|24|

299 17 79
                                    

Altay'dan

Arabaya bindiğimizden beri içimdeki mükemmel duyguları anlatmaya kelimeler bile yetmezdi. Bu an resmen minik çekirdek ailemle ilk yemeğimi yemeye gidiyordum. Evet, Masal'ı gereksiz ve çok saçma bir şekilde üzmüştüm ama bunların telafisini yapabilmekte benim elimdeydi. İçimdeki güzel duyguların yönlendirmesiyle radyonun sesini biraz daha yükselttiğimde çıkan şarkı bütün neşemi söküp almıştı içimden. Radyoda çalan şarkı bana hatta sadece bana değil herkese Masal ve Mert'i hatırlatan şarkıydı. Kapatmaya yeltenmemle Masal'ın elime atılması bir olmuştu.

" Dur ya.. Ne yapıyorsun? Şarkı gayet güzel. Dinlemek istiyorum. Kapatma."

" Nefret ediyorum ben bu şarkıdan biliyorsun..! Başka bir şey açalım..!"

Sesimi yükseltmemle üzerimdeki ters bakışlarını arttırmıştı.

" Sana bu şarkıyı dinleyeceğiz dedim! Uzatma."

" Neden yapıyorsun bunu bana Masal?!"

" Zevk alıyorum. Bir sorun mu var?"

" Yok bir sorun Masal..! Tamam dinleyelim..!"

Bu sefer keyif sırası Masal'daydı. Bağıra bağıra şarkıyı söylerken arada da bana kısa bakışlar atıyordu. Ne kadar bu duruma sinir olsam da bir süre bu duruma katlanmak zorunda olduğumun da farkındaydım maalesef.

Şarkının bitmesiyle restorana da geldiğimizde nefes aldığımı hissetmiştim.

Arabadan indiğimizde elini tutma ihtiyacı hissetmiştim. Elini tuttuktan sonra tepkisini merak edip baktığımda gülümsemişti. Ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum ama hep böyle olması tek istediğimdi.

El ele restorana girdiğimizde içeride sadece üç beş kişi vardı. İnsanlardan uzak olmak konuşacaklarımızın bölünmemesi için çok iyi olacaktı. Ardından Masal elimi bıraktığında elini karnına götürüp konuşmaya başlamıştı.

" Annecim bak.. Baban bize mekan kapatmış. Hadi yine iyisin."  dediğinde aynı anda patlatmıştık kahkahayı.

" Şu cam kenarındaki masa iyi gibi.. Ne dersin Altay Bayındır?" diyip bana döndüğünde onu başımla onayladıktan sonra ilerlemiştik masaya.

Çok geçmeden siparişlerimizi verdiğimizde havadan sudan konuşurken girmiştim asıl konuşacağım konuya birden.

" Eee.. Ne zaman evleniyoruz güzelim? Çok beklemeyelim diyorum ben. Bebeğimizin birlikteyken doğması en iyisi olacak bence."

Bir süre dik dik bana baktıktan sonra tam konuşacakken arkadan gelen bağırma sesiyle oraya yöneltmişti dikkatini.

" Altay ya.. Arkadankiler.. Mert'le Güneş değil mi? Yoksa ben mi yanlış görüyorum?" dedikleriyle arkama döndüğümde gördüklerim hiç iyi şeyler değildi.

Mert'le Güneş hararetli bir tartışmanın içindelerdi. Kafamda hem ne alaka soruları dolaşırken bir yandan cevapları aslında biliyor gibiydim. Ben odaklanmış onlara bakarken Masal'ı da orada görmemle ben de sıçramıştım masadan yanlarına.

" Bitti kızım ortaklık!! Yok artık istemiyorum diyorum anlamıyor musun?! Yapamam Masal'a bunu!"  diyen Mert, Masal'ı gördüğünde şoke olup susmuştu.

" Neyi yapamazsın bana? Ve neden bağrınıyorsun kıza? Güneş, bir sorun yok değil mi güzelim?"

" Oooo kraliçemiz de buradaymış.. Nefret ediyorum senden! İğreniyorum! Yedi senedir kimi sevsem hepsinden bir şekilde sen çıkıyorsun! Bir de hamile kalıp birinde işini garantilemişsin! Süpersin kızım sen ya!"

gündüzüm seninle || altay bayındır Donde viven las historias. Descúbrelo ahora