Takip

23K 1K 700
                                    

>İkinci hikayeyle tekrar merhaba Korku Severler! Gelen yorumlardan sonra iyiki ikinci kitabı paylaşmışım dedim. :) Sanki yaz geceleri KKH ile daha mı güzel olacak ne ? :D Umarım siz de böyle düşünüyorsunuzdur. Kendim yazdığım için bu kitaptaki hikayeleri yorumlarınızı çok merak ediyorum. ♡


Daha önce hiç takip ediliyormuş hissine kapıldınız mı? Bazen bunun sadece bir his olarak kalmasını dileriz.


Lauren neredeyse bomboş olan benzin istasyonuna arabasını park edip sırtını koltuğa dayadı ve derin bir nefes aldı. Bu onu rahatlatırken, saatlerdir yolda direksiyon başında olduğundan dolayı kasılan tüm vücudu yavaş yavaş kendisine geliyordu. Birkaç dakika sonra çantasını da alarak arabadan çıktı.

Karanlık gecede, sert rüzgar vücuduna vururken uykusu biraz daha açılmıştı.


Sadece gökyüzündeki yıldızlar ve ayın ışığı sayesinde aydınlanan yolda yürürken aynı zamanda marketten ne alacağını da düşünüyordu genç kadın.

Kapıdan içeri girdiği an ilk dikkatini çeken renkli paketlerdeki bisküvilerdi. Gözü ne alacağına karar veremez bir şekilde her yerde geziniyordu çünkü yol yorgunluğunun üstüne saatlerdir aç olduğunu da hesaba katarsak bu durum çok normaldi.


O an kapıdan birinin geldiğini belirten zil çaldığında arkasını döndü ve sakallı, eski giysileriyle kötü görünüme sahip bir adamla karşılaştı. Kapıyı sertçe çarptığında Lauren'in diğer dikkatini çeken şeyse adamın ne kadar sinirli olduğuydu. Umursamayarak bu sefer içecek bölümüne ilerleyen genç kadın sevdiği içeceklerden de aldı ve tezgaha doğru yürüdü. Bu sırada adam hala marketin içinde dönüp duruyordu.


Aldığı yiyecekleri ve içecekleri bir an önce buradan ayrılmak istercesine tezgaha bırakarak kasadaki kadına parayı uzattı. "Bu küçük kasabada ne yapıyorsunuz bu saatte ?" dedi parayı Lauren'in elinden alırken.


"Sadece biraz kafamı dinlemem lazım." dedi açıklama yapmak istemezcesine.


"Nereye gidiyorsunuz ?" diye bu sefer merakla sordu kasiyer kadın.


"Buralarda bir yazlığımız var. Size iyi geceler." derken poşeti kaptığı gibi marketten ayrıldı.


Lauren aldıklarını arka koltuğa yerleştirdikten sonra yolculuğuna devam etti. Yolda sadece birkaç araba vardı ama onlarda da hızla yanından geçip gitmişti. Telefonu birden çaldığında irkildi, arayan Chris'ti.

"Ne zaman burada olursun ?" diye sordu telefonunu açar açmaz.


"Birkaç saate oradayım. " derken gözü yoldaydı genç kadının.


"Tamam. Dediğimi aldın değil mi ?" dedi soğuk sesiyle.


"Evet, merak etme. Görüşürüz." dedikten sonra telefonu kapattı. O an aynadan parlayan farları fark etti Lauren. Kim olduğunu görmeye çalışsa da parlak ışıklar buna engel oluyordu. Marketteki gizemli adamdan şüphelense de emin olamadı. Araya mesafe koymak için gaza yüklendi ama arkasındaki arabada giderek hızlanıyor ve ona doğru yakınlaşıyordu.


Lauren kendini biraz olsun güvende hissetmek için torpidodan her zaman yanında taşıdığı, böyle zamanlarda işine yarayabileceğini düşündüğü silahını çıkardı. Dikiz aynasından tekrar baktığında arabayı bu kez görememişti. Yolda devam ederken mavi kırmızı yanan ışıklar yüzüne vurduğunda telaşla durdu.


Polis arabaya doğru yürümeye başlarken, Lauren'in kalbi göğsünden çıkarcasına atıyordu. Silahını arka koltuğun altına gelişi güzel attığında polis yanına ulaşmıştı.


"Çok hızlı gidiyordunuz hanım efendi. Bir sorun mu var ?" diye sordu Memur.

"Özür dilerim. Sadece bir yere yetişmem gerekiyor." dedi tedirgin bir sesle. Adam birkaç saniye şüpheyle baktı.


"Sizi bir kez uyarıyorum. Hız sınırını lütfen aşmayın." deyip arkasına döneceği sırada bir şeyi söylemeyi unuttuğunu fark etti ve döndü. "Buralarda çok fazla dolaşmayın. Bir katilin peşindeyiz, buralarda olabileceği hakkında ihbar aldık. Dikkatli olun. "


"Elbette, tekrar özür dilerim. Teşekkürler." dedikten sonra arabasını oradan uzaklaştırdı. Rahatlamıştı ama artık daha fazla sorun istemiyordu . Bir süre sessizce sürmeye devam etti. Daha fazla sorun yaşamayacağını düşünerek silahını tekrar aynı yerine koymayı da ihmal etmemişti.


Yarım saat geçmemişti ki tekrar aynı parlayan ışıkları gördüğünde öfkeyle söylendi Lauren. Arkasındaki araba ani bir hareketle onu geçip önünü kapadığında arabayı durdurmaktan başka şansı yoktu .

Kadın kemerini söküp silahını arka cebine gizlediği sırada adam sertçe kapıyı açtı ve kadının kolundan tutarak yere sertçe fırlattı.


"Ne istiyorsun benden ? Neden takip ediyorsun ?" dedi Lauren sinirle.


"Sen daha iyi bilirsin." dedi adam elindeki silahı kadına doğru tutarken. "Artık işin bitti!"


"Neden bahsettiğini bilmiyorum. " diyerek bağırdı Lauren.


"Onu benden aldın. Kızımı kaçırdın."


"Saçmalıyorsun. Ne dediğini bilmiyorsun sen." dedi genç kadın bu sefer silahını belinden çıkarırken.


O an bagajdan küçük bir kızın sesi duyuldu. "Baba kurtar beni."

Ve gecenin sessizliğinde silah sesi yankılandı. Adamın bedeni yere düşerken, bagajdaki kız çığlık atıyordu. Lauren bagajı açtığında kızı ağlarken buldu.


"Eğer susmazsan seninde başına aynı şeyler gelir." dedi elini kızın babasına doğru çevirirken ve gülümseyerek tekrar bagajı kapattı. Kız sonunun babası gibi olacağından bir haber sessizce olduğu yerde sindi...


Kısa Korku Hikayeleri '2'Where stories live. Discover now