16

334 42 12
                                    

oy verip yorum yapmayı unutmayın olur mu? 🥹🥹🥹

"Chaeri'ye onun gerçek babaları olmadığımızı nasıl söyleyeceğiz?" Beomgyu salonun ortasında volta atıyordu. Yeonjun da en az onun kadar gergindi, oturduğu yerde rahat değildi.

"Bilmiyorum Beomgyu." Dizini sallıyordu.

Chaeri, kardeş istediğini birkaç gün daha söyledi. Daha sonrasındaysa bu konuyu rafa kaldırmış gibi görünüyordu. Babaları için bu isteği ardında çözülmesi gereken birkaç sorunu daha getirmişti ama.

Babaları, okuldaki halini etkilememesi için haftanın sonunu zor getirmişler, kendilerini gerçeği söylemek için mental olarak hazırlamışlardı. Kızlarının, gerçeğe karşı vereceği tepkiden çok korkuyorlardı. Ya çok üzülüp onlarla uzun süre konuşmazsa, ya daha çok içine kapanıp neşesini kaybederse ya da alıştığı yaşamı yadırgamaya başlarsa diye düşünmekten delirmek üzereydiler.

"Ben onu almaya gidiyorum." Beomgyu daha fazla dayanamayarak evden çıktı. Chaeri ile birlikte eve geri döndüklerinde, ev taze pişmiş kek kokuyordu. Hem de Chaeri'nin en sevdiği kek olan çikolatalı kek…

"Baba çikolatalı kek mi yaptın?" Chaeri heyecanla mutfağa koştu.

"Prensesim için her şeyi yaparım," Yeonjun onun karşısındaki sandalyeye oturdu. "Yakala." Kızına öpücük attı. Chaeri kıkırdayarak hayali öpücüğü yakaladı ve yanağına koydu.

Birkaç saat sonra Chaeri salonda kendi hâline oyun oynarken Beomgyu sessizce yanına oturarak onun oyununa dahil oldu. Gerçeği bilmezken ne kadar da mutlu görünüyordu. "Kirazım?"

"Efendim baba?" Chaeri oynadığı oyuna devam ediyordu bir yandan.

"Oyuna birazcık mola verebilir miyiz? Babanla birlikte sana söylemek istediğimiz bir şey var."

"Beni yine okula mı göndereceksiniz?" Chaeri korkak bir ifadeyle baktı babasına. En son böyle bir şey dediklerinde okula başlamıştı çünkü. Chaeri okula gitmeyi sevmese de oyun oynayıp arkadaş edinebildiği için zorluk çıkarmıyordu artık.

"Hayır, bu farklı bir şey." Beomgyu oldukça sakin olmaya çalışıyordu. Sesindeki gerginliği gizlemek zorundaydı.

"Peki…" Chaeri biraz meraklanarak oyun oynamayı bıraktı ve babasıyla birlikte diğer babasının yanına gidip oturdular. "Tamam, söyleyin hadi. Çok merak ettim." Bacaklarını heyecanla sallıyordu.

"Odi'yi hatırlıyor musun Chaeri?" dedi Yeonjun. En iyi şekilde anlatabilmek için  Odi'yi örnek vermeye karar vermişlerdi.

"Evet," dedi Chaeri. "Ona bir şey mi olmuş?"

"Hayır kirazım, olmamış."

"Odi'yi ailesi bıraktığı için Soobin amcan ona bakıyor değil mi?" Yeonjun hâlâ gergindi. "Ve Odi'yi çok sevdiği için bunu yapıyor?"

"Evet baba. Soobin amcam Odi'yi sevmeseydi ona yuva yapmazlardı Yewon unnie ile."

"Evet, çok güzel." Yeonjun ve Beomgyu'nun yüzündeki ifade biraz olsun bu farkındalıkla yumuşatmıştı.

"Şimdi canım sana bunun gibi bir şey söyleyeceğiz." dedi Beomgyu.

"Hani sana 'Seni ben doğurdum.' demiştim ya, hatırlıyor musun?"

"Evet baba hatırlıyorum." Chaeri ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Babalarının neden ona zaten bildiği şeyleri sorduğunu da anlamamıştı.

"Güzel ama seni ben doğurmadım canım."

"Nasıl yani? Ama öyle söylemiştin baba!" Chaeri çok şaşkındı.

"Kirazım, bazen bir anne ve baba birbirini çok sever ve sonra çocukları olur. Bunu sadece anneler yapabilir ama. Sadece anneler doğurabilir." diye açıklamaya başladı Beomgyu.

"Ama benim babam başka," diye itiraz etti Chaeri. "Değil mi baba?" Yeonjun'a sordu.

"Sana yalan söylediğim için özür dilerim Chaeri ama ben başka değilim. Seni ben ya da Beomgyu baban doğurmadı." Küçük kızlarına oldukça nazik bir şekilde anlatmaya çalışıyorlardı. Chaeri yanlış bildikleri şeyler yüzünden ağlayacak gibi oldu.

"Bazen anneler ve babalar, her ne kadar çocuklarını sevse de onlarla çok güzel ilgilenemezler canım. O yüzden, o çocukları aynı Odi gibi bırakmak zorunda kalırlar." Yeonjun nasıl devam edeceğini bilmiyordu.

"Nasıl yani?"

"O çocukları ilgilenemedikleri için bırakırlar ve onlarla gerçekten ilgilenecek ve onları gerçekten sevecek bir aileye verirler. Soobin amcanın Odi'yi çok sevdiği için ona bakması gibi aynı," Beomgyu, Chaeri anlayabilsin diye birazcık duraksadı. "Biz de sen çok küçükken, tüm bunları hatırlayamayacak kadar küçükken, seninle karşılaştık ve seni o kadar çok sevdik ki ailen olmadığı için senin ailen olmak istedik. Sonra da sen bizim kızımız oldun."

"O zaman siz benim gerçek babalarım değil misiniz?" Chaeri'nin dolu gözlerinden yaş akmıyordu. Sadece babasının anlattığı şey ona çok tuhaf geliyordu. Daha önceki ailesini bilmediği için onlar hakkında hiçbir şey hissetmiyordu. "Ama bana kızım diyorsunuz!"

"Çünkü sen bizim kızımızsın Chaeri." dedi Yeonjun. Chaeri yerine de birkaç damla yaş akıtmıştı.

"Biz seni çok seviyoruz ve bu asla değişmeyecek." dedi Beomgyu. Bir kucaklaşma için her zaman hazırdı.

"Yeonjun, ona iyi bir aile olacağız değil mi?" Beomgyu daha birkaç gün önce eve gelen küçük kızlarının uyuyor oluşunu izliyordu. Endişesi, merakı ve heyecanı biraz olsun bile azalmamıştı. Bu duygu hala çok yeniydi. Yeonjun da onunla duyguları paylaşsa bile kaygısı hiç azalmıyordu. Küçük kızlarına iyi bir aile olamazlarsa bunu kendinden bilirdi çünkü bir çocuk sahibi olmayı ilk o istemişti.

"Tabii ki de canım. Onu bu kadar sevip kabullenmişken aksini düşünemiyorum ben." Yeonjun onun alnına bir öpücük bıraktı ve sıkıca sarıldı.

Chaeri'nin onların kızı olmasının üstünden birkaç hafta geçti. Onlar evde birinin daha olduğunu çoktan kabullenmiş, Chaeri de onların kendisini sevdiğini çoktan anlamıştı. Chaeri başından beri akıllı ve meraklı bir kızdı. Onların sevgisine güvenebileceğini anlamıştı. Henüz bir yaşında olan biri çocuğa göre oldukça usluydu. İçindeki yaramazı çıkarmak için çok uğraşmaları gerekti.

Onun eve gelişi üzerine ilk ziyaretçileri aileleriydi. Anne ve babaları onları her karalarında olduğu gibi bu kararlarında da desteklemişti. Üstelik Yoongi'nin kızı Ahreum kendisine bir arkadaş geldiği için çok sevinmişti. Ahreum ve Chaeri birbiriyle çok çabuk kaynamıştı. Bu şekilde herkes Chaeri'yi sevgiyle aileye kabul etmişti.

"Babası, Chaeri için gelirken çilek alabilir misin? En güzellerinden olsun ama." Beomgyu, market alışverişine giden eşine kapıdan son kez istediği şeyleri söylüyordu. Chaeri içeriden geldiğinde babalarının yüzünde gülümsemeler oluştu. Yeni yeni yürümeye başlayan kızlarının evde olan bitene karşı tepkiler vermeye başlaması ikisini de mutlu ediyordu.

"Baba." dedi Chaeri Yeonjun'a. Bu onun ikisinden birine ilk kez seslenişi olmasının yanı sıra Chaeri'nin ilk kelimelerinden biriydi de.

"Söyle babacığım!" Yeonjun onun dediği şey karşısında çok şaşkındı. Kızını kucağına alıp yanağından öptü. "Baban senin için ne yapsın?" Yeonjun'un yüzündeki heyecan Chaeri'yi güldürmüştü. Kendi kendine kıkırdıyordu.

"Ben diğer ailemi hiç bilmiyorum ama sizi çok seviyorum. İyiki benim babalarımsınız." Chaeri kolları açık durduğu için ilk önce Beomgyu'ya sarıldı. Daha sonra da Yeonjun onlara sarıldı.

"Biz de seni çok seviyoruz, canım kızım." Yeonjun kızının saçlarına bir öpücük bıraktı.

Böylece ikisine de yük olan bu düşünceden de kurtuldular.

cheery | beomjun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin