13. Bölüm

10.5K 681 238
                                    

Bölüm şarkımız( Birden geldin aklıma-Tuna Kiremitçi & Sena Şener)


Keyifli okumalar dilerim 🧋💜




Ali ile vedalaştıktan sonra Hülya hanımın bana kapıyı açmasıyla içeri girdim.

Hülya hanım ''nasılsın tatlım? Yorulmuş olmalısın.'' Dedi kolumu sıvazlayarak.

''evet biraz yorgunum.'' Dedim dudaklarımı birbirine bastırırken.

Hülya hanım ''bir yorgunluk kahvesi yapıyorum o zaman.'' Dedi gülümseyerek.

''çok güzel olur ama bu gün namazlarımın hiçbirini kılamadım. Kazalarını kılıp geleyim.'' Dediğimde beni başıyla onaylayıp ''tamam canım. Mutfaktayım ben.'' Dedi ve mutfağa doğru ilerledi. Hülya hanım yanımdan ayrıldıktan sonra banyoya girip hızlıca abdest alım ve odama geçip başörtümü yeniden bağlayarak seccademi serdim ve öğle namazının kazasını kılmak ile başladım. Öğle, ilkindi ve akşam namazının kazasını kıldıktan sonra ellerimi açıp kafamı hafiften yukarıya kaldırdım ve dua etmeye başladım.

''yüce rabbim sana şükürler olsun ki bu gün yaptıklarım ile tam 5 askerimizi daha kötü bir raddeye gelmeden tedavi edebildim. Çok stresliydim, yapamayacağımdan korktum ama bana cesaret ve soğuk kanlılık verdin. Bu gün ki gördüklerimden sonra askerliğin radyolarda ve televizyonlarda ya da ne bileyim dizilerde gösterdikleri kadar olmadığını fark ettim. Çok zor ve yürek isteyen bir görev. Ben buna bir iş ya da meslek diyemiyorum çünkü bu gerçekten çok farklı. Asker, polis, jandarma hepsi ama hepsi tüylerimizin diken diken olacağı her an ölüm ile burun buruna olduğumuz ve gerçekten cesaret isteyen şeyler ve bunu yapacak insanların gerçekten vatan ve millet sevgisi besleyen insanlar olmalı çünkü öbür türlü gerçekten psikolojiniz bozulabilir. Rabbim lütfen onların sağlığı ve seyahatleri yerinde olsun. Onlara güç ve küvet ver. Hepsinin ayrı ayrı aileleri var onları ağlatma rabbim... amin...'' diyerek ellerimi yüzüme geçirdim ve ayağa kalkıp seccademi yerden kaldırarak katladım ardından da aynılığın önüne yerleştirdim.

Odamdan çıkıp Hülya hanımın yanına mutfağa doğru geçip Hülya hanım gibi masaya oturdum. Hülya hanım ''kahveleri yapıyorum o zaman.'' Dedi ve gülümseyerek ayağa kalktığı esnada biden gözlerini sımsıkı yumup sol elini anlının üzerine koydu ve halsizlik ile kalktığı sandalyeye geri oturdu. Endişeyle yanına gidip '' iyi misiniz?'' diye sordum. Hülya hanım sakince nefes almaya çalışıp gözlerini geri açtı ve ''ay bilmiyorum bu aralar gözlerim kararıyor gibi oluyor. Arada midemde de bozukluk varmış gibi hissediyorum.'' Dedi yutkunarak.

Endişeli çıkan sesim ile ''ne zamandan beri böyle? Doktora gittiniz mi?'' diye sordum.

Hülya hanım ''ay yok kız. Doktorluk bir şeyim yok öyle birkaç saniye sürüyor.'' Dedi ve tekrar ayağa kalkacağı esnada onu durdurup ''siz oturun kahveleri ben yaparım'' dedim endişeyle. Hülya hanım beni başıyla onayladığında yüzümü mutfağa döndüm ve kahveleri yapmaya başladım bir yandan da Hülya hanımla konuşuyordum. ''siz yine de bir doktora görünün. Ne olur ne olmaz. Kötü bir şey çıkar maazallah erken teşhis her şeyden önemlidir. '' dedim yüzümü ona hiç dönmeden.

Hülya hanım ''birkaç gün daha dursun da eğer geçmez ise giderim. Şimdi doktora gidip de Keremi de endişelendirmek istemiyorum.'' Dedi.

''siz bilirsiniz tabi.'' Dedim ve hemen peşine ekledim ''Kerem üsteğmenim uyuyor sanırım.'' Dedim meraklı çıkan sesim ile ve kahve bardaklarını alıp masaya geçtim, birini de Hülya Hanıma doğru uzattım. Hülya Hanım ''teşekkürler canım. Evet uyuyor geldiği gibi yattı. Ağrısı biraz vardı ağrı kesici verdim. '' dedi kahvesinden bir yudum alarak.

Askerim (Kitap Olmayı Hedefliyor)Where stories live. Discover now