17- Tuzaklar

389 56 116
                                    

Ben geldim aylar sonra... Umarım kitabı unutmamışsınızdır. Bu kurgu oy ve yorum almadıkça içim acıyor yaa:(
Lütfen canım kurgumu sevin


Farklı sesler, farklı telefonlardan aynı şeyi haber veriyordu. "Operasyon başlasın. "

Kollarının arasında yatan Dewran'ın sıcak bedenini göğsüne daha da çekerken, az önce aldığı haberi düşünüyordu Korhan.Operasyon başlıyorsa karşı taraf harekete geçmek üzere demekti. Bir haftadır hazırlıklı bekliyordu zaten, bugün yarın gelecek habere bu yüzden şaşırmamıştı. Şimdiye dek defalarca böyle operasyonların liderliğini yapmıştı ama itiraf etmeliydi ki, bu defaki diğerlerine nazaran çok uluslu ve büyük bir çeteydi. Üstelik çetenin operasyon ayağı Şifacı denen şahsı yakalamak imkansıza yakındı. Çok iyi eğitilmiş profesyonel bir kaçakçı, aynı zamanda arkasında iz bırakmayan bir hayaletti.

Enver hocayla yolları kesiştiğinden beri hayatını mesleğine adamıştı. Tarihi eserler Korhan'ın hayatıydı. Üniversitede hocalık yapmasının yanında, ülkesi adına kaçakçılıkla mücadele eden kimliği de vardı ve bu kimliğini yıllardır onurla taşıyordu.

Enstitü denilen yerin aslında Türkiye devleti adına çalışan istihbarat teşkilatının bir kolu olduğunu, Enver hocanın ona ajan olarak çalışmayı teklif ettiğinde öğrenmişti. O zamandan beri hocalık kimliğini sadece kaçakçılıkla mücadele için paravan olarak kullanıyordu. Urfa'ya gelişi, bu evi kiralaması, bunların hepsi işinin bir parçasıydı. Şimdiye dek hiçbir operasyondan eli boş çıkmamış, devletinin ondan beklediğini fazlasıyla vermişti. Bu defada aynı şey olacak, kimsenin yakalayamadığı Şifacı'yı elleriyle yakalayıp bir daha çıkmamak üzere kodese tıkatacaktı.

"Benim çıkmam lazım. " Boyun girintisine sokulmuş boğuk çıkan sesiyle konuşan Dewran'a kaydı hızla bakışları. Parmaklarını yumuşak kumral saçlarına geçirip, tarar gibi okşadı. Tüm dengesizliklerine rağmen böyle koynunda yatışı, masum bir çocuğu andırıyordu. Şimdiye kadar birine böyle yumuşak ve şefkatle bakabileceğini bile bilmiyordu Korhan. Dewran'ı kollarının arasına aldıkça daha çok sevmek daha çok korumak ve kanatlarının altına alıp bir daha bırakmamak istiyordu.

"Gelen telefonla mı alakalı? " Dewran'ın sorulardan, hayatına müdahele edilmesinden hoşlanmadığını bildiğinden dahasını bilmek için ileri gitmedi.

"Evet, gitmem lazım şimdi. " Sözlerinin aksine elleri Korhan'ı daha sıkı sararken, başını da yasladığı göğüsten kaldırmaya niyeti yok gibiydi. Korhan bu haline tebessüm ederek ona sarılan elleri avuçladı. Kendisinin ellerinin aksine daha sert olan elleri kavrarken, kaldırıp dudaklarına götürdü. "Ben de çıkacağım ama bir saat daha kalabiliriz bence. Olmaz mı? "  Bu halde biraz daha kalmak için yalvaracak ruh halinde olmasını kendine açıklamakta güçlük çekiyordu. Şimdilik bunu umursamadan ela gözleri Dewran'ın kahvelerinde gezindi. Sıcak nefesi dudaklarına vuran çocuğun da bakışları neyse ki kalkmak istiyor gibi görünmüyordu.

Kafasını sallayarak, onaylayan Dewran telefonu komodinin üzerine koydu. Ela gözlü bu yabancı adamın çekimine girdiği gerçeğini düşünmeden sadece anı yaşamak istiyordu. Biraz dinlenmek, belki biraz huzur bulmak istiyordu. Geçmişten, gelecekten uzak bir saat istemek çok mu olurdu? Çocukluğundan beri farklı bedenlerde farklı ruhlarda aradığı huzuru bu ukala, yabancı herifte bulduğunu inkar ederek kokusunu soludu. Kalbinin atışını dinlediği adamın onu sarmaya hazır olması korkutsa da, içindeki dinginlik, seslerin azalması nefes almasına bir sebepti.

"Benden kaçma artık Dewran. Kabul et aramızda inkar edilmeyecek bir çekim var. Senden uzak kalamıyorum. " Kaçmasın istiyordu Korhan. Her yakınlaşmalarından sonra köşe bucak bu dengesiz çocuğu aramak istemiyordu. Derdi neyse yanında olmaya hazırdı, hem ailesini bulmak için ,hem de ilaç kullanacak kadar sıkıntı yaşadığı hastalığını aşmak için yanında olmaya kendine rağmen hazırdı.

Yaralı Şifacı(BxB) Where stories live. Discover now