5.Bölüm| Saldırı

852 87 45
                                    


Son hastayıda muayene ettikten sonra çadırın dışındaki sandalyeye oturup kolumdaki saate baktığımda 15.00 olduğunu görmemle ofladım. Kamptan ayrılmama daha 5 saat vardı. Derin yanımda olsa belki sıkılmazdım ama onun da son dakika hastanede hastası çıktığı için beni ekmek zorunda kalmıştı. Kendi kendime daldığım düşüncelerden kampın girişinde beliren askeri araç sayesinde kurtuldum. Askerler tek tek araçtan inerken içlerinden birinin Ateş olmaması için dua ediyordum.

Hastanede gördüğüm askerlerden hiç birini görmememle derin bir oh çektim. Demek oluyor ki Ateş'de burada değildi. Zaten olmasındı. 4 asker bana doğru gelirken gözlerimi kırpıştırdım. Acunun bir sözü vardır bilir misinizin vücut bulmuş halleri tam karşımdaydı şu an. Öksürerek ayağa kalktığımda elini sıkmam için bana uzatan askerin elini tuttum.

"Kolay gelsin. Başçavuş Kara." Elimi bıraktığında yüzümde hafif tebessümle karşılık verdim. "Gece." Memnun olduğunu belirtmek istercesine başını salladı. Etrafa biraz göz gezdirdikten sonra ellerini arkasında birleştirdi. Etrafı kolaçan eden gözleri benim gözlerime gelince durdu. "Var mı gelen giden?" Diye sorduğunda kendine terorist diyen ama Türk askerini görünce altına sıçan eli silahlı adamlardan bahsettiğini anlamak zor olmadı. "Yok hayır sayenizde kimse gelemiyor." Diye tebessümle konuştuğumda doktorlardan biri koşarak yanıma geldi. "Küçük çocuklardan biri fenalaştı. Durumu kötüye gidiyor." Dedi nefes nefese kalmış bir şekilde. Karşımdaki askerlerin varlığını unutup koşarak çadıra gittim. İçeri girdiğimde neredeyse tüm doktorların çocuğun başında olduğunu gördüm. "Neden fenalaştı?" Diye sorduğumda oksijen maskesini taktım çocuğa. " Bilmiyoruz bir anda nefesi kesildi." Dediğinde askerlerin çadırın girişinde telaşla buraya baktıklarını gördüğümde hızlı adımlarla onların yanına gittim. Önce kampın dışına baktım ambulans var mı diye fakat yaklaşık 2 saat önce acilen hastaneye gittiği için yerinde yoktu. Son çare olarak Kara'nın yanına gittim.

"Çocuğu acilen hastaneye götürmemiz gerekiyor. Burada tedavi edemeyiz. Ama ambulansın gelmesi nereden baksak yarım saat sürer. En azından çocuğu hastaneye bırakabilir misiniz?" Dediğimde başçavuş Kara yanındaki askerlere bir bakış attığında askerler çadıra girip sedyedeki çocuğu aldılar. Biri oksijen maskesinin tüpünü taşırken biri çocuğu kucaklamıştı. "Siz de bizimle gelin yolda bir şey olursa müdahale edersiniz" dedi Kara başçavuş. Askerler çocuğu araca bindirdiğinde peşinden biz bindik. Çocuğu yatırdıkları yerin hemen baş tarafına geçip belli aralıklarla durumunu kontrol ediyordum.

Ortamda oluşan ölüm sessizliğini aracı süren asker bozdu. "Komutanım!" Diye seslendiğinde ani fren yapıp aracı durdurdu. "Boran niye durdun?" Diye merakla sordu Kara.

Boran denen asker arkasını dönüp "yolu tuzaklamışlar komutanım!" Dedi. Arkada oturan askerler birbirine baktıklarında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ta ki yükselen silah seslerine kadar.

"Siktir!" Diye bağıran Kara ile birlikte hepsi bir telaşla bellerinde ki silahlara sarıldı. Hepimiz eğildiğimizde nasıl bir durumun içinde olduğumuzu yeni yeni idrak ediyordum. "Hasan çabuk destek iste!" Diye bağırdıktan sonra kapıyı açıp araçtan indi Kara. Peşinden diğer askerlerde indi. Hasan hariç.

"Komutanım saldırıya uğradık. Çatalca köyündeyiz. Acil desteğe ihtiyacımız var adamlar çok kalabalık!" Diyip destek için aradığı komutanına olayı bildirdikten sonra telefonu kapattı. Araçtan inmeden hemen önce beni inmemem için tembihledi. Korkudan ne yapacağımı bilmediğim saniyelerde hemen çocuğun üzerine kapandım. Akıl ya, bir şey olursa onu korumak için. Bomba atsalar kemiklerimiz havada uçuşacak.

Silah sesleri daha çok yükselirken dışarıdan gelen seslere odaklandım. "Arka tarafı temizledik şerefsizler aracı patlatmadan doktorla çocuğu arka tarafa geçirin! Çabuk!" Dediği anda iki kişi gelip bizi arabadan indirdi. Arabadan indiğimiz an kurşunlar sanki ayağımın dibine yağıyordu. Öyle ki kafamın üzerinden mermi geçtiğine yemin bile edebilirim.

KIZILTEPEDonde viven las historias. Descúbrelo ahora