim."
Haklıydı. Atakan resmen Doruk'un bana olan duygularıyla oynamıştı.
"Haklısın. Atakan'ın yaptığı gerçekten çok kötüydü. Sana haksızlık etti."
"Senden hoşlandığımı biliyorsun değil mi?"
Buna ne cevap verilebilirdi ki? Ne yazacağımı şaşırmıştım. Şakaya vurmaya karar verdim.
"Eyvallah. Sağolasın."
"Ayça. Ciddiyim."
"Doruk evet daha önce anlamıştım. Hissetmiştim daha doğrusu. Ama bu aralar biraz kafam dolu. Şuan biriyle çıkabilecek halde gerçekten değilim."
"Biliyorum. Çıkma teklifi etmek için kötü bir zaman. Sadece duygularımı bil istedim."
Ama bu.. çok tatlıydı. Kendimi tutamadım.
"Çok tatlısın."
Bu yazdığım mesajla beraber telefonu fırlattım ve kafamı yastığa gömdüm. Gelecek cevaptan hem heyecanlanıyor hemde korkuyordum. Mesaj sesiyle beraber hemen telefonu aldım.
"Sadece sana özel :)"
Bu çocuğu yiyebilirdim. Cidden birgün elimde kalıcaktı.

O sırada annemin içeri girmesiyle telefonu aniden kapattım.
"Kahvaltını getirdim kuzum. Ha bide, istersen okuldan bir hafta için izin isteyelim. Bu halde hayatta seni okula göndermem."
"Olur da, bir hafta çok değil mi?"
"Üç dört gün falan da olur. Nasıl istersen."
Haklıydı. Okula gidebilecek halde değildim. Bir hafta  yataktan ve evden çıkmamak çok cazip geliyordu.
"Bir hafta iyi olur."
Annem tepsiyi eteğime koydu.
"Tamam kuzum. Canın bir şey çekerse bana bağırman yeterli."
Annemin yanaklarını öptükten sonra odadan çıktı.
Hemen kahvaltımı yemeye başladım. Çok açtım. O an aklıma baloda yiyemediğim ikramlar geldi. Onun için de ayrı bir saat falan ağlamam gerekiyordu.

Erkeklerim ve Ben (Düzenleniyor)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora