Şaşkın şaşkın yüzüne bakmıştım gerçekten artık ona akıl erdiremiyordum? sofraya oturarak. bir bardak su içtikten sonra onun çıkmasını beklemiştim. ellerimi masanın üzerine koyup beklemeye başladığımda Mahmut Baba seslenerek bana bir kahve yap kızım.
dediğinde hızla yerimden kalkıp cezayı elime alıp kahveyi yapmaya başladığında seninle akşam görüşeceğim deyip başını sallayıp mutfaktan çıktı. artık aklım ermiyordu mirana?
Kahveyi Mahmut Baba'nın önüne koyduktan sonra aşağı indiğimde neval'in odasına gelen kıkırdı sesleri ile Mira'nın evde olmadığını bildiğim için odaya yaklaştığımda Doruk denen o çocuk onun kardeşiydi yani ben öyle biliyordum. ikisini öpüşürken gördüğümde şaşkın bir şekilde onlara bakarak ne yapacağımı şaşırmıştım?
onlar beni görmeden mutfağa geri döndüğümde Zümra beni görüp ne oldu yenge neden rengin bembeyaz olmuş.Yok bir şey deyip masaya oturup yemeğimi yavaş yavaş yemeye başladım çünkü hala şaşkındım?
böyle bir şey olamazdı bildiğim kadarıyla ikisi kardeşti ama ben onları o şekilde yakaladım acaba yanlış mı gördüm diye kendi kendime düşünmeye başlamıştım? belki de ben yanlış gördüm diye içimden geçirdim?
Çünkü aklım bunu almıyorken kalbim bunu hiç kaldıramazdı biten kahvaltının ardından mutfağı toplayarak yukarıya gidip kendi odamda çamaşırlarımı katlayıp yerleştirdikten sonra etrafı biraz toparlayıp elime güzel bir kitap alıp okumaya başladım kendimi o kadar kaptırmıştım ki saatin nasıl geçtiğini farkında bile değildim
Avlu'da gelen seslerle etrafıma baktığımda havanın karardığını fark ettim hızla kitabı kenara bırakarak üzerimi değiştirip aşağı doğru yol aldım
Yazarın ağzından
Adam avlunun büyük kapısından içeri girdiğinde karşısında gördüğü kadına şaşkın şaşkın bakıyordu halen alışmamıştı kömür karası gözleri uzun kirpikleri kalem gibi olan kaşları beline kadar uzamış saçları her noktasını inceleyerek bakıyordu. şaşkındı kadın adamın gözlerine baktığında adam sanki yerinde dona kalmıştı gözlerini kırpmadan kadını izleme başladı hızla yanına yaklaşan kadını görünce karşısındaki kadına bakmayı keserek yönünü Neval çevirdi hoş gelmişsin kocacığım nasılsın günün nasıl geçti dediğinde. adamın aklı ondan değildi adamın aklı kömür karası gözlerdeydi kadın hızla arkasını dönüp mutfağa doğru yönlendiğinde adam ne yapacağını şaşırmış bir vaziyetteydi adamın dengesi sanki bozulmuş gibiydi hareketlerini artık engel olamıyordu
Şaşkın bir şekilde kadını izlerken kardeşi barzen abisinin koluna girerek çok güzel değil mi abi. dediğinde hızla yönünü kardeşine çevirerek senin o dilini keserim ne biçim konuşuyorsun dediğinde barzen ellerini yukarıya kaldırarak. yanlış anlıyorsun abi o benim yengem dediğinde Miran arkasını dönüp tam gideceği sıra barzen koluna girerek dengeni bozdu değil mi onun güzelliği dediğinde Miran derin bir nefes çekerek hayır öyle bir şey yok. sadece daha alışamadım onu sürekli peçe ile gördüğüm için şu anda yüzünü açık gördüğümde alışmadığım için o yüzden dikkatimi çekiyor?
YOU ARE READING
Kara Peçeli Sultan Kuma Töre. +)18.
General FictionBenim adım bütün şehire yayılmıştı Kara peçeli Sultan çirkin Sultan o kadar çirkin ki yüzünü sürekli örten Sultan diye hiçbir şeye umurumda değildi herkes istediği gibi konuşabilirdi benim de kendime verdiğim sözler olduğu için kesinlikle bunlar ben...